Giriş
(6)

Turuncgil parfum onerisi

the end of time
Merhaba, pandemi de gidip parfum koklamak pek zekice gelmediginden seceneklerimi olabildigince daraltip iki uc parfum koklayarak boyle nokta atisi aradigimi bulmak istiyorum. O nedenle size sorum su: yaz icin ferah, ust notalarinda turuncgil/citrus olan kalici kadin parfumu oneriniz var mi? Cok cice
Merhaba, pandemi de gidip parfum koklamak pek zekice gelmediginden seceneklerimi olabildigince daraltip iki uc parfum koklayarak boyle nokta atisi aradigimi bulmak istiyorum.

O nedenle size sorum su: yaz icin ferah, ust notalarinda turuncgil/citrus olan kalici kadin parfumu oneriniz var mi? Cok ciceksi bir sey olmasin istiyorum.

Intimissimi - mia'yi cok seviyorum ancak hic kalici degil ve bu nedenle o paraya degmiyor.

Butce onemli degil, yas 30.

Cok tesekkur ederim!
0
the end of time
(07.04.21)
CK summer
0
primetime
(07.04.21)
Bütce önemli degilse su koleksiyona bakabilirsiniz: m.jomalone.com.tr
0
feliss
(07.04.21)
@primetime, ck one summer editioni diyorsunuz sanirim? Oyleyse, bu yaz icin olani uniseksten daha erkeksi geldi, gecen yaz icin olanini da esim kullaniyor :D

@feliss, tesekkur ederim bakacagim mutlaka.

@e bana nick birakmamissiniz, daisy cok ciceksi, sweet delicious da aradigim ferahlikta degil. Chanelden emin degilim ama ona bakacagim.

Tesekkur ederim.
0
🌸the end of time
(08.04.21)
Light Blue Dolce&Gabbana
0
intihar etsem de kendime gelsem
(08.04.21)
Chanel cok agir ve kis parfumu gibi geldi.

Light blue da daha once denedigim ve bana hic yakismayan bir koku.

Yine parfumsuz kaldim :(
0
🌸the end of time
(08.04.21)
gucci bamboo.

çiçeksi olmasına rağmen üst notalarda turunçgil hissedildiği için pure poison'a da bir bakabilirsiniz.
0
juliette
(08.04.21)
(7)

Araştırma görevlisi tam olarak ne yapar? Asistanı olduğu hoca ona ne gibi..

asaf
..görevler verir? Derse girer mi, hocanın ne gibi işlerini halleder? Genel olarak araları nasıldır? Mail'leşirler mi yoksa telefonlaşırlar mı? Ekstra vereceğiniz tüm bilgiler altın değerinde.
..görevler verir? Derse girer mi, hocanın ne gibi işlerini halleder? Genel olarak araları nasıldır? Mail'leşirler mi yoksa telefonlaşırlar mı? Ekstra vereceğiniz tüm bilgiler altın değerinde.
0
asaf
(05.04.21)
Üniversitede okurken bir laboratuvar dersi almıştım. Dersi veren hoca sadece dönemin ilk dersine girdi ve bir daha derse girmedi. Kalan tüm derslere araştırma görevlisi girdi.

Araştırma görevlisi laboratuvar derslerine girebilir, deney yaptırabilir. Kısa sınav yapabilir. Sınavları, ödevleri, deney raporlarını değerlendirebilir. Sınavdan önce tekrar amaçlı ders anlatabilir, soru çözebilir. Hoca neye izin veriyorsa onu yapar.

Ders dışında hocası istedi diye ATM'ye giden araştırma görevlisi de gördüm.

Doktora öğrencisiyse araları daha iyi olabilir. Danışman hocası olduğu için okul dışında da görüşebilirler.

Not: mühendislik
0
dissendium
(05.04.21)
Normalde derslere girmemesi lazım, ama bazı yerlerde gayrı resmi derse giriyorlar. Bazen de hoca derse giremezse rica eder kendisinden, notları verir, derse sokar. Aslında hocanın özel işlerini halletme yükümlülüğü yok. Daha çok bölümle ilgili resmi işleri takip eder. Tabii bir yandan tezini yazmaya çalışır garibim. Ama uç örnekler de var. Mesela hoca "şuradaki kütüphaneden kaynak lazım oldu, ona ulaş bana gönder" falan diyebilir. Hocayla ters düşmemek için kabul edebilir araş gör'ümüz. Kabul etmez de hocayla çatışırsa tezi sıkıntıya girebilir. Takıştığı kişi danışmanı olmasa bile bölümde yere sağlam basmak için hiçbir hocayla ters düşmek istemez. Yarın öbür gün bölümde kadro açılacağı zaman işleri ters gitsin istemez. O yüzden araştırma görevlileri genelde uyumlu olmak zorunda hisseder. Fakat bazıları da artık sinirden kafayı yemiş, koy neticesine rahvan şey etsin modundadır. Özetle, araş gör'le hoca arasındaki ilişkiyi genelde hoca tarzı belirler. Samimi ve baskıcı da olabilir, mesafeli ve özgür de.
0
osuran imam
(05.04.21)
2547 sayılı yükseköğretim kanunu'na göre tanım aşağıdaki gibidir.

Araştırma görevlileri, yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili
diğer görevleri yapan öğretim elemanıdır.

Tanımdan da anlaşılacağı üzere (...yetkili organlarca verilen ilgili
diğer görevleri yapan...) araştırma görevlisinin net bir görev tanımı yoktur.

Şartlara bağlı olarak araştırma görevlisi-danışman ilişkisi çok farklı seviyelerde yürütülebilmektedir.

Sorduğun sorular genelleme yapılamayacak tarzda sorular olduğu için cevap veremiyorum.
Ben kendi danışmanımla karşılıklı çıkar ilişkisini güzel bir şekilde yürütüyorum mesela. Seviyeli bir abi-kardeş durumu diyebiliriz.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(05.04.21)
2547 sayılı YÖK kanununa göre araştırma görevlisinin görevi, idarece kendisine verilen işleri yapmaktır. yani idare kendisine ne görev verirse onu yapar.
belli bir hocayı asiste edecek bir düzeni varsa, hocanın yerine derse girebilir. ama normalde bu yasaktır, yani dönem boyu dersi asistanın üstüne yıkamaz hoca. ama asistanın üzerinde çalıştığı konudur anlatsın tecrübe kazansın der ya da doktora son aşamadadır, acemiliğini anlatsın diyebilir, ya da kırk yılda bir hocanın işi çıkar, hasta olur onun yerine girer. genelde soru çözümü ya da uygulaması olan dersleri asistanların üzerine yıkar hocalar.
gene hocanın tiynetine göre asistana şu şu konuda bir makale yaz getir der, üstüne ilk isim olarak kendi adını da yazar yayınlatır, ya da hakkaten hoca gibi hocadır birlikte çalışırlar, asistanına hakkaten bir şeyler öğretir birlikte yazarlar birlikte yayınlatırlar.
mailleşir de telefonlaşılır da, hocanın tarzına bağlı, asistanıyla kanka olup birlikte tatile giden, çoluk çocuk görüşen de var, ayda yılda bir iş olduğunda telefonda görüşen de mailleşen de. sabah arabasıyla hocayı evinden alıp özel şoför gibi dolaştırıp faturalarını yatıranı da var.
yani skalanın iki ucunda her türlü örnek mevcuttur.
bunlar tamamen okulun ve hocanın yapısına göre değişir. öğrenciyle hoca arasında köprüdür, öğrenci danışmanlığı yapar, sınav gözetmenliği yapar, tüm angarya işleri yapar, bunlar da bankodur. bunlarla eş zamanlı olarak da yls veya doktorasını yürütür. bitirince belki kadro alırım diye hiç bir şeye sesini de çıkaramaz garibim.
0
halanne
(05.04.21)
Kesinlikle hocasina bagli, yukarida dendigi gibi ATM'ye de gonderebilir, is taniminda olmayan seyleri yaptirabilir, bu mobbing'dir. Ben de ABD'de bu gorevi yapiyorum, ne yazik ki bir ustum yine Turk. Son dakikada da ders kilitliyor, internet sorunlu sular kesik falan bahanesiyle, ben de cok rahatsiz oluyorum. Tabi konusmak da elinizde ama hepsi bunu kabul etmez iste.
0
howfaristhesky
(05.04.21)
Tek hocayla işin olacak gibi bir algın oluşmasın bölümdeki tüm hocalarla işin var. Sekreterin işinden bölüm başkanının yapması gereken işlere kadar yapmışlığım var. Bu işin gecesi gündüzü olmadı benim için. Yukarda bahsedilmiş zaten. Ama bizim bir alt kattaki bölümde araştırma görevlileri için işler çok daha rahattı. Yani bölümüne göre çok şey değişir.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(05.04.21)
Açılın araş gör geldi;

Araştırma görevlisi = angarya işler müdürlüğü

nerede bir angarya var araş gör'e yüklenir. bu kürsünün işleri de olabilir, okulun işleri de olabilir kişisel işler de olabilir.

tüm kürsü covid davasına esnek okula giderken ben her günümü okulda geçiriyorum. gitmezsem aaa neden gitmedin oluyor. dolayısıyla nöbet bende. sadece kürsü değil tüm okul bu şekilde.

kürsünün sağlık alanı olduğu için bir de laboratuvarı var. onun sorumluluğu yine bende. doktora öğrencilerinin takibi, doktora çalışmalarındaki sorunların çözümü danışmandan önce bende. hatta bir hocadan hiç bilmediğim doktoradaki spesifik bir konuda yardımcı olamadığım için fırça yemiştim.

covid öncesi her öğlen herkesden siparişleri toplar, öğle yemeği siparişini verirdim. şimdi az kişi olunca yapılmıyor. rahatladım azcık

proje varsa onun hazırlıklarının tamamı bende. projede olmamın ya da olmamamın bir önemi yok. tüm ön hazırlıklar bende. %90 laboratuvar çalışması da bende. nadiren sorumlular da yapabiliyor. yayında adım var mı? tabi ki yok :)

proje bitti yayın yazılacak yine bende. daha bugün biten bir çalışmanın dergiye yollanması işlemi var. Kürsüdeki doçent kişi ömründe hiç dergiye makale yollamadığını benim yapmam gerektiğini iletti. orijinal dosyanın yanında yollanması gereken şeyler var tablolar falan. hiçbirini ayarlamamış. hepsini ben yapmak zorundayım.

az önce uzaktan eğitim dersi için uygulama ders videosunu çektim. kürsüdeki tüm uygulama derslerinin sorumluluğu bende. ismen bir başka kişide olsa da o başka kişi derse şunlar hazırlanacak hazırla diyor. hazırlamazsam suçlu yine ben.

yetmemiş gibi teknik servis olarak da çalışıyorum. cihazların bakımı vs benim sorumluluğumda. arıza çıkarsa hocalara bildirmekle yükümlüyüm. bildirince tamam sen gerekeni yap diyor. neden bildirdiğimi hala çözemedim.

tabi bazı hocaların çocuklarının ödevlerini de yaptım. Arabasını yıkatmaya bırakmış aldım. ATM den para çekme haftalık zaten. İlaç yazdırma, sigorta işlemleri, fatura yatırma vs...

gece gündüz ayrımı yoktur. yaklaşık 1 ay önce 23:30'da zoom toplantısı yapmaya karar veren bir hoca mevcut. 2 doktora öğrencisi ile beraber haftasonumuzu kendi yazamadığı ve yeniden yazılma revizyonu gelen yayını yazmamızı istedi.

geçen gün bir tanesi ben hangi mailimi kullanıyorum bilmiyorum dedi...

25 yıldır aynı slaytları ppt dosyasından okuyarak para alan asalaklarla çevrili etrafım ve ben okuldaki bu durum bazında en iyi kürsüdeyim...

daha da yazardım da neyse... çok doluyum bu konuda. doktoram daha bitmedi. bitince 33/a kadrosundan istifa etmeyi düşünüyorum. (33/a kadrosu kalıcı kadro. ölene kadar üniversite bünyesindeyim anlamı taşıyor)
0
unique hint kumasi
(06.04.21)
(3)

Aileye tv önerisi

solenkol
İyi haftalar herkese. Ailemin evindeki 10küsür yıllık 42 “ tv yerine yeni bir samsung tv arayışındayız. Salon geniş 55-65” alabiliriz. Basic bir kullanım olacak aile oldugundan, akşamları netflixten film ve normal uydu kanalları. Çok fazla para vermezler o yüzden 7k diyeli bütçeye ki bunu bile duyun
İyi haftalar herkese. Ailemin evindeki 10küsür yıllık 42 “ tv yerine yeni bir samsung tv arayışındayız. Salon geniş 55-65” alabiliriz. Basic bir kullanım olacak aile oldugundan, akşamları netflixten film ve normal uydu kanalları. Çok fazla para vermezler o yüzden 7k diyeli bütçeye ki bunu bile duyunca çok derler sonra alışırlar fiyatlara bakınca:)
Samsung 55Q60t veya 65tu8000 modellerini gördüm bütçe dahilinde.
Sizin evinizde kullanıp beğendiğiniz modeller nelerdir? Ek olarak salon baya guneş alıyor, parlaklığı yüksek olmalı.
0
solenkol
(05.04.21)
Tu serisi güzel.
Ama Q seisi olacaksa Q70 olmalı diğerleri 50hz.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(05.04.21)
neden samsung?

ben olsam , o ekran boyutunda lg'nin en ucuz hangi modeli varsa onu alırım.
0
co2s2
(05.04.21)
smart 4k led tv diye arayın, arasından en uygununu seçin.
www.cimri.com
0
ankara06
(05.04.21)
(3)

all saints tshirt

duyurukullanıcısı
bunun çakması çok var ve internette de çok var. bende hem çakması hemde gerçeği var çakması 20tl falan.internetten ucuza almak istesem nasıl anlarım gerçek mi çakma mı olduğunu? veya istanbul'da gerçeğini alabileceğim bir yer var mı?farkı nedir derseniz gerçeğinin kumaşı farklı ter iz vs göstermiyor
bunun çakması çok var ve internette de çok var. bende hem çakması hemde gerçeği var çakması 20tl falan.

internetten ucuza almak istesem nasıl anlarım gerçek mi çakma mı olduğunu? veya istanbul'da gerçeğini alabileceğim bir yer var mı?

farkı nedir derseniz gerçeğinin kumaşı farklı ter iz vs göstermiyor. çakması bildiğiniz bez üzerinde logosu var sadece.
0
duyurukullanıcısı
(01.04.21)
20 liraysa çakmadır 50 liraysa orijinal.

All saints tshirtler Türkiye’de üretiliyor maliyeti 10 lira falan.
0
billythefridge
(01.04.21)
Fabrikadan halka mexemstore...
Sitesinden alabilirsiniz.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(01.04.21)
turkiye de uretiliyor +1
ama 50 liraya orjinal bulabilecegini sanmam. basic all saints £20 ingiltere'de
0
try again fail again fail better
(02.04.21)
(5)

Otomobil periyodik bakımı

Kaleci Saçlı Forvet
2017 model bir aracım, aracın bakım tarihi geldi fakat geçen sene yaptırdığım bakımın üstünden 1 senede 5 bin km yapmışım, bu 5 km için gerçekten aracı yıllık bakıma sokmak gerekiyor mu merak ediyorum. Yani en azından 7-8 bin tamamladıktan sonra bakıma sokmamın bir tehlikesi olabilir mi sizce? Teşek
2017 model bir aracım, aracın bakım tarihi geldi fakat geçen sene yaptırdığım bakımın üstünden 1 senede 5 bin km yapmışım, bu 5 km için gerçekten aracı yıllık bakıma sokmak gerekiyor mu merak ediyorum. Yani en azından 7-8 bin tamamladıktan sonra bakıma sokmamın bir tehlikesi olabilir mi sizce? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.04.21)
yağı bitmese de kullanım ömrü doluyor 1 yılda örneğin. bunun gibi, filtreler vs birçok şey var.
0
reanarchy
(01.04.21)
Periyodik bakımın geldiğini nerden anladınız?

Periyodik bakım 10bin kmde 1 yapılıyor zaten
0
respect
(01.04.21)
Hocam geçen sene 30 km'de bakımı yaptırdıktan sonra 40 bin km'ye ulaştığında ya da 1 sene sonra tekrar bakıma getirirsiniz demişlerdi. 40 bin km'ye gelmedim ama 1 sene oldu, ona istinaden sordum.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(01.04.21)
Km dolmasa bile 1 yıl dolduğu için gitmelisiniz.
Aracı uzun ömürlü ve performanslı kullanmak istiyorsanız.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(01.04.21)
götürün. yağını suyunu filtresini yenilesinler. 300 lira vermemek için bozuk yağla motor sardırmayın.
0
co2s2
(01.04.21)
(4)

Kan değerlerimi bir damla kan ile öğrenebilir miyim?

hadi ya la
Kan değerlerimi öğrenmek istiyorum fakat iğneden çok korkuyorum.Şeker ölçmek için parmak ucundan bir damla alınan kan ile değerlerimi öğrenebilir miyim sağlık ocağı veya hastanelerde?
Kan değerlerimi öğrenmek istiyorum fakat iğneden çok korkuyorum.
Şeker ölçmek için parmak ucundan bir damla alınan kan ile değerlerimi öğrenebilir miyim sağlık ocağı veya hastanelerde?
0
hadi ya la
(30.03.21)
Cihazların kan numunesini çekmesi için gerekli hacim vardır.
Kan alınan tüplerin kanla etkileşime girmesi için minimum kan doldurma seviyeleri vardır.
Çalışılan teste göre kanınızdan gerekli hacim vardır.
Bu yüzden biraz zor.
Ama bazı testler manuel çalışılabilir onlar için çok az miktar yeterli olur. Ama rutin lab için uğraşmazlar. Çoğu lab çalışanının da bilgisi yeterli olmayabilir.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(30.03.21)
Kast ettiginiz degerlerin biyokimya, hemostaz veya cbc gibi degerler oldugunu tahmin ediyorum: hayir, cihazlarin kani calisabilmesi icin daha fazla kan gerekir.
0
gibicibicis
(30.03.21)
Hayır
0
rewlack
(30.03.21)
Hayır hem miktar yeterli olmaz hem de bazı testler sitratlı tüpe alınan kanla yapılır bazısı jelli tüp bazısı boş vakumlu tüp.
0
curukturpkokusu
(31.03.21)
(3)

Bu kan sekeri normal mi?

barisa
Bi tabak doner ve yanında salata yedim, ekmek bile yemedim. ani ağırlık coktu. Merak edip sekerimi olctum 180 cikti. Annem ve ananem seker hastasi, ben de olmaya adayim heralde. İnternetten baktigimda tokluk kan sekerini iki saat sonra olculur seklinde yazmislar. Yer yemez 180 normal mi?
Bi tabak doner ve yanında salata yedim, ekmek bile yemedim. ani ağırlık coktu. Merak edip sekerimi olctum 180 cikti. Annem ve ananem seker hastasi, ben de olmaya adayim heralde. İnternetten baktigimda tokluk kan sekerini iki saat sonra olculur seklinde yazmislar. Yer yemez 180 normal mi?
0
barisa
(25.03.21)
normal açken ölçmeniz lazım.
0
jelly bear
(25.03.21)
Yer yemez yükselmez. Önceden de kan şekeriniz yüksek olabilir. Aç iken de bakılmalı.
0
pro9it9is9
(25.03.21)
Ev tipi cihazlarda ölçüm hata oranı çok yüksek. En az 8 saat açkıkla sabah aile hekimine ölçtürün. HbA1c testi de isteyebilir?
0
intihar etsem de kendime gelsem
(25.03.21)
(6)

trendyol para iadesi ve hediye ürün

jepa
yaklaşık 2 ay önce trendyoldan bir ürün aldım.. beğenmedim ve iade ettim ancak gönderdiğim paket satıcı adresinde yok denilerek başka şubeye gitmiş orada satıcı aranarak gelip alması söylenmiş ama almaya gelmemiş. böyle olunca kargo firması da ürünü bana geri getirdi. bu arada trendyol bana paramı i
yaklaşık 2 ay önce trendyoldan bir ürün aldım.. beğenmedim ve iade ettim ancak gönderdiğim paket satıcı adresinde yok denilerek başka şubeye gitmiş orada satıcı aranarak gelip alması söylenmiş ama almaya gelmemiş. böyle olunca kargo firması da ürünü bana geri getirdi. bu arada trendyol bana paramı iade etmişti. ürünün bana geldiğini ve ne yapacağımı sorduğumda ise ürünün bende kalabileceğini söylediler. satıcının hakkına girmek istemediğimi, trendyol olarak hediye ediyorsanız kabul edeceğimi ancak satıcı zarar gördüyse iade etmek istediğimi söylediğimde "bize bu bilgiyi zaten satıcı verdi efendim" dediler. teşekkür ettim kapattım konuyu.

bu konuşmadan sonra vicdan yaparak bir de satıcının numarasını buldum ve aradım.. adam "abi yüzlerce ürün gönderiyoruz takip etmemiz zor oluyor trendyol hakkımıza giriyor bizim öyle bir talebimiz olmadı sipariş kodunu verin vs.. dedi. ben de iyi o zaman kargo kodu alın göndereyim dedim.. neredeyse 1 ay olacak hala haber yok.

trendyol'da satış yapanlar varsa böyle bir durum yaşadınız mı daha önce?

ürünün 150 tl'ye yakın bir değeri var. bu durumda satıcının emeğini sömürmüş, haksız bir şekilde ürün elde etmiş mi oluyorum yoksa "amaaan banane trendyol hediye etti mi etti gerisi beni ilgilendirmez" deyip bu kadar detaylı düşünmeye gerek yok mu?
0
jepa
(19.03.21)
Sözlü iletişimde, Ticaret işlerinde kimin doğru söylediğini bilmek çok zor. Belki satıcı doğruyu söylemiyor.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(19.03.21)
sen yapacağını yapmışsın. takip etmek satıcı sorumluluğunda. 100lerce ürün gönderiyorum, takip edemiyorum diyosa kayıptan da sorumludur. sonuçta sen aramışsın, gerisi onları bağlar.

geçen ben de bi gömlek aldım trendyol kotondan. içinden bi gömlek daha çıktı. benim bedenim, benzer bi model. ölü taklidi yaptım allah affetsin :D
0
elorelia
(19.03.21)
Dogrusunu yapiyorsun. Saticiya bir kere daha ulasmayi deneyip sonrasinda icini iyice rahatlatabilirsin.

"Gerisi beni ilgilendirmez"den ziyade insanin kendine karsi duygulari biraz onemli burda. Benim icim rahat etmezdi, urunu en kotu birine hediye ederdim veya ucretinin bir kismini ihtiyaci olan birine verirdim.

Markette bir cikolatayi cebimize atsak farketmezler muhtemelen, cunku her seyi takip edemezler. Burdaki takip etmeler benzer bir sey bana kalirsa.
0
fakyoras
(19.03.21)
@fakyoras zaten ben de bir kere daha aramayı düşünüyorum.. "gerisi beni ilgilendirmez" derken acaba bu benim görevim mi demek istemiştim. müşteri olarak sorumluluğumdan daha fazlasını yaptığımı düşünüyorum.. o kadar zaman ayırıp trendyolla iletişime geçiyorum onlar hediye ediyor "tamam o zaman sağolun deyip olayı kapatmıyorum. hem kargo aşamasında hem daha sonra satıcının peşinde koşuyorum.. bana bunları yaşatmaya hakları var mı bu kadar işin gücün arasında.

ayrıca çikolata örneği yanlış.. ihtiyacı olan birine versem satıcının -eğer varsa- mağduriyeti açısından bir şey değişmeyecek ki. bana şunlardan birini demesini bekliyorum sadece: 1. tamam bu bizden olsun zaten trendyol resmi olarak belirtmiş, biz onlarla hallederiz 2. şu kargoyla gönderirseniz seviniriz.

bir de trendyol satıcıya ücreti aktardı ama satıcı buna rağmen ürünü istiyor olabilir mi diye aklıma takıldı. trendyol ve satıcılar arasında böyle bir uygulama varsa elbette.
0
🌸jepa
(19.03.21)
Merhabalar,

Bahsettiğiniz durum marketplace durumlarında çok yaşanıyor. Siz iade olarak göndermişsiniz, satıcıya da ulaşmadığı halde direkt ücret iadesini size gerçekleştirip satıcıya da o satış gerçekleşmemiş gibi ödeme sağlamıyorlar. Zaten komisyonlar, kargo bedelleri vs. kurtların olduğu bu sofrada kalabalık arasında işletmeci zarara uğruyor. Özellikle küçük işletmeler. Zaten size de satıcı bu şekilde bilgiyi aktarmış.

Bu sebeple en doğrusu adresi öğrenip o adrese karşı ödemeli göndermenizdir diye düşünüyorum en azından arızalı bile olsa ürün ellerine geçer üretici kimse ona yönlendirirler vs.

1 kere daha şansınızı deneyin ama peşinde koşuşturmanıza da değmez tabii ki. Çok fazla yaşanan bir durum tamamen sizin hissettiklerinize göre ilerlemeniz en doğrusu.

Not: satıcıya ücreti aktarma şansı yok, size ücreti iade ettikleri için bunu satıcının gelecek ödemelerinden düşecekler.
0
c0sh_kun
(19.03.21)
2. defa kargoyla uğraşmazdım ben.
ilk kargoya verdiğinizde alıcının teslim almaması sizin suçunuz değil.
0
aslindasorunumpsikolojik
(20.03.21)
(2)

Amazon iade süreci

mezarkabul
İki gün önce kargoya verdim ürünü kodla birlikte. Sistemde hala kargoya verdiğim görülmüyor. Normal mi
İki gün önce kargoya verdim ürünü kodla birlikte. Sistemde hala kargoya verdiğim görülmüyor. Normal mi
0
mezarkabul
(12.03.21)
Normal. Ben de aynı durum yaşadım.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(12.03.21)
Benim de oyle olmus, fakat sorunsuz sekilde iade tamamlanmisti. Sisteme kargo bilgisi en son ulasinca eklenmisti.
0
invictae
(12.03.21)
(3)

parfüm nasıl taklit ediliyor?

Tochinoshin
Bargello, dp gibi markalar nasıl yapıyor parfümleri? Formülleri mi yayınlanıyor, satın mı alıyorlar?
Bargello, dp gibi markalar nasıl yapıyor parfümleri? Formülleri mi yayınlanıyor, satın mı alıyorlar?
0
Tochinoshin
(12.03.21)
Elektronik sigara için likit üretenler (taklit üretenleri kastediyorum) büyük ihtimalle deneme yanılma ile yapıyor. Parfümlerde de genel olarak hangi aroma kullanıldığı biliniyordur, belli oranlarda deneye deneye yapıyor olabilirler.
0
mezarkabul
(12.03.21)
İçeriğinde hangi maddenin olduğunu ve maddeden ne kadar olduğunu analiz eden cihazlar var. LcMSMS, HPLC vb.
Gerekli analizler sonucu içerik ve miktar çıkarıldıktan sonra kozmetik kimyası da işin içine giriyor.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(12.03.21)
@intihar +1

fark olarak; içerikteki malzemelerin daha dandik ve ucuz olanını kullanıyorlar.
0
candide
(12.03.21)
(4)

Çok bunaldım

gmzo
11 aydır evdeyim, doktora tezi yazıyorum, uzaktan çalışıyorum. Parkta-sahilde yürüyüş, yoga derken yine iyi idare ediyordum ama 3 hafta önce bacağımı sakatlamamla ikisini de bırakmak zorunda kaldım. Çok fena bunaldım, ruhum sıkılıyor, bir taraftan da kendime kızıyorum şımarıklık yaptığım için. Şu or
11 aydır evdeyim, doktora tezi yazıyorum, uzaktan çalışıyorum. Parkta-sahilde yürüyüş, yoga derken yine iyi idare ediyordum ama 3 hafta önce bacağımı sakatlamamla ikisini de bırakmak zorunda kaldım. Çok fena bunaldım, ruhum sıkılıyor, bir taraftan da kendime kızıyorum şımarıklık yaptığım için. Şu ortamda işe gitmek için insan içine çıkmak zorunda değilim, yakınlarım sevdiklerim iyi.

Ama yakın gelecek için bile plan yapamıyor olmak, bir tiyatro oyununu, seyahati heyecanla bekleyemiyor olmak bütün hayat enerjimi sömürdü artık. Enerjim de yüksektir ama bir senenin sonunda stokları tükettim sanırım.

Ne soracağımı da bilmiyorum öyle yazma ihtiyacı hissettim.
0
gmzo
(09.02.21)
Böyle durumlarda her şeyin geçtiğini kendime hatırlatıyorum. Daha önceki dertlerimi hatırlamadığımi.
0
kisa
(09.02.21)
Sizden kötüleri düşünerek şükretmek daha da üzüntü vermesi lazım mantıken. Eş dost davet ediyor musunuz eve? Çok iyi geliyor. Eski erkek arkadaşıma bacak sakatlığında refakat etmiştim, zamanı çok kolay geçmişti.
0
jalapeno
(10.02.21)
Bir umut bekliyoruz işte. Kafa dağıtacak kafa bile kalmadı.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(10.02.21)
Sosyalleşmeler iyidir.
0
hepbiarayisicinde
(10.02.21)
(17)

Yetkili bayideki eleman sıfır araç için 40bin tl indirim yaptı?

ananiyimioguz
Böyle bir şey olabilir mi?2020 model bakıyorduk. Sıfırı 330 bin. 1 aydır bakıyoruz git gel ahbap olduk adamla.Parayı denkleştiremedik, aklımızda başka araç vardı falan derken bir türlü kesin girişemedik.Bugün kararımızı verdik almak için gittik. 1 araç kalmış. Onu da biz ordayken aldılar.Biz ahlayıp
Böyle bir şey olabilir mi?

2020 model bakıyorduk. Sıfırı 330 bin. 1 aydır bakıyoruz git gel ahbap olduk adamla.

Parayı denkleştiremedik, aklımızda başka araç vardı falan derken bir türlü kesin girişemedik.

Bugün kararımızı verdik almak için gittik. 1 araç kalmış. Onu da biz ordayken aldılar.

Biz ahlayıp vahlarken adam dedi ki valla elimizde hiç araç yok, maalesef şansınıza artık. Sonra durun bi genel merkezi mi ne arayım ordan talep edelim.. derken adamda bi ampul parladı aaa 1dk 1dk dedi durun size bir güzellik yapıcam hemşeriyiz nasılsa, bir tanıdık da bizim arka sanayide çalışıyor. Onun için ayırdığım bir araç vardı ama pek alacak gibi değil ben konuşurum onla dedi size verelim o aracı hem 2021 model falan. Fark olarak da 10 bin fark eder dedi. 340 yani. Martta gelir ama dedi.

Artı olarak da multimedia ekranı büyüyor, otomatik bagaj falan var. E iyi dedik 10 bine.

Yahu eve geldik, dediği aracın güncel bayi fiyatına bakıyorum, 380 bin lira gözüküyor. Bu adam bunu neden ve nasıl bize 340a veriyor? Herhangi bir kampanya da gözükmüyor. Bir de bugün tam kapanmadan görüştük, sabah erkenden gelin mutlaka işlemleri yapalım 9da diyor.

Yahu bi bokluk var diycem ama yetkili bayi sonuçta bişey çıksa da biz haklı olmaz mıyız?

Ne diyorsunuz alalım mı? Vakit kalırsa başka bayileri arayıp fiyat sorucam bi.

Marka Opel.

330 da çok zorlayarak çıktığımızı biliyor. 340 ı çekinerek söyledi. Gerçekten inmiş olabilir mi?
0
ananiyimioguz
(08.02.21)
Alın tabii ki, gerçekten de sipariş verilmiştir kapora yakılıp teslim alınmamıştır, adamın da elinde kalmıştır. Gayet mantıklı yani, olan bir şey. Şu anda faizler aşırı yüksek olduğu için araba satışları durma noktasında. Elimde para olduğuna göre tam avantajlı pozisyondasın.
0
roket adam
(08.02.21)
Hocam yok yalan atıyorlar inanmayın.
Peugoat 2008 int sitesinde 280 den başlıyor ama 230'a veriyorlar. Hatta otomatik olanı 250 den veriliyor. (sağolsunlar paket dayatmaları ile birlikte)
Aynı durum Honda'da mevcut
Opel Grandland galiba baktığınız araç, kesinlikle farklı bayileri arayıp fiyat alın. Hemşeriyiz muhabbetleri falan yalan
Birde araç 2020 ise elinden çıkarmaya bakıyorda olabilir .
0
spacevan
(08.02.21)
@roket adam, hmm dediğin gibiyse mantıklı ama acaba dedik sağlam bir kampanya veya vergi indirimi söz konusu da ona istinaden mi yaptı yoksa bizi gerçekten sevdiği için mi bilemedim. Babamı tanıdı hatta okulunda öğretmenmiş, güvenmek istiyoruz.

Ama martta fiyatlar çat diye düşerse üzülürüz ne yalan söyleyeyim. Gerçi ne kadar düşecek olsa olsa 30-40 düşer de.. Şeye de korkum var youtube da tarcanlar ekspertiz videoları var ya :D Sıfır araç diye sattılar şöyle çıktı böyle çıktı. Ne bileyim yolda hasar almıştır tamir görmüştür falan. Kimse sıfır aracı ekspere sokmuyor sonuçta.

Böyle bir şey olamaz değil mi?

@spacevan, yok işte 2021 model.

Bu arada bize 0 fiyatını hiç söylemedi. Şu fiyat ama size şundan yapıcam falan demedi. 10 bin daha çıkabilirseniz 340 a onu verelim dedi. E iyi de araç 380bin o donanım paketi. Bayram değil seyran değil eniştem beni neden öptü?
0
🌸ananiyimioguz
(08.02.21)
Ben de yaklaşık %10 daha ucuza almıştım.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(08.02.21)
Bayiler belirli zamanlarda satış kotalarını tutturabilmek için inanılmaz iskontolar yapabiliyorlar. Öyle bir şey olabilir.

Ancak;
Yetkili bayiden aldığı sıfır arabasının çok da sıfır olmadığını, arabasında 'boya' olduğunu, arabasını satmaya gittiğinde öğrenip şok yaşayan insanlar tanıdım ben.

Kaportaya tutunca boya olup olmadığını söyleyen küçük aleti olan bir kaportacıyı yanında götürüp öyle almakta fayda var.
0
Mirket
(08.02.21)
daha fazlasını da yapar isterse
0
mysql34
(08.02.21)
Katalog fiyatı hep çok pahalı durumun gayet net, merak etme. Zorlasan 330’a da alır çıkarsın emin ol, daha dün konusunu açtım, liste fiyatı 176k civarı olan opel corsa’yı 140k civarına alacak arkadaşım mesela.

Bir de yukarda bi arkadaş 280 liste fiyatını 230’a veriyorlar demişte, Türkiye’de zaten 230bin liralık araca bin lira eklesen vergi dilimi %50’den %80’e çıkıyor haliyle 280 oluyor :)

250’ye satılan araba diye bişey yok yani. Bu aralar liste fiyatı 300bin civarı olan çoğu araç 230’a satılıyor. Çünkü bayi zaten 10-15k ucuza satıyor liste fiyatından 5-10bin daha düşünce alt vergi dilimine düşüyor ve hop 230bin. Bi aracı 230’a satmaları ve 280’e satmaları onlara 1 tl bile kazandırmıyor. Full vergiye gidiyor
0
avatar is back
(08.02.21)
aynı araç için denizli muğla ve aydını aradım. muğla 10 bin daha ucuz, aydın ve denizli daha yüksek fiyat çekti. yaris için denizli bayisine gittiğimde elimde iki tane kaldı, kasko benden hediye dedi.
önceden opsiyonlu araçlar veya satış hedeflerine ulaşmak istedikleri için indirim veya eski fiyat seçeneğini kullanıyorlar.
0
mikahakkinen
(08.02.21)
4 gün önce seat ateca'ya bakmaya gittim. sitesinde fiyat (2020 model için) 369, bayiden teklif istedim 355 verdi üstelik pazarlık yok. hadi bu örnek 2020 için.
2021 model için bu kadar indirim yapması imkansız değil ama kıllanmak için sebep çok. burası türkiye. googleda yapılan küçük bir arama yetiyor.
(git: www.google.com
0
scudman1
(09.02.21)
Passat business ın liste fiyatı 415 lerdeydi en son, bayinin verdiği fiyat 360. liste fiyatına bakma, ucuza aldım diye de çok düşünme ;)
0
syabk
(09.02.21)
zamanında bayiden sıfır araba aldık, üst tavan komple boyalı çıktı.
güzellikle halledemedik, dava açsam arabayı yatırmam lazım.
stres, mal yerine konmak yedi beni. bunlara resmen pusu kurup saldırıp, anaları ile bağlantı kurduk.
çok sıkıntılı bir ay yaşadım. keyif zehir oldu. araba değişti ama o kadar sıkıntıdan sonra bende keyif kalmadı.
kısaca bırak hemşeriyi, ben hiç bir akrabama 40bin kıyak yapmam. kıyak 10bin olur hadi 15bin, 40bin ne aq? kesin sorun var.
0
seyduna6687
(09.02.21)
Aklınızda kalacaksa eğer alır almaz bi ekspertize mi götürseniz acaba.
0
a7x
(09.02.21)
forum donanım haber'de otomobil bölümünde sıfır araç teklifi alanlar başlığına girip bakaibilirsin çok faydalı orası. dün mesela bmw'lerde liste fiyatlarından 100bin liraya yakın indirimler alanlar söyleniyordu
0
avatar is back
(09.02.21)
Başka bir bayiyi aradım bugün. 390bin lira ama 345e kadar inebilirim dedi gelince. Bu nedir yahu patron çıldırdı herhalde. Skoda'da aracı 340tan 330a indiremedim bunlar selam verene aracı verecek vallahi :)
0
🌸ananiyimioguz
(09.02.21)
ananiyimioguz fabia satıldı mı?
0
dallaque
(10.02.21)
bu fiyatlar yuksek kurun fiyatlari, yeni gelen araclar cok daha uygun olacak, o yuzden sozde indirim yapiyorlar
0
sweetoffice
(10.02.21)
@dallaque, yok ya maalesef. Kapora bıraktık ama fabiayı satmadan bunu alamıyoruz. 2 haftadır ilanda, biri gelip baksa alır da henüz kimse gelmedi görmeye. Kazalı veya yüksek km'li fiyatlardan verelim istiyorlar.
0
🌸ananiyimioguz
(10.02.21)
(6)

plasebo aşı tam olarak neyi ayırt etmede yardımcı oluyor?

put it in your appropriate place
Geçenlerde ofiste konuşurken plasebo aşı yapıyor 3 kişiden birine. Nasıl lan, öyle bir şey mi oluyor dendi? Dedim hiç mi takip etmiyoruz.Anlatmaya çalıştım ama tam bilemediğim tam anlatamadım tabii. Bildiğim kadarıyla esas olan aşıyı olanlarda yan etkiyi çözememek için. Öyle mi, değil ne?
Geçenlerde ofiste konuşurken plasebo aşı yapıyor 3 kişiden birine. Nasıl lan, öyle bir şey mi oluyor dendi? Dedim hiç mi takip etmiyoruz.

Anlatmaya çalıştım ama tam bilemediğim tam anlatamadım tabii. Bildiğim kadarıyla esas olan aşıyı olanlarda yan etkiyi çözememek için. Öyle mi, değil ne?
0
put it in your appropriate place
(01.02.21)
Testlerde 100 kisiye gercek asi, 100 kisiye plasebo yapiyorlar.

Plasebo olanlardan 15'i virusu kapiyor, asi olanlardan 1'i, bunla koruyucuk oranini hesapliyorlar diye biliyorum. Bbc'de mi ne okumustum da cok oldu yanlis hatirliyor olabilirim.
0
fakyoras
(01.02.21)
Aşının onay alıp piyasaya sürülmeden önce yapılan çalışmalarda uygulanıyor. Yani vatandaşa kullanılan aşılarda öyle bir durum yok.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(01.02.21)
Yukarida da denildigi gibi bu sadece test asamasinda olur.

Amaci ise kac kisinin viruse yakalanacagini bulmak. Yani sen normal asi yapiyorsun 100 kisiye, bunlarin 10'una virus bulasiyor diyelim. Ee bu veri ne saglayacak sana? Belki asi vurmasan da bu kisilerin yine 10'una virus bulasacakti?

İşte bunu cozmek icin bir (mesela) 100 kisiye de "sana asi yapiyoruz" diyerek tamamen etkisiz bir sivi enjekte ediyorlar. Bakiyorlar ki o 100 kisiden 40'i virusu yapmis. Oha diyorsun, bizim asi iyiymis demek, 4'te 3 oraninda azaltmis virus bulasmasini.

-----

İlac testlerinde de plasebo hep kullanilir. Onun da amaci "ilac verdigimiz 100 kisi gercekten ilac sayesinde mi iyilesti, yoksa kisiler psikolojik etkiyle kendi kendini mi iyilestirdi?" sorusunun cevabini bulmaktir.
0
hlot
(01.02.21)
Klinik deneylerde kullanılır ama her deneyde değil tabi. Aşıyla herkes plasebo kavramını duydu ama tüm çalışmalarda kullanılır eğer o hastalığın mevcut bir ilaç tedavisi yoksa. Yani piyasada milyon çeşit tansiyon ilacı varken plasebo karşılaştırmalı çalışma yapılamaz. Covidde onaylanmış bir aşı tedavisi olmadığı için plasebo karşılaştırmalı yapıldı.
0
curukturpkokusu
(01.02.21)
Piyasada milyon çeşit tansiyon ilacı varken hipertansiyon hastalığı için plasebolu çalışma yapılamaz diye düzelteyim.
0
curukturpkokusu
(01.02.21)
plasebo etkinlik ve güvenirlik için sadece "test" aşamasında kullanılır. burada basit bir anlatımla şunlar.

1. ilaci ya da aşı yı olanlarda yan etkiler neler? normalde plasebo olan adamda yan etkisi olmasi beklenmez.
2. ilacin beklenen etkinliği gruplar arasında ne kadar farklı.
3. gruplar arasında hastalığa tutulma veya yanıt verme farklılıkları ne düzeyde.

özetle; plasebo insanın kendi vücudu üzerinden oluşturabileceği değişkeni ortadan kaldırmayı amaçlar. yapılan çalışmalara göre insanlar etken madde olmayan ilaç aldıklarında biri zihinsel olarak kendilerini etkilediklerinden bazen kendilerini daha iyi hissettiklerini (veya tam tersi) vs. söyleyebiliyorlar.
0
helenart
(01.02.21)
(84)

I'm back! :)

pandispanya
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :DÖncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dö
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :D

Öncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dönemde hepinize sağlık, geçim kolaylığı ve yaşam motivasyonu diliyorum can ı gönülden.

Kimler gitti kimler kaldı pek bilemiyorum ama beni hatırlayıp merak edenler için bir özet geçeyim. Ben kısa tutmaya çalışacağım ama çok söz de veremiyorum :D Durumu olmayanlar şimdiden kusuruma bakmasın :))

Geride bıraktığım 5 senenin neredeyse her saniyesi kabus gibiydi diyebilirim. Güzel şeyler de oldu yalan yok ama geneli gerçekten kalitesiz bir yeşilçam filminin saçma sapan bir bollywood versiyonu gibiydi. Daha fazlası olmaz herhalde artık dedikçe her şey üst üste gelmeye devam etti :D Son 5 senem bir film olsaydı ilk 10 dakikasında çıkmıştım, öyle bir şey :D

Belki hatırlayanlar vardır tiroid problemlerim vardı. Öncelikle tiroide bağlı gelişen başka bir rahatsızlık sebebiyle minnoş gözlerimi kaybettim :D Çok şükür hala görüyorum ama şekilleri ve boyutları değişip büyüyüp yuvarlaklaştılar :D Sonra ameliyat geçirip tiroid problemimden kurtuldum ama gözler yadigar kaldı :D

Sonra evlendim ve Bodrum'a taşınıp ufak bi cafe/pub açtım. Sanırım buraya kadar bilenler biliyordu. Bodrum'un ve evliliğimizin ilk 6 ayı tek kelimeyle mü-kem-mel-di. İstanbul'da yaşarken benim de eşimin de güzel işlerimiz ve güzel maaşlarımız vardı. Çok şükür yiyip içip gezmemize hatta balta girmemiş ormanlardaki orangutanlara bile yardım etmemize rağmen paramız artıyordu ve biz de biriktiriyorduk :D Ne güzel zamanlarmış. Önce düğünümüze, ev eşyalarımıza bir yatırım olur diye biriktiriyorduk. Bu hastalıktan sonra ben dedim ki düğünü eşyayı boşverelim, dünyayı gezelim. Beğendiğimiz yerde kalabilmenin imkanlarını araştıralım ve yerleşelim. Şimdiki eşim, o zamanki erkek arkadaşım da iflah olmaz bir kurumsal kimlikti ve bu maceralara pek yanaşmıyordu. Bana dedi ki "son kez müdür pozisyonlu başvurularımı yapayım 15Ocak'a kadar geri dönüş olmazsa dünyayı gezelim. Eğer istediğim işlerden birine kabul edilirsem kariyer yapmak istiyorum" :D Naif planlar. Dedim hay hay. Gayet adaletli bir bakış açısı. Ama tabii onun işine çok ihtimal vermediğim için ben dünya gezisi rotasını oluşturmaya başladım :D Derken boş zamanlarında sahibinden.com'da hiçbir zaman almayacağı tekneleri, motorları ya da dükkanları gezen her Türk genci gibi biz de hiç aklımızda yokken Bodrum'da bi dükkan bulup tutmaya karar verdik. Tarih 31 Aralık 2015. Dedim ki yeter ki İstanbul'dan gidelim de bir işimiz olduktan sonra dünyayı sonra da gezebiliriz. NAAAH gezersin! :D 15 gün sonra başvurduğu işlerden olumlu geri dönüş alan eşim için de benim için de artık hayat başka bir yola savurmuştu bizi çoktan. Sonra işte şipşak düğün dernek, işlerden istifa, dükkanı kurmaca derken kendimizi burada işletmeci olarak bulduk.

Normalde kendi paramız dükkanı tutmaya ve düzeltmeye; aşçı, barmen vs tutmaya yetiyordu ama kocacıııım yine her Türk gencinin hayali olan "liseden arkadaşlarıyla ileride bir bar açma" hayaline tutunarak, çocukluk arkadaşını ve eşini de bize ortak etti. İlk FAIL! Ta daaa :D İlk 6 aya dönelim, mükemmeldi dedik. Çocukluğumuz ve ilk gençliğimiz berbat geçmiş olduğundan "Hayatımızda ilk defa mutlu ve huzurluyuz" diye düşündük. Ortağımızın eşi "ben mükemmel bir aşçıyım, sana her şeyi öğretirim" dediği; ve onun kocası da "ben mükemmel bir barmenim" dediği için bir süre insanlara pişmemiş pirinç yedirdik ve bara gelip cin tonik isteyenlere bira verdik. Ona rağmen mutlu, çözüm odaklı ve iyimserdik. Her şeyi zamanla, çalışkanlığımızla, dürüstlüğümüzle, gençliğimizle çözeceğimize inanıyorduk. Bu arada ben 25, eşim 27 yaşındaydık.

6.ayımızda babam bir cinsel istismar iftirası sonucu tutuklandı. Huzurla uyuduğumuz bir gecenin sabahına birçok yalan haber ve ölüm tehditleriyle uyandık. Bana göre bu mümkün olamazdı ama yine de beşer şaşar diyerek apar topar İstanbul'a gidip babamla yüzleştim. Kafamdaki plan çok netti. Eğer bu şerefsizliği yapmışsa, ölmüş kabul edip yoluma devam edecektim. Yapmamışsa yolumuz uzun ve sancılıydı. Babam olanlardan, hakkında söylenenlerden, tehditlerden, gazete ve televizyonlarda dönen yalan haberlerden habersiz, masum ve şaşkındı. Avukatlar tuttum, onun varolan borçlarını ödedim, dükkanını araştırmaya gelmeleri için aylarca kirasını ödedim, tüm masraflarını üstlendim kısaca. Hakkında ortaya atılan tüm iddiaların aksi kanıtlanmasına rağmen, iftirayı atanlar söyledikleri şeyleri geri çekmelerine rağmen, polis raporları bizden yana olmasına rağmen, bilir kişi raporları bizden yana olmasına rağmen, tanık beyanlarının tümü bizden yana olmasına rağmen, görüntülü kayıtlar, fotoğraf ve videolarla da birçok şeyi desteklememize rağmen; her celse değişen hakim ve savcılar, karşı tarafın medya ve belediyeyle olan yakın ilişkileri; dosyayı açıp okumadan karar veren sözde yetkililer sebebiyle dosyamız okunmadan, hiçbir delil değerlendirilmeden babam 25 yıl hapis cezası aldı. Günde 15-16 saat kafede çalışarak, her hafta İstanbul'a gidip geldim. Düğünden gelen tüm takı ve paraları bu iş için harcadım, yetmedi krediler çektim (sağolsun eşim inanılmaz destekledi), yine de başaramadım. Hukuki sürecin devamı çok uzun ama yıllar boyunca tüm sosyal mecralardan taciz edilmeye devam ettim. Esasında duyuruyu bırakmam bu olaya dayanıyor.

Biz bilim ışığında, akılla mantıkla sunulan kanıtlarla kendimizi bozmadan süreci ilerletelim, vicdanımız rahat, kanıtlarımız tam, nasılsa birileri okuyup bu konuyu aklına mantığına sığdıramayacak dedik ama ne yazık ki kurunun yanında yaş da yandı ve dosya hiçbir zaman okunmadı. Sonra yargıtay cezayı 17 seneye düşürdü. Şu an anayasa mahkemesindeyiz. Hala bekliyor ve mücadele ediyoruz, bakalım.

Bu süreçten birkaç ay sonra ortaklar da tüm yaşadıklarımızı bilmelerine rağmen, girerken koydukları paranın 2,5 katını talep ederek ayrılmak istediler. Toplamda 9-10 ay beraber çalışmıştık. Dedik ki madem kardeş dediğimiz insanlar 9 ayın sonunda, tüm sıkıntılarımıza rağmen bu şekilde ayrılarak böyle bir para talep ediyorlar; verelim. Dükkan bi marka filan olmadı, daha sandalyelerde minder yok :D 5 sene öncenin parasıyla 45bin tl istiyorlar şaka gibi :D Yine kredi çektik. Onlara istedikleri rakamı ödedik ve ayrıldılar. Sonradan öğrendik ki "İstanbul'dan varlıklı arkadaşlarımız geliyor, işi kurup sonra ayrılıp para alıcaz" diye yapmışlar zaten planlarını :D Fail 2! :D Varlıklı olsaydık keşke gerçekten. Aynı parayı bölüşüyorduk; bu herif kumar oynayıp bütün parayı kaybedip devamlı ailesinden destekle yaşıyordu. Bizse hem kendimize, hem baktığımız hayvanların tüm giderlerine (sokaktaki 20 kedi, 5 köpek filan, kısırlaştırmalar, mamalar, aşılar:D), hem babamın giderlerine, hem benim her hafta İstanbul'a gidip gelmeme yettiriyorduk. Kendi kıçı kırık motorumuzu bile onlara vermiştik, işe kolay gidip gelsinler diye izinli günlerimizde, yaz gününde Bodrum'da yeni evli çift olarak evde oturuyorduk aracımız ve paramız olmadığından :D Neyse, öyle ayrıldılar. Sonra biz dükkanda ikimiz kaldık eşimle.

Benim İstanbul süreci ayda 1-2'ye düşmüştü. Dükkanı toparlamaya çalışıyorduk. Buradan da gelenler oldu bu arada :D Sağolsunlar, yolunuz düşerse hepinizi bekleriz :D

Bi 6 ay da böyle geçti. Borç ve kredi yükümüz çok ağır geldiğinden dükkana yeni bir çalışan almadan her şeyi kendimiz yaptık. Mutfağa ben, bara eşim geçti. Sabahlara kadar çalıştık, denedik, alışverişi de kendimiz yaptık, tuvaleti de kendimiz temizledik, servisi de biz yaptık, hazırlığı da, müziği de, bulaşığı da... Aklınıza ne gelirse, gece gündüz çalışıp, hiç es vermeden kendimizi babamı kurtarmaya ve borç ödemeye adadık. Bir yandan da hizmet sektöründe her ne kadar sabah güne yeni bir tehditle, hakaretle, kötü haber veren bir telefonla uyanmış olursan ol, insanlara gülümsemek ve onları eğlendirmek zorunda olmanın psikolojik yükü de ekleniyordu ama yine de güçlüydük. Sonraaa tam yeniden hayata karşı umutlanacakken eşimin babasının akciğer kanseri olduğunu öğrendik. Bu sefer de o süreç başladı.

Önce Eskişehir, İzmir, Ankara, İstanbul vb yerlerde çeşitli profesör ve hastane arama süreçleri, sonra tedavi süreci başladı. Kayınpederim bu dönemde artık çalışamaz duruma geldiği için onun ailesinin masraflarını da biz üstlendik. (İkinci eşinden 20 yaşında bir oğlu ve 8 yaşında kızı vardı).

Gece yarısına kadar çalışıyorduk, dükkanı kapatınca eşim Marmaris'e gidip babasını alıp İzmir'e götürüp kemoterapiyi bekleyip, yeniden Marmaris'e gidip babasını bırakıp, Bodrum'a dönüyor ve çalışmaya devam ediyordu. Bazı zamanlar 10-15 gün dükkanı tek başıma açıp kapattığım oldu. O dönünce ben aynı matematikle İstanbul'a gidip, babamı görüp, avukatlarla görüşüp aynı gün geri dönüp gece çalışmaya devam ediyordum. Kayınpederlerin mutfak alışverişi, çocuğun okul giderleri vb destekçileriydik.

Sanırım gençliğin verdiği güçle gerçekten her düştüğümüzde daha güçlü kalktık hep ayağa. Biraz da enayilik. Ama çok şükür artık iş yeri azıcık daha profesyonel olmaya ve para kazandırmaya başlamıştı. Ne duruyoruz o zaman helva yapalım dedik. Eşimin, son 5 senedir odasından hiç çıkmamış 20 yaşındaki kardeşine iş verelim, onu hayata hazırlayalım dedik. Bak bak :D:D Fail 3'ün zemini geliyo :D Bu çocukcağız da 15 yaşında liseyi bırakmış, işte 5 senedir odasından çıkmıyor, eli bir iş tutmuyor, akşam okulunun borcu biriktiği için okula devam edemiyor filan. Marmaris'ten geldi, bize taşındı. İlk etapta 6 ay kadar birlikte yaşadık ve çalıştık. Çok şükür, iki kelimeyi yan yana getirmeye utanan çocuk açıldı, özgüvenlendi; barı, kahveyi, mutfağı öğrendi; para kazandı. Biz kazandığı paradan ayrı olarak okulunun geçmiş borçlarını ve yeni gelen taksitlerini ödedik, cep telefonunu aldık, üst baş alışverişini yaptık ve sezon sonunda bir sonraki yaza da görüşmek üzere vedalaştık.

Bu arada kayınpederim de kanseri atlattı, güzel bir kutlama yaptık; derken çok kısa bir zamanda nüksetti ve yukarıda anlattığım süreç yeniden başladı. Sonra da tam her şey yeniden iyi gidiyorken kendisini aniden kaybettik.

Bu arada ben devamlı mahkemelere gidiyorum, her celse büyük umutlarla gidip aşağılanarak dönüyorum, yeniden televizyonlarda, gazetelerde dönüyoruz filan çok zor. Kayınpederimin hastaneye kaldırıldığı haberini duyar duymaz dükkanı kapatıp yola çıktık. Yolda eşim arabayı süremeyeceğini söyleyip yanımızda da bir büyük olsun diye annesini çağırdı. Kayınvalidemle gittik Marmaris'e ama kayınvalidem kayınpederin eski eşi. Validenin de 25 senelik yeni eşi var. Bütün hikayelerin üstünden 25 yıl geçmiş ama kadıncağız insanlık yaptı bize.

Biz Marmaris'e giderken, babayı kaybettiğimizin haberi geldi. Yıkıldık. Neyse gittik, gerekli işlemleri hallettik ve 24 saat geçmeden Bodrum'a geri döndük. Günlerden Pazar. Pazartesi günü benim babamın İstanbul'da mahkemesi var. Salı günü ise eşimin babası yine İstanbul'da defnedilecek. Pazartesi sabahı 6.30'da uçağımız var diyelim.

Kayınvalidemi evine bıraktık, eşim de üvey babasının yanına çıktı, sarılıp teselli ettiler birbirlerini. Aksi bir şey yok gibiydi. Biz de eve geldik. Aramız 15dk. Eşim artık ağlayabilirim dedi. Kahve yaptım, içerken telefon çaldı. Telefonda sadece kayınvalidemin çığlıkları geliyordu "yapma, vurma, yeter" gibi :( Eşim "annemi dövüyo" dedi. Valla yalın ayak arabaya nasıl atladık, nasıl gittik oralar bende yok. 4-5 dk içinde oradaydık. Yolda jandarmayı aradık, biz içeri bi girdik ki kadını 40 dk darp etmiş şerefsiz. Kıskançlık sebebiyle ve alkol problemi bahanesiyle. Kadıncağızın ayakta duracak gücü yok, her yerden kanlar süzülüyor, bir yandan şoktan mıdır nedir "o çok iyi bir insan, onu polise vermeyin" diye yalvarıyor :/ Allah'ım son 3 sene kesin kabustu diyorum artık. Birazdan uyanacağım, uyanmam lazım yani. Daha babayı kaybedeli 24 saat geçmedi, bu nedir.

Üvey kayınpeder daya atmaktan yorulmuş sandalyeye oturmuş, oturduğu yerden kayınvalideye ve eşime ve hatta daha vefatının üzerinden 1 gün bile geçmeyen babasına küfürler hakaretler ediyor. Eşim önce üvey babayı dövdü, sonra jandarmalar müdahale etti. Ve de yanlış bi hareket yaparsa artık onu da nezarete atacaklarını söyledikleri için başına bir şey gelmesin diye kalanında da ben dövdüm. Bir yandan eşim sinir krizi geçiriyor, bir yandan herif kayınpedere küfrediyor, bir yandan kayınvalide "o çok iyi bir insan, onu götürmeyin" diyor, jandarma ultimatom veriyor asjdha o ara ben de yerlere düşürüp tekmeledim adamı, bi de suratını yumrukladım :/ Yaşadığımız her şeyin içinde vicdanım bi tek bazen buna sızlıyor. Hala utanıyorum yaptığım şeyden. Ama yine olsa yine yapardım...

İstanbul uçağının kalkmasına 4-5 saat var, günlerdir uykusuzuz, kayınpederi kaybetmişiz, kayınvalide öldüresiye dövülmüş, sabahında babamın mahkemesi var, ertesi gün cenazemiz var ve sabaha kadar hastane, karakol vs dolaşıyoruz. İşin kötüsü kayınvalidem de hastanede yaralarını saklıyor, karakolda hayır dövmedi diye yalan söylüyor, inanılmaz bir şey yaşıyoruz.

Uçağa birkaç saat kala, güvendiğimiz bir ablamızı kayınvalidemin yanına yerleştirdik ve biz gelene kadar buradan ayrılma dedik. Sonra gittik, babam bu sefer kesin çıkıyor dediğimiz mahkeme de g.tümüze girdi. Ertesi gün de cenaze... Sonra Bodrum'a döndük.

Kayınvalideye gittik, uzaklaştırma çıkarıldı, tehditler alıyor adamdan ama bize söylemiyor. Jandarmaya da söylemiyor öyle bekliyor ve adamı koruyor. Yanına koyduğumuz abla vardı ya bize o anlatıyor gelen mesajları. Bu arada bi de eşimin anneannesi var, alzheimer hastası, kayınvalidemlerle yaşıyordu. Bizim gittiğimiz o bir haftada her geçen gün kadının hareketleri kısıtlanıyor, birkaç gün sonrasında da tamamen felç geçirmiş gibi oldu. Hop yine hastaneler, meğer herif bunun kafasına telefon fırlatmış annemi dövdüğü gün. Anneanne de o günden beri ufak ufak beyin kanaması geçiriyormuş. 85 yaşında kadın. Masada kalabilir denerek ameliyata alındı. Daha kayınpederin yasını tutamadan yine hastane süreci. Bu arada çalışmaya devam ediyoruz. Ben dükkanda kalıyorum, eşim anneannesinin yanında hastanede. Neyse ki ameliyat başarılı geçti ama bu olaydan sonra anneanne tamamen yatağa bağımlı hale geldi...

Tekrar bahar geldi, kardeşimin erkek kardeşini geçen sene söz verdiğimiz gibi yeniden yanımıza aldık. Bu arada maddi anlamda götü biraz doğrulttuğumuz için bir arkadaş daha bizimle çalışmaya başlamıştı. Toplamda 4 kişi olduk dükkanda. Derken bu sefer eşimin üvey annesi tutturdu ben de Bodrum'a taşınacağım diye. Yapma etme dedik, buralar pahalı, küçük kız babasını yeni kaybetti, okul ve çevre değişikliği iyi gelmeyebilir filan. Yok dedi taşınacam. Ok dedik o zaman yakınımıza taşın ki tanıdıklarımızı kullanarak sana iş bulabilelim. Okul çıkışında kızı alabilelim filan. Evler bulduk, gönderdik, bak sakın bize sormadan ev tutma çünkü burada yeni gelenleri çok kazıklıyorlar, arada bir tanıdık buluruz, bize farklı davranırlar dedik. Dedik de dedik. Fail vol. 45764
Anaaa bi baktık kadın bize haber vermeden bize oldukça uzak bi yerde, oldukça yüksek fiyatlı bi ev tutmuş. Bize tuttuktan sonra haber veriyo. Hayırlısı dedik, belki kadın 50 yaşından sonra özgür kalmak istiyor hayatında ilk kez. Saygı duyalım. Duyduk da.

Biz erkek kardeşe hayat yolu çizmeye odaklıyız. Bu sezonun sonunda lise bitince MSA'ya gönderelim, masraflarını da biz üstlenelim, eli artık iş tutuyor, mesleği de olsun planları yapıyoruz. Annesi dedi ki ben bayramın 1. günü taşınıyorum. Yardıma gelir misiniz...

Bilenler biliyor, tatil yöresinde bayram günü hizmet sektöründeki yoğunluğu. Bütün kış beklediğimiz gün gelmiş. Kadın o gün taşınacak. Hay hay babamızın emaneti. Erkek kardeş yine bizimle yaşıyor bu arada. Eşim dedi ki "yarın şu saatte uyanıyoruz, bu saatte evden çıkıp, şu saatte anneni taşıyoruz, akşam da bu saatte dükkana dönüyoruz rezervasyonlar full". Ok, sabah oldu, kardeşi uyandırıyoruz uyanmıyor. Belki 10-15 defa uyandırdık. Evden çıkma saati geldi geçiyor, eşim de kendi başına çıktı, üvey anneyi taşımaya gitti. Yarım saat sonra kardeşi uyandı, abisini sordu, anlattım. Tamam deyip evden çıktı. Gidiş o gidiş :D Yukarıda fail 3 zemini olarak anlatmıştım ya :D Cebine henüz çalışmadan verdiğimiz maaşını da koyup kaçtı herif akdljhsa :D Bayram günü dükkanda iki kişi de kaldık mı :D Arıyoruz açmıyor filan sonra arkadaşları haber verdi, Türkiye turuna çıkmış lkdsjla :D Neyse biz bütün yazı güç bela 3 kişi hallettik ama sezon ortasında yeni eleman da bulamadığımız için iflahımız s.kildi afedersiniz.

Bu arada babadan 400.000tl filan borç kaldı dahgsd kafamız çok karışık ama üvey anne abuk subuk harcamalar yapıyor, atıyorum 6 tane kahvaltı tabağına 1.000 tl veriyor, saçma sapan bir elbiseye 900tl veriyor. Sonra param bitti diye bizden destek istiyor, veriyoruz; evden kaçan kardeşin okul taksidi diye para istiyor, veriyoruz filan saçma sapan bir durum :D Küçük kız için yine okul ve üst baş harcamaları, onu gezdirip yedirip içirmeler, helali hoş olsun, tüm hikayeler içindeki en masum kişi kendisi...
Abi 6 ay sonra, kadın dedi ki ben Bodrum'da yapamıyorum, burası çok pahalı, kız okuldan eve geliyor tek başına, ev sahibi beni dolandırıyor vs. Be amk, biz 6 ay önce bunları söyledik zaten sana. Peki ne yapalım? Ben tekrar Marmaris'e taşınacağım, bana nakliyeci ayarlayın. Bi de bilmem ne kadar para. Ok. Bunları da yaptık.

En son benim doğum günümden önceki akşam saat 9'da eşimi arıyor. Sabah 8'de taşınıyorum, yardıma gelebilir misin diye. Ben de kendimce yasta olduğum için senelerdir doğum günü kutlamamışım; o sene Antalya'dan annemler ananemler geliyor, dükkanda müdavim müşteri ve arkadaşlarla kutlama yapacağız. Eşim de durumu izah ediyor, evde 4 kişi misafirimiz var, yarın kızın doğumgünü, dükkanda organizasyon var vs. derken telefon suratına kapanıyor :D Kapanış o kapanış :D Bi daha ulaşamadık. Taşınıp bizi sildi hayatından. Küçük kızı da taşınmadan iki hafta önce Marmaris'e yollamıştı zaten. Veda bile ettirmeden :D

Bu arada eşimin annesi adamdan ayrılma arifesindeydi ya, o da yanında bir erkeğin eksikliğini hissetmesin filan diye ona da maddi manevi yardımcı oluyoruz. Gece 5'te dükkanı kapatıp, sabah 7'de eşim kapı montajına gidip, birkaç saat sonra dükkanı açıp 15 saat aralıksız çalışıyor filan öyle bir şey.
Ama annesi yalnız kalma kısmını kabullenemeyip adamla tekrar barıştı. Çok boktan hissettik.

Aileden yediğimiz bu son kazıklardan sonra bizim psikolojimiz baya gitti bitti. Çok garip oldu. Peki dedik, öldürülmek istiyorsan artık senin kararın ama madem kocan yanında o zaman bizden maddi manevi bir desteğe gerek kalmadı diye blöf yaptık. Yeniden birleşme denemeleri 1 ay sürdü. Ama o 1 ayda çektiğimizi Allah biliyor. Her gece evlerini gözetledik kavga var mı, kötü bir şey var mı diye. Her uykudan kabusla uyandık.

1 ayın sonunda herif yine içip sıçmaya başlayınca anne nihayet uyandı ve adamı kovdu. Bu sefer de onun bozulan psikolojisiyle yaptığı işler batmaya başladı. Bir yandan yatalak annesine bakıp bi yandan çalışmaya çalışıyordu ama başaramadı. Dedik ki bu böyle olmaz, hiçbir şey yapmasan aylık giderin (dükkanın masrafı, ev kirası, bakıcı parası, çalışan maaşı vs) 20.000TL. Gel bizimle yaşa, dükkanını da kapat, tüm masraflarından kurtul.
Böylelikle kayınvalide bize taşındı. Bu arada 2+1 evde 2 kedi, 1 köpek, 1 kayınvalide, 1 yatalak anneanne bir de biziz ashdkajsdh :D Bu şekilde 7 ay kadar birlikte yaşadık. Zaten melek gibi insanlar, başımın üstünde yerleri. Ama bu sayede kadıncağız son 1 iş daha yapıp, ufak tefek borç kapatıp, cebine de bir miktar parasını koyabildi. Geçtiğimiz Mayıs ayında onu Antalya'da ufak bir köye taşıdık. Şimdi tarım yapıyor, annesiyle emekli maaşlarıyla tatlıca geçiniyorlar.

Anam ne uzun oldu :D Aralarda bi sürü şey daha var onları geçiyorum artık. Tam yine her şeyi yoluna koyduk, artık bi Avrupa yapabiliriz derken bu sefer de pandemiler çıktı işte oralar zaten malum. Dolar euro da öyle :D Bu bir senenin yaklaşık 6 ayında kapalıydık. Bu aradaaa yaş da 30 oldu :D

Sonuç, işler ve dükkan genel olarak gayet güzel oturdu. Bu yaz dükkanda çalışan nihayet 5 kişiydik. Küçük kız kardeş Darüşşafaka'yı kazandı :,) Annesi telefonlarımızı açmadığı için görüşemiyorduk, geçtiğimiz aylarda ona güzel bi telefon hediye ettik kendisine ait, artık rahatça görüşebiliyoruz :)

Borçlar bitti sayılır; yeniden borca girmeden kendi birikimimizden harcayabiliyoruz en azından pandemi sürecinde. Kendimizden çokça ödün vererek belki bir güzel ev ve araba parasını havaya üfledik ama vicdanlarımız rahat diye bakıyorum.

Geçenlerde eşimin annesi ufak bir kanser tehlikesi atlattı, ameliyatı için Antalya'ya gittik, anneanneye ben baktım, eşim de annesinin yanında durdu mesela. Annem de bize yardıma geldi kayınvalidelere. Sonra hep beraber benim Anneannemlere gittik. Yetişemiyorlarmış perdelerini yıkadık, yemeklerini yaptık :) Dedem kalp krizi geçirmişti, onu bi daha göremem diye çok korkuyordum, onu gördüm. Ailenin kalan kısmıyla mutlu zamanlar geçirebilmek çok değerli bence. Nolur size değer verenlere sıkı sıkı sarılın. Küsseniz barışın.

Şimdi de benim annem tiroid kanseri oldu sanırım. Pazartesi günü belli olacak, bakalım. Özet olamadı ama özetle benim de duyuruya ara verme sebeplerim böyle şeylerdi.

Şu sıralar artık daha fazla vakit ayırmaya çalışacağım. Umarım başarabilirim. Bana ulaşamayan mesajlarınız olduysa hepinizden özür dilerim.

Hatırlayanlara bol sevgiler, ve bir de kapanış fotoğrafı gönderirim :))

İlk kedimi sahiplenmeden önce duyuruya sormuştum. Herkes sende kalsın lütfen sokağa bırakma demişti. Buradan aldığım en güzel cevaptı. Çünkü tüm bu boktan süreçlerde hiçbir terapi, hiçbir ilaç olmadan, hayata tutunmamı sağlayan en güzel şeydi kendisi. Sonra sorunlar arttıkça, evdeki terapicilerin sayısı da arttı asdhajga :D Teşekkür ederim tekrardan. Onlardan bi hatıra bırakıyorum buraya.

Sorularınız varsa sorun, umarım modlar silmez :p Sağlıcakla kalın.

Sevgiler.
0
pandispanya
(30.01.21)
Çok üzgünüm ben de bunu amaçlamamıştım ama başlayınca çok uzun sürdü 4,5 senenin özeti :D Bazı yerler çok detaylı olmuş ama beynim sulanınca geri dönüp silemedim de kaldı öyle artık hayırlısı :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
korkunç, nutkum tutuldu. çok çok geçmiş olsun babana.
! gördünüz mü millete nasıl iftira atılıyor. nasıl hayatlar karartılıyor. ahh ah
kötünün kötüsü bi haber ama yalnız değilsiniz
www.hurriyet.com.tr iftira 2009
www.hurriyet.com.tr iftira 2018
www.hurriyet.com.tr iftira 2021

ileri okuma:
false accusation of rape
0
esref
(31.01.21)
@esref çok teşekkür ederim. Başımıza gelenlerden sonra duyduğumuz, okuduğumuz her şeyi önce sorgulama konusunda çok hassas olduk. Bu konu bu ülkenin en iğrenç gerçeklerinden birisi olmasına rağmen, hiçbir suç işlemeden mağdur olan da çok insan var maalesef. İşini düzgün yapan kurum yok denecek kadar az. Suçlu elini kolunu sallayarak dışarıda, suçsuz içeride olabiliyor. Teşekkür ederim tekrar.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Allahım film gibi! Geçmiş olsun gerçekten ve hoş geldin :)
0
mor oje
(31.01.21)
Çok teşekkür ederim, çok hoş buldum :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ben seni hayal meyal hatırlıyorum. çok uzun süre olmuştur gerçekten ama. tüm yazdıklarını da okudum okurken de kolum uyuştu bu kadar olay nasıl üst üste gelir diye hayatı sorguladım. allah güç kuvvet versin ve yardımcınız olsun demekten başka da elimden bi şey gelmiyor. gerçekten çok zor şeyler yaşamışsınız.
0
lata
(31.01.21)
Bende burada çok aktif olamadan da oldukça eskiyim ve pandispanya yi hatırlıyorum. Söyleyeceğim tek şey; Helal olsun size... Hoşgeldin.
0
primetime
(31.01.21)
sen dağ gibi bir insansın. kocan da öyle. ve evet, Allah dağına göre kar veriyor.
biliyorum, dağ olmayı ben istemedim ki diyeceksin. benim de istemediklerim oldu. nasip.

ayrıca rahmetlinin mekanı cennet olsun.
0
esref
(31.01.21)
@lata, çok teşekkürler, yazdıklarınız ne kadar değerli bilemezsiniz, sağolun, hepimize güç kuvvet diliyorum :)

@prime time, hoşbuldum, çok teşekkür ederim <3 :)

@esref, insanlar ne zorluklar yaşıyor, bizimki de dert mi diye düşünüyorum aslında. her şeye rağmen şükür. Bazı çok keskin hatlarımızı törpüledi, önem sıralamalarımız değişti, alabildiklerimizi alıp yola devam etmek gerekiyor, hayat işte. Güzel sözleriniz ve temenniniz için çok teşekkürler, çok sağolun gerçekten :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
vay be, ne dönüş ama :D
hepsini okudum, daha önce de bu nicki duyuruda görmüştüm, hatta isminin geçtiği/arandığın zamanlar da oldu.
gerçekten helal olsun. okurken kaç kere dedim "oha lan MtKrt, buraya kadar kaç kere intihar ederdin?!".
yaşanabilecek her kötü olayı yaşayıp atlatmışsınız. bundan sonrası önünüz umarım aydınlık olur. hoş, olmasa da siz üstesinden gelirsiniz:D
tekrar hoşgeldiniz.
ve bol şans.
0
MtKrt
(31.01.21)
hahahasjkdhakj kahkaha attım valla çok sağolun ya. ben de sizin isminizi hatırlıyorum, o zaman artık moderasyonlarda görüşürüz :p Çok teşekkürler gerçekten, intiharlık bir şey yok, nasılsa kendiliğimizden ölücez bi gün, daha bölüm sonu canavarı çok :D hoşbuldum.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
woaw film gibi okudum. ne kadar güçlüsünüz...
bodrumu çok severim. mekanınız nerede adı nedir bir uğrarım :)
0
omonia
(31.01.21)
tamamını okudum. inanılmaz şeyler atlatmışsınız. çok çok geçmiş olsun.
yıllar sonra yeni bir dönüş yaptığım için nick yeni olsa da çok net hatırlıyorum ben seni :) bundan sonra her şey daha güzel olur umarım sizin için.
iyi ki geldin, hoş geldin!
0
juliette
(31.01.21)
Acilen dünya turuna çıkın ;) kaç kaç kaç kaç
Şaka bir yana geçmiş olsun...
0
intihar etsem de kendime gelsem
(31.01.21)
@omonia, çoook sevinirim, biz Yalıkavak'tayız, mesaj atıyorum ismini :D

@juliette, ya çok çok teşekkür ederim. çok mutlu oluyorum, hepimiz için kabul olsun bu dilekler :)) çok sağol, hoşbulduk! :)

@intihar.. asdhaha dünya buna hazır mı bilemiyorum benim şansımla başedemeyebilir :/ :D Çok teşekkürler.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ben hatırlıyorum.
eskilerden şöyle 3-4 yıl önceden.

hoşgeldin.
0
alt4y
(31.01.21)
Tanımıyorum ama geçmiş olsun.
0
dissendium
(31.01.21)
Aa hatirliyorum seni, o kadar oldu mu diye baktim da son duyuru uzerinden 5 sene gecmis. cok cok gecmis olsun. Sonunda toparlayabilmenize cok sevindim.

Mekanin adini ben de isterim :)
0
fakyoras
(31.01.21)
Müthiş hikaye, çoğu filmde bu kadar aksiyon olmuyor. Süper kahraman olsa çoktan kostümünü çıkarıp emekliye ayrılmıştı. Çok iyi bir iş başarmışsınız, umarım güzel günler gelmiştir ve hiç geçmez.
0
alfred
(31.01.21)
@alt4y, tanıdık isimler görmek çok hoş :) hoşbuldum.

@dissendium, çok teşekkürler :)

@fakyoras, çok iyi hatırlıyorum seni de, çok teşekkürler :) gönderiyorum hemen :d

@alfred, çok sağolun, güzel dilekler hepimiz için gerçek olur umarım.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
vay be... senin nickini çok net hatırlıyorum. 4-5 sene geçmiş en son yazdığından beri
neler neler yaşamışsın saygı duydum. karıştırmıyorsam sanki ifşalardan birinde eşinizle açık alanda bi fotonuz vardı ya da o aycovskimiydi bi dk...:/ hee bi de duyuru kızları buluşmaları yapılıyordu orda da vardın sen sanki :)
0
mr.brown
(31.01.21)
@mr. brown yok, eşli fotoğraf benim değildi, kimindi hatırlamıyorum ama yine de helal valla :D kızlar buluşmaları düzenliyorduk doğru :D güzel zamanlardı. sizi de hatırlıyorum. çok teşekkür ederim.

not: tekrar düşündüm, fotoğraf benim de olabilir emin değilim :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Hiç konuşmadık sanırım ama ben çok iyi hatırlıyorum sizi. Hatta Bodrum’a taşınmadan önce Bodrum ve mekan açmakla falan ilgili duyurularınızı çok net hatırlıyorum. Hoşgeldiniz :))

Yaşadıklarınız okuyana bile çok zor gelirken 5 sene bunlara dayanmanız ve hala pozitif kalabilmeniz gerçekten olağanüstü. Umarım annenizin hastalığı kanser değildir de bu kadar şeyden sonra güzel bir haber alırsınız pazartesi günü.

Bu arada mekanınınız adını ben de isterim. Hatta yemin ederim zamanında burda açtığınız duyurulardan beri merak ediyordum :D Yazarsanız Bodrum’a gelince uğramayı çok isterim :)
0
ms brownstone
(31.01.21)
süreçten haberim yoktu ama hatırlıyorum elbette.
hastalıklar ve başa gelenler nedeniyle gelmiş geçmiş olsun diyebiliyorum ancak.

hoş geldin.
0
blatta hiberna
(31.01.21)
Ya okuduğunuza inanamıyoruum :D Ben bile ne yazmışım diye dönüp okuyamadım, çok teşekkür ederim, kim okuyacak diyordum, öyle içimi dökmüştüm, çok sağolun gerçekten :,)

@ms brownstone, hoşbuldum, hemen gönderiyorum, iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim, umarım bundan sonrası güzel olur. Görüşmek dileğiyle :))

@blatta hiberna, tanıdık isimler çok güzel geliyor, hoşbuldum, çok teşekkür ederim :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
zaman ne çabuk geçiyor, hatırlıyorum seni. aktif kullanıyordun duyuruyu :)

o değil de film gibi geçmiş 5 yıl.
0
kaptan maydanoz
(31.01.21)
hayret ve hayranlıkla okudum. türlü zorlukların içinden geçerken iyilik yapmaktan da geri durmamışsınız, ailenin her bireyine yetişmişsiniz. helal olsun vallahi. ailenizle güzel günler görmenizi dilerim. duyurunun epeydir kullanıcısı olmama rağmen pek girmezdim o sebeple sizi bilmiyordum, ama geri dönmenize memnun oldum, kendinize çok iyi bakın..
0
denizince
(31.01.21)
ækaptan maydanoz, ben de seni hatırlıyorum, hihi :) evet inanılmaz hızlı geçmiş zaman :) yani normal şartlar altında insanların başına daha ileriki yaşlarda gelen ya da bazısı hiç gelmeyecek sıkıntıların hepsi peşpeşe all in one şeklinde geldi gibi oldu. sağlık olsun ne diyeyim, beterin beteri var.

@denizince, ben de çok memnun oldum, çok teşekkürler, sevgiler :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Merhaba. Sizin kadar eski değilim o yüzden hatırlamıyorum sizi. Ama hoş geldiniz. Ne badireler atlatmışsınız. Çok geçmiş olsun. Umarım bundan sonra üst üste mutlu haberler alırsınız :)
0
black holes in the sky
(31.01.21)
allah askina ozet gec kanka :D
0
baldur2
(31.01.21)
@black holes, çok teşekkür ederim, tanışmış olduk, sevgiler :)

@baldur, özet geçiyorum :D 5 yıla yakındır, ölümler, hapisler, hastalıklar, tehdit, kan, göz yaşı, açlık, sefalet, hıyanet, sel, susuzluk, toprak kayması vb sebeplerle yoktum, sular biraz duruldu, geri döndüm, hoşbuldum :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
e hadi, şimdi sıra güzel günlerde. hoşgeldin yeniden.
0
antihero
(31.01.21)
Ben 2013-2014 gibi aranıza katıldığım icin nickinizi cok net hatırlıyorum. 19 yaslarinda falandim. Ama kisisel olarak pek tanımıyordum. Duyurarinizi falan da hatırlamıyorum yani ama duyuruda popüler birisi olduğunuzu biliyordum. Hatta gözüm mözüm kaydı diyorsunuz ama simdilerde pek olmasa bile siz gittikten sonra buralarda yapılan ifşalarda, duyurunun en güzel kizi tartismalari ortaya çıkıyordu ve oralarda halen adinizi gördüğümü hatırlıyorum. Eger bu animsamam yanlis değilse, kendinize hakaret etmeyin bence. Çünkü ifsalarda gayet iddiali arkadaslar vardi :D

Benim nickimi belki gormus olabilirsiniz. Gecen senelerde ufak bir travma yaşayınca tüm duyurularimi sildim bir süre uzak kaldım. Toparlayınca ve guzel bir iliskiye, guzel bir ise başlayınca geri döndüm. Benim süreç biraz kisa sürdü şanslıydım. Sildigim 1000e yakın duyuruya yanıyorum. Bir suru guzel data vardi. Basond uyarmisti yapma etme dedi ama dinlemedim. O an iyi gelmişti ama sinirimi beni duyuruya sokan kisiden cikaramadigim icin duyurudan çıkarmıştım sdhfjg Neyse sonra güçlenip asiyorsunuz, hem datalar da belki cok onemli değildir, dunya icin kucuktur de.. benim icin büyük bir sey gibi hissetmisimdir :) (yok oyle bedavadan dert dinletmek siz de bizi dinleyin diyomusum shfjf) Neyse kisa kestim ben tamam. Sizinkinin yaninda devede kulak.

Yazıya gelirsek, okurken hikayede gecen hemen her kahramanı nasıl boğasım geldi anlatamam. Suan gulerek anlatmaniz bir miktar çoğumuzu rahatlatsa da gerek sizi kullanan insanlara gerekse sizin eşinizle olan polyanaciliginiza ve iyi kalpliligine sinirlenmeden edemedik bence ona eminim :D

Fakat böyle olmadan da güçlü duracak enerjiyi, azmi ve motivasyonu sağlayamaya bilirdiniz orası da ayrı bir konu.

Ölüm ve hastaliklara cok uzuldum, basiniz sag olsun. Insanlik olarak çoğumuzun asamadigi tek sey şu ölüm ve hastalıklar bence. Hayatin akışında olsa da kimse hazirlikli değil.

Olaylara donersek, ne yazık ki akraba da olsa arkadas da olsa yolunacak insan ariyor herkes. Ben hep dedemin veya babamin insanlar tarafından nasil kullanildiklarinin geçtiği hikayelerle büyüdüm. Dinlemeseydim benim de basima cok sey gelebilirdi. Cunku asiri iyi niyetli, herkese çabuk guvenen ve yardımsever bir insanim. Bu karakteristik bir özellik sanirim, doğuştan geliyor pek yapacak bir sey yok ama dikkatli oluyorum işte. Normalde "ya şimdi laf ederler arkamdan şöyle derler" diyerek yaptigim fedakarliklari biraz olsun azalttim yani. Cok da umrumda değil kimin ne düşündüğünü. Bisey diyecek olan yapsan da diyor yapmasan da.

Anlattiklarinizdan sonra, 5 parasiz 1995te Londra'ya gidip, sefaletler cekip, simdi zincir markalara rakip olacak büyüklükte bir coffee shop/restaurant açmış amcamın, davranislarinin altinda yatan sebepleri anladigimi düşünüyorum. Çünkü anlam veremiyorduk. Cok konusmadigimiz icin hikayesini de cok bilmiyorduk. Gecen senelerde yanina gittigimde de davranislarina anlam vermemistim cunku. Melek gibi bir insan ama kimseye kesinlikle güvenmiyor. Çok şüpheci. Cafeyi kesinlikle kimseye emanet etmiyor. Ise alimlarda 40 kere dusunuyor, arastiriyor. Kendini fakir gibi gösteriyor. (Cevreye de ailesine de.) Öyle giyiniyor. Bankada milyon poundlari olduğuna eminim. 400 poundluk arabayla geziyor ama.

Tabi bu biraz isin hastalikli boyutu sanki ama adam orada hala tek basina. Sanirim boyle davranmak zorunda. Sizin gibi seyler mi yasadi yoksa boyle yapmazsa basina bunlarin geleceğinin farkinda mi bilmiyorum. Ama ben kisa hayat hikayenizden cok guzel dersler aldim. Kotu biri olmayacagim tabii ki. Cunku 3-5 kurus ugruna onurunu da serefini de satan, sagdan soldan uckagitcilikla indirdikleri paralarla kendilerini zeki zanneden insanlarin mutlu olabilecegine inanmiyorum ben. Gecici mutluluklar onlarınki. Onlara verilecek en büyük cevabi her dusus veya tokezlemede daha güçlü kalkarak vermissiniz zaten. Bu hikayenin sonunda da iyiler kazanmis gibi duruyor, sevindik. Umarim daha güzel yerlere gelir, daha büyük mutluluklar yaşarsınız.

Cafe ismini biz de istiyoruz, muhakkak geliriz!!

Bu arada durumları buraya anlatsaniz da kesinlikle her türlü yardim gelirdi fakat kendi basiniza mucadele edip cogu zorluğun ustesinden gelmeniz de ayri takdire şayan. İlk defa simdi duyuyoruz. Cogu eski duyurucu bireylerin saskinlikla okuduguna eminim.

Tekrar gecmis olsun, hos geldiniz ^^
0
ananiyimioguz
(31.01.21)
Gerçekten hoşgeldiniz. Ne bitmez bir heyecan, okurken hem çok sinirlendim size yapılanlara hem de çok duygulandım sabrınıza, iyi niyetinize. Karşınıza bundan sonra iyi insanlar çıkar inşallah. Keşke arkadaşım olsaydınız, öyle ısındım size ve eşinize.
0
curukturpkokusu
(31.01.21)
@antihero, çok çok teşekkür ederim :)

@ananiyimioguz, ben de seni çok iyi hatırlıyorum, yanılıyor olabilirim ama sanki ilişki tavsiyeleri üzerine gelişen bir sohbetimiz vardı ve yaşına rağmen olgun bir insan olduğunu düşünüyordum. Eğer doğru hatırlıyorsam, görüyorum ki yıllar senden bu anlamda hiçbir şey eksiltmediği gibi, üstüne eklemiş. Ne büyük bir kazanım. Öncelikle zaman ayırıp okuduğun ve bu kadar emek vererek yazdığın için çok teşekkür ederim gerçekten. Çok şaşkınım. Çok teşekkürler.

Basond'u dinlemeyen yanar :D ama hiçbir şey için pişman olmaya gerek yok, belki ileride kullanabileceğin güzel bir tecrübe edinmişsindir, onca emek ve yaşanmışlığı silme kararınla. Bi dahakine belki bi yedek alırsın aksjd :D

Başıma bu hastalıklar gelmeden önce her gün aynaya bakıp ne kadar çirkinim diye ağlardım ashdhah :D Daha kaslı olmak için, daha az yağlı olmak için vs :D Sonrasında gözümü kabul etmem de zor oldu, zaman aldı, ama şu an artık gerçekten umrumda değil, kafam kopsa da üzülmem, öyle gezerim. Gerçek dert görmemektenmiş o dertler, biraz da ergenlik :D

Bizimle ilgili söylediğin her şeye katılıyorum. iyi niyetle enayilik arasında bir çizgi var. Biz biraz enayi davrandık belki. Babam dışında kendi ailemden pek bir sorun yaşamadım, genel olarak destek gördüm, belki kendi aileme yapmayacağımdan fazlasını eşimin ailesine yapmış olabilirim. Çünkü eşimin ailesiyle ilgili konularda karar verirkenki kriterim mantık değil vicdan oldu. "Ya benim yüzümden/benim etkimle yaptığımız ya da yapmadığımız bir şeyin sonucunda eşim mutsuz olursa/ vicdan azabı çekerse" diye düşünerek her şeyi fazlaca yapmak için çabalayıp onu da gaza getirdim. Açıkçası benim de etrafımda genelde kadınlar çok baskın karakterli ve karar mercii olduklarından, ben de kendime çocukluğumdan beri bunu tembihlemiştim: Kimsenin vicdan azabına sebep olma, kimsenin ailesiyle arasına girme, 50 sene sonra "senin yüzünden" diye başlayan kavgalara sebep olma, gibi... Benim kendime verdiğim dersin sonucunda fazlaca yıpranmış olduk ama en azından sevgi, saygı içinde, birlikte ve birlikte olmaktan mutluyuz. Kendi ailemle ilgili vereceğim kararlar beni bağlar ama başkasına kötü etki etmemeliyim diye düşünerek fazla verici davrandım. Bence doğru bir davranış olmayabilir ama pişman da değilim yine olsa yine yaparım. Bunun bedelleri oldu ama diğer türlü davransaydık onun da bedelleri olacaktı. En azından kabul etmeye razı olduğum bedelleri ödedim. Sonuç olarak bence vicdan rahatlığı; akıl ve ruh sağlığını korumanın en iyi yoluydu. Benim için en azından.

Aslında zeka, başkalarının tecrübelerinden de ders çıkarabilmeyi de kapsıyor. Tek sorun, çıkardığın tecrübelerin de hesaplanamayan birçok başka şeye gebe olacak olmasında :) Yine de içimden bir ses, senin bu konuda daha başarılı olacağını söylüyor :)

Dükkanın ismini yazacağım, yeniden çok teşekkür ederim, çok hoşbulduk :))

@r evolution, çok teşekkür ederim :D Dosyayı silip, silinenlerden de silmeyi umuyorum. Çok sağolun :))

@curukturpkokusu, bence iyi insanlar eninde sonunda birbirini buluyor. Biz bir şekilde genel olarak ailelerimizin hatalarının bedelini ödedik gibi oldu. Kendi seçtiğimiz çevremizde genel olarak şanslı olduğumuzu düşünüyorum, gerçekten hayatı pahasına kendisini bize siper eden arkadaşlarımız oldu. Bin yaşasınlar. Sizinle de arkadaş oluruz neden olmasın, merak etmeyin siper etmelik bölümü geçtik gibi :P :D Çok teşekkür ederim tekrardan güzel sözleriniz ve dileklerinize <3 :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Sonuna kadar okudum (:
Hoşgeldiniz.. Mekanın adını ben de öğrenebilir miyim? Bu arada 3. Hata erkek kardeşin akıbeti noldu?
0
Ven
(31.01.21)
@ven ajdghsga ya çok tatlısınız hepiniz valla allah razı olsun yüzümü güldürdünüz:D
3. hata, önce bi iki ay değişik şehirlerdeki arkadaşlarında memleket turu yaptı. Sonra annesiyle yaşamaya başladı ama hem çalışmayıp hem evdeki herhangi bir işe de yardımcı olmadığı için onunla da anlaşamadılar. Şimdi varlıklı bi kız arkadaş bulmuş, İstanbul'a taşındı. Onunla e ticaret gibi bi işler yapıyorlar. :D iyi gibi, sağlığı keyfi yerinde bildiğim kadarıyla. mutfak ve bar becerileriyle göz dolduruyormuş :D duyuru dedikodu birimi gururla sundu ajksh :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
nickinizi hatırlıyorum :)

ne kabus ama! çok büyük geçmiş olsun hepsi geride kalmıştır umarım. mekanın adını ben de isterim bu ortak belamızı da def edince bir biranızı içeriz belki.

paticanlara selam.
0
Ufuk
(31.01.21)
Hafızam kötü oldugundan hatırlayamadım sizi.

Sabahın yedisinde bir solukta okudum. Direksiyon sınavından kaldım diye perişan haldeyim bir gündür. Kendi derdim inanılmaz manasız geliyor şu an.

Göz kısmını anlamadım. Görüşünüzde problem yok, sadece şekil olarak mi değiştiler? Olabiliyor mu öyle? Geçmiş olsun.

Maddi konularda fazlaca verici olmuşsunuz. Enayi demek istemiyorum, ayıptır, ama öyle gibi biraz. Sizin sorumluluğunuzda olmayan kişiler için sırf kan bağınız var diye bu kadar masraf yapmamalısınız. Üvey anne mesela çocuk dogururken size mi güvendi? Ne diye Kahraman olmaya çalışıyorsunuz ki? Tamam on sene sonra vicdanınız sizlamayacak ama siz de tekrar yirmili yaşlara dönemeyeceksiniz, giden gitmiş olacak. Kavga sebebi olmaktan bu kadar çekinmeyin. Yoksa daha çoook sömürülürsünüz. Bunca şeyin üstüne artık farklı bir konu olur ve hayır derseniz, eşiniz de bunun kavgasını ederse ona yuhh zaten.

Babanızın başına gelen iftira mi gerçekten? Umarım öyledir. Ben bu konuda kendi babama dahi güvenmem.

Her şey için geçmiş olsun. Umarım toparlarsınız.
0
elorelia
(31.01.21)
Ohaa 5 yıl mi olmuş :///
0
abuzer
(31.01.21)
Hoş geldin tekrar :)

Ben de çok net hatırlayanlardanım. Hatta buradan bi arkadaşla "duyuruda şu arkadaşlar vardı artık girmiyorlar" dedikodusu yaparken seni de saymıştık.

Yaşadıklarınız gerçekten film gibi. Ama siz de çok naifmişsiniz. Özellikle verdikleri paranın 2,5 katını isteyen dolandırıcı tiplere keşke istediklerini vermeseymişsiniz dedim içimden. Neyse artık olan olmuş. Zaten okudukça o parayı unutuyorsun.

Başınız sağ olsun, geçmiş olsun :/
Umarım artık bugün milat olur ve çok güzel şeyler sizi bekliyordur.
0
himmet dayi
(31.01.21)
ayrica dunya bu kadar iyi olmak icin fazlasiyla kotu bir yer. dark side'a gecme ama bu kadar da iyi olma :D
0
baldur2
(31.01.21)
Ben babada kaldım. SÖzlüğe falan taşıyın, twitterda yayın, esra erola çıkın, cimerden yazın. Gerçekten tecavüz edince salıveriyorlar, iftira atında tutukluyorlar. Bugün sizin babanız yarın bizim babamız, başkasının eşi, erkek kardeşi. Üzüldüm.
0
gelmeistemem
(31.01.21)
hoşgeldiin, kedileri öp, iti mıncır. bir mekanda müdavimler varsa orası olmuştur artık, sırtınız yere gelmez.
0
selam
(31.01.21)
hosgeldin. birebir hic tanismadik ama nickini hatirliyorum. butun bunlari su anda bu kadar rahat anlatabiliyor oldugun icin seni ve esini tebrik ederim. bu surecte bu kadar guclu kalabilmeniz harika. umarim bundan sonra hayatinizda her sey cok daha iyi olur!

daha guzel yarinlara, cheers.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(31.01.21)
welcome back
0
paranoyak kedi
(31.01.21)
ben de nickini hatırlıyorum. hatta sanıyorum birkaç defa mesajlaşmıştık farklı konularda.

her şey için gelmiş geçmiş olsun ve de hoş geldin diyelim o halde :)).
0
Phoebe
(31.01.21)
Duyuruyu aktif kullanmasam da bir süredir, nickinizi hatırlıyorum. 5 seneye ne hikayeler sığdırmışsınız valla helal olsun diyorum, eşiniz ve siz çok güçlüymüşsünüz. Mutlu yarınlara diyorum :)
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(31.01.21)
@ufuk, onların da selamı var çok teşekkürler, birazdan mesaj atacağım, umarım birlikte kadeh kaldırabiliriz :)

@elorelia, ben seni hatırlıyoruuum :) ifşalarda da vardın, çok aktif kullanıyordun duyuruyu, ne güzel seni görmek de. Görüşümde de problem var aslında. Sürekli acı çekiyorum, bazen çift görüyorum, ilerlerse körlüğe kadar götürebilecek bir şey. İlerlemesi için de elimden geleni yaptım açıkçası ama o başka bir duyurunun konusu olsun :P

Söylediğin şeyler doğru, katılıyorum ama olanlar oldu bi kere, su akıp kendi yolunu biz iyi davranmaya çalışsak da yine buldu. Babamla ilgili olan kısımda, gerçekten anlattığım şekilde her şey. O kadar akla mantığa aykırı ki yıllar sonra üniversitede ders olarak okutulabilecek şekilde bir hukuksuzluk örneği sergilendi. Bazen keşke gerçek olsaydı, şimdiye kadar ne psikolojim, ne maddi manevi hayatımız bu kadar yıpranmazdı diye düşünürdüm. Birisini öldü kabul edip, hayatımdan silmek, bu geçirdiğimiz süreçten daha kolay olurdu. Hatta karşı tarafın yanında yer alıp, aldırabileceğim en yüksek cezayı aldırdığıma emin olmak isterdim. Bi de utanırdım ve bunu buraya bile yazmazdım, sonuçta nereden bilebilirsiniz :) Ne yazık ki suçsuz yere yatıyor.

@abuzer, valla dile kolay, 5 yıl olmuş :))

@himmet dayiiii, teşekkür ederim ben de seni hatırlıyorum, hayvanlarla ilgili güzel tavsiyeler veriyordun bi de aynı görüşte olmasak bile senin yazdıklarını okuduğumda "he himmet dayı geldi şimdi görüşüm değişecek kesin" diyordum :D Sizi görmek çok güzel, çok teşekkür ederim :))

@baldur, bir ara deneyeceğim dostum :d

@gelmeistemem, kesinlikle katılıyorum, bu geçirdiğimiz 5 sene, daha önce hiç karakolun yolunu bilmeyen, bu kadar olay kimlerin başına geliyor diye düşünen bana, 3. sayfa haberlerine düşmenin aslında pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösterdi. Çok toy ve tek başımaydım, kimseyi tanımıyor, yol yordam bilmiyordum bu konularda. Diğer yandan da dosyayı okuyan, birbirinden bağımsız bütün eski savcı, hakim, avukat vs ne kadar uzman kişi varsa hep sakinleştirdiler. Hayatımızda gördüğümüz en saçma dosya, merak etmeyin bu celse çıkar, yok merak etmeyin toplumun lincine uğramamak için tutuyorlar (medyatik bi dosya olmuştu), merak etmeyin başına bir iş gelmesin diye tutuyorlar (devamlı tehdit alıyorduk) vs dedikçe inanıp sabrettim. Sonuçta geldiğimiz noktada da bu tarz baskı yapılabilecek bir noktada değiliz artık. Açıkçası hala inanıyorum, AYM'de çözülecek, orada çözülmezse İnsan Hakları Mahkemesi'nde çözülecek. Bu inancı taşıyorken, bi şeylerin benim yüzümden bok olmasından korkuyorum. Herkesten tek ricam, her haberi enine boyuna değerlendirmeden, boşlukları mantıkla doldurmadan linç uygulamamaları. Hayırlısı, bakalım, artık gelişmelerden haberdar ederim, çok teşekkürler :))

@selam, selam! :) çok teşekkürler, bebelerin de selamı varmış, görüşmek dileğiyle :)

@cesarioooo, vay be doğan büyüyor resmen :D evet bıraktığımda 22 yaşındaydın hatırlıyorum, çok sevindim seni gördüğüme :)

@e bana nick bırakmamışsınız: bu saydıklarının hepsi gitti mi ya? :( O kadar güzel isimler hatırlıyorum ki yazmaya başlasam iyice uzayacak. Ne kavgalar ne dövüşler :D Şimdi bakınca hepsi çok güzel ve değerli günlermiş, herkese selamlar :)) çok teşekkür ederim.

@eksi sozlukte eksiyen adam, ben de senin ismini hatırlıyorum, güzel dileklerin için çok teşekkürler, hepimizin hayatında dertler bir bir düzelebilir umarım, cheers! :)

@paranoyak kedi, çok hoşbuldum, teşekkürler :)

@phoebe, ben de seni hatırlıyorum hihi :) çok teşekkür ederim, hoşbuldum.

@birfincandahakahveisteyenadam, mutlu yarınlar hepimizin olsun, çok teşekkürler! :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Ben de hatırlıyorum, çok çok geçmiş olsun :) zor günler geçirmişsiniz ama belki biraz da siz zorlaştırmışsınız. Problemlerin hiçbiri size ait değil çünkü ama gereksiz sahiplenmişsiniz. Belli şeyler yapılır tabi ama kardeşe, üvey anneye vesaire Her şeye okey demek zorunda da değildiniz. Bana enayilik ya da aşırı iyilikten ziyade aslında eşinizle “karşılıklı“ birbirinizin ailesini tolere etmişsiniz gibi geldi. Babanızın böyle bir olayı olmasa ve babanız için bir şeyleri feda etmeseniz onun ailesine karşı belki de bu kadar verici olmazdınız, en azından bu kadar vicdan yapmazdınız. Belki yine de yapardınız bilemeyiz tabi. Umarım bundan sonra kendi iki kişilik dünyanızın tadını çıkarırsınız biraz :)
0
aquarium
(31.01.21)
ben de seni hatırlıyorum ama o zaman duyuruda yatagants nickiyle yazıyordum, sözlük hesabı uçunca o da gitti.

Zor süreçler geçmiş, hoş geldin bundan sonrası aydınlık olur umarım.
0
hayaletimsi
(31.01.21)
@aquarium, o kadar doğru tespitler ki ne desem boş :) o kadar çaresiz zamanımda eşimden beklediğimden çok daha fazla destek gördüğüm için gerçekten sonrasında bunları ödemek istemiş de olabilirim. Haklısınız. Benim de en büyük dileğim bundan sonra 2 kişilik yaşayabilmek, ben de seni hatırlıyorum, hep böyle mantıklı tavsiyeler veriyordun :D Çok teşekkürler :))

@yatagants, geçmiş olsun sana da sen de hoşgelmişsin, sen de benim hatrımdasın, çok teşekkürler :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
yeniden hoşgeldin pandispanya. zor şeyler yaşamışsın ama çoğunu atlatmışsın, çok geçmiş olsun. babanın son durumunu yazmış mısın göremedim, tekrar okumaya enerjim kalmadı ama umarım o da atlatır kısa zamanda.

bu arada enişte de buralarda galiba, "bodrum'da mekan işletiyorum, sorularınızı alayım" diye soru açmıştı, "aa neresi, benüm bütün yazlarım bodrum'da geçiyor, tarif et gelelim" diye sordum, bilbo'yu tarif etti asdfsdaklja kocanmış meğer, aldım selamını.

modlar silmez derken? sen de zaten mod değil misin ya :)
0
kibritsuyu
(31.01.21)
@kibritsuyu, asjdhajk evet ben de senin selamını aldım :D babamın süreç devam ediyor, şimdi AYM aşamasındayız. Umut her geçen adımda tükenmiş gibi gözüküyor ama benim bi yerlerde işini doğru yapan insanların hala olduğuna dair inancım tam.

Valla ben yolu bu kadar Bodrum'a düşüp de bize hiç uğramayan bi seni gördüm, yani şey, göremedim :D Umarım bi gün yan yana kadeh tokuşturabiliriz.

Evet, modum ama modlar da modlara müdahale edemiyor mu modum? :) İnsafınıza sığındım, bundan sonraki duyurularımı daha dikkatli açacağım, bütün emekleriniz ve iyi niyetleriniz için çok teşekkür ederim :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ya bu arada kızmazsanız, dün gece upuzuuun duyuruyu ve i'm back başlığını görünce okumadan önce nick'e baktım, cocodancer mı diye :)) sonrasında olaylar olaylar zaten..
0
denizince
(31.01.21)
@denizince, hahahah aaah cocodaner ya :D Dün bu duyuruyu yazıp gönderirken entity is too large diye bi uyarı aldım önce. İlk olarak düşündüm dedim ki "aaa duyuruya karakter sınırlaması gelmiş herhalde. ama daha önceden yoktu, cocodancer yazabiliyordu" diye geçti içimden :D Sonra baktım, yüklediğim fotoğrafın boyutu büyükmüş. :D Sanırım sonra başka nicklerle geldi. Umarım hayatta ve mutludur, selam olsun :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Hoşgeldiniz, sizi çok iyi hatırlıyorum. İyi ki geldiniz çok güzel tavsiyeler verirdiniz gözlerim sizi arardı valla:)
0
medusa
(31.01.21)
Hatırladım sizi 2013'ten beri duyuruyu takip ederim. 5 sene önce İstabul'da bir plazada çalışıyordunuz ama mutsuz bir yaşamınız vardı. Plaza yaşamını pek sevmiyordunuz. O zaman duyuru açıp bu işleri eşimle bırakıp Ege'de bir kafe açacağız diyordun ama o zaman duyurudakiler uyarmıştı sizi "yapma etme bilmediğin bir işe girme"diye.
Baya ağır şeyler yaşamışsınız ama güçlü bir şekilde çıkmışsınız olaylardan. Hayırlısı olsun. Güzel günler dilerim.
0
komando kani var bende
(31.01.21)
Hatırlamaz olurmuyum ameliyatlarımız birbirine çok yakın zamanlardaydı. Sen yeşim hocaya, ben yusuf hocaya ameliyat olmuştum. Benim ki tiroid ca ydı. O dönem bana çok destek olmuştun. Benim ameliyat izim niye böyle, benim sesim niye kısıldı, kesin hep böyle kalacak, al işte yine beni buldu gibi vs şeylerle seni çok darlamıştım. O dönemde ameliyat sonrası fotoğraf falan da paylaşmıştık birbirimizle. Sonradan numaranı bir şekilde kaybettim.

Yaşadıklarını büyük üzüntüyle okudum. Bundan sonrası için iyi şeyler yaşamanı tüm kalbimle diliyorum. Sen ve sevdillerin mutluluk sağlık ve huzur içinde yaşayın. Babanın yaşadıkları da çok üzücü. İnşallah en kısa zamanda bu durumdan kurtulur. Anneciğine de çok çok geçmiş olsun.
0
nick konusunda kararsizim
(31.01.21)
Hoşgeldin tekrar, umarım annende korktuğunuz gibi bir şey çıkmaz. Görmeyeli Florance Nightingale olmuşsun. Kocanı da al kaç bence, okurken panikatak geçirdim.

Annenin bir rahatsızlığı yoktur umarım bu arada.
0
epistemic_regress
(31.01.21)
@medusa, selaaaam :) çok teşekkür ederim, çok hoşbuldum, ben de sizi hatırlıyorum, yeni cevaplarda görüşebilmek dileğiyle :))

@komando, vallahi şaşırıyorum, çok doğru hatırlıyorsunuz :D neredeen nereye :D güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim :))

@nick konusunda kararsızım, ya ben seni çok aradım ama nickini her defasında unuttumm! Bir ara mesajlaşmıştık buradan ama sonra yine benim başıma olmadık işler gelip girememiştim, bir sonraki girişimde de bütün mesajlar silinmişti askjdh :D Çok üzülmüştüm. Güzel dileklerin için çok çok teşekkür ederim. Beni hiç darlamamıştın, birbirimize destek olmaya çalışıyorduk :)) Umarım sen de sağlıklı ve mutlusundur. Benim yara izim tam olarak geçmedi bu arada :D

@epistemic_regress, çok teşekkür ederim umarım çıkmaz, çıkarsa da savaşmaya devam :) çok hoşbuldum, yeniden teşekkür ederim, sevgiler :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Kedili duyurulardan hatırlıyorum ama gerçekten "oha 5 yıl mi olmuş" diye şok oldum.

Ne yalan söyleyeyim bana da çok çok güçlü ve pozitif bir insan izlenimi verdiniz. Herkes demiş zaten ben olsam ilk büyük sıkıntıda pes ederdim sanırım, belki ikincide.

Bundan sonraki hayatınız umarım huzurlu olur, annenizin de inşallah bir şeyi yoktur. Kocaman bir geçmiş olsun, uzaktan sarılıyorum ve tebrik ediyorum duruşunuz için
0
piremses
(31.01.21)
okudum ama simdi cevap yazmak icin scroll yapinca fark ettim ki bayaa uzunmus :D

ben de hatirliyorum seni, ifsalardan guzel bir kiz oldugun aklimda kalmis :) ama fekat 5 yil olmus mu, inanamadim.

ilk duyurumu 2008'de actigimi gorunce de sasirmistim.

hosgeldin tekrar. umarim tatsiz olaylar geride kalmistir.
0
supergirl
(31.01.21)
''Allah allah nerede ki bu pandispanya son zamanlarda hiç görmüyorum'' dediğim şey 5 senelik bir süreç miymiş?! Yuh :)

Her şey için çok geçmiş olsun.
Tekrar hoşgeldin ^^
0
megalomaniac
(31.01.21)
@piremses, yihuu seni de gördüm :) çok teşekkür ederim, güzel dileklerine, güzel sözlerine. sevgiler benden :))

@supergirl, çok teşekkür ederim, o ifşalar çok abartılmıştı, hakettiğimi düşünmüyorum. Zaman ne çabuk geçiyor gerçekten, size de güzellikler diliyorum, sevgiler :))

@megalomaniac, hahaha :D senin ismini gördüğüme de çok sevindim. hoşbuldum, çok teşekkür ederim :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Pek iletişimimiz olmamıştı sanki ama senin nickini -ve cevap yazan kişilerin nicklerini de- görünce ekstra mutlu oldum. Tekrardan hoşgeldin :)
0
physcos physcos
(01.02.21)
hatırlıyorum :) hoşgeldin ve hatta, helal olsun :)
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(01.02.21)
Merhaba pandispanya, ben hatirlamadim, cok eski uyeligim ama 5 sene oncesinde pek aktif degildim.

Hatirlattigin cok onemli ve degerli bir sey icin tesekkur ederim. Aileyle fiziki uzaklik sart. Iyi ki de yapmisim, cok da guzel yapmisim.
0
buf-e kür
(01.02.21)
Sevgili pandispanya ne çok şey olmuş ^^ Neden okudum yazdığınız her şeyi hiç bilemiyorum üstelik işten çıkmama 5 dakika var ve yapmam gerekenler vardı ahhaha.. Bodrumu sever Atanlyada yaşarım. Bol şanslar dilerim hikayenin devamında. :)
0
denizmaniaherif
(01.02.21)
@physcos physcos, hoşbuldum, evet belki konuşamamış olabiliriz ama ben de nickinizi hatırlıyorum. Tüm nickler de çok güzel oldu sanki sadece bi hafta girememişim gibi :) çok teşekkürler :)

@kitap arasında kalmış silgi tozu, hoşgeldim, çok teşekkür ederiiim :))

@buf-e kür, işte başka tecrübelerden herkes farklı dersler çıkarabiliyor :D Verdiğiniz karardan ötürü mutlu olmanıza sevindim :))

@denizmaniaherif, hahaha çok üzgünüm çok vakit aldım :D yolunuz buralara düşerse uğrayın, çok teşekkür ederim :)
0
🌸pandispanya
(01.02.21)
Canım pandispanya’m <3 bir yandan gözlerim dolu dolu oldu okurken bir yandan sinirlerim hopladı. Neler yaşanmış ya gerçekten inanılmaz. Ne kadar da güçlüymüşsünüz gurur duydum sizinle.
0
sta
(03.02.21)
yaaa pandispanyaaaaa senin güzel yüreğini severim <3 çok aradı gözlerimiz seni, neler neler yaşamışsın meğer. benim sanırım duyuruya ilk katıldığım zamanlarda aktiftin pek severdim yazdıklarından seni :) yaşadıklarının hepsi geçmiş bitmiş olsun bundan sonrası çok daha güzel olsun inşallah sevgiler...
0
dedim ben sana
(04.02.21)
@sta & @dedimbensana, ya nasıl teşekkür etsem az. Çok sağolun gerçekten. Ben de burada olmayı çok özlemiştim. Paylaşmak da çok iyi geldi. Ne desem az. Güzel dilekleriniz karşısında ben de günlerdir duygu seli içerisindeyim :)) güzel günler hepimize gelsin. Sevgiler.
0
🌸pandispanya
(05.02.21)
emek veren her zaman kazanıyormuş hakkaten
0
bir soru sorcam
(08.02.21)
hoş geldin. umarım bundan sonra her şey güzel olur.

"Taşınıp bizi sildi"

sizin yap(a)madığınızı o yapmış ve bu sizin için de çok iyi olmuş bana göre.

"biz biraz enayi gibi davrandık belki"

maalesef. karşı taraf sadece kendisini düşünüyor, sizi bir güzel sömürüyorsa şahsen ben öyle birine yardım etmem, ne hali varsa görsün derim. herkesin yardımına, yardım istemeyenin bile yardımına koşmak (öldürülme tehlikesi olan anneyi hariç bırakıyorum tabii) çok fazla yorar insanı.

eşinizin çocukluk arkadaşının sizi satması sonrasında biraz arkadaşlıklara olan inancım azaldı ama sonrasında "bir sürü arkadaşımız hayatı pahasına bize siper oldu" demişsiniz. o güzel bir olaymış :)

biraz hızlı okudum. babanız hala hapiste sanırım? peki özel değilse bu iftira atan kişi neden iftira atmış?
0
hlot
(08.02.21)
@bi soru sorcam, hahah öyle diyelim fakir tesellisi olsun bizimki de :))

@hlot, uzunca anlatmıştım aslında ama cep telefonumun azizliğine uğradım ve tüm cevabım gönderemeden kayboldu :) bu yüzden yeniden yazmak için güç toplamayı bekledim. nihayet topladım :))

söylediğiniz şeyler çok doğru. Kesinlikle yardım talep etmeyen insanlara ısrarla yardım etmek yanlış. Yardım talep edenler de bir süre sonra mantık dışı taleplerde bulunmaya başlıyorsa orada da dur demek gerekli. Teoride hepsini her zaman biliyorduk ama pratiğe dökemedik maalesef :D Umarım ileride bu konuda biraz daha başarılı olabiliriz.

Evet babam hala cezaevinde. İftiranın sebebini gerçekten net olarak kestiremiyorum. Birkaç boyutu var. İftirayı atan kızın annesi, babama devamlı eşinden boşanmak istediğini, evlilikten çok sıkıldığını, sevildiğini hissetmediğini anlatıp babama yanlıyormuş. Babam da her fırsatta ikisi arasında böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını dile getirmiş, kendi kız arkadaşıyla tanıştırmış, her fırsatta kadının eşi olacak adamı övmüş, aralarını yapmak için çabalamış vs. Buraları kadın da reddetmiyor. Kadın devamlı babama birikmiş parası olup olmadığını, malı mülkü olup olmadığını soruyor sohbetlerde. Diğer yandan bu ailenin ekonomik durumu kötü. Babam da durumu kötü olan 4-5 çocuğa aynı anda ders veriyor. Bazı dersler 1-2 sabit yetişkin de katılıyor. Ders verilen yer 8-10m2'lik bir alan. Bütün öğrenciler yanyana oturuyor. Zaten aynı zamanda malzeme satışı yapılan bir yer. Devamlı müşteri de var, hiç bir saniye boş kalmaz. Şikayetçi olan kız, eğer babama yakın olan sandalyede oturmazsa ağlayıp ortamı terk ediyor, yalvar yakar başka öğrenciyle yer değiştiriyorlar her defasında önde ve babamın yanında olmak için. Derste çekilmiş o kadar çok fotoğraf da var ki. Kız babama devamlı arkasından sarılıyor, şakalar komiklikler yapıyor vs. Bu fotoğrafların hiçbirinde de babamın bir teması yok. Öğrenci gelip arkasından elini atmış yani babama, son derece güven dolu bir ilişki gözüküyor.

Babam bu çocukların maddi durumu kötü ama çok yetenekli oldukları için, normalde verdiği fiyatın 5'te 1'ine filan veriyor dersleri. Gerçekten komik rakamlara. Hatta bu olaylar olmadan önce babam bu çocukların yaramazlığından çok şikayetçiydi, enerjimi emiyorlar diyordu. Ben de tartışmıştım babamla, sen deli misin günde kaç saatini 25 lira için tüketiyorsun diye. O da ileride iyi bir sanatçı olduklarında benim de bir katkım olmuş olsun, yoksa heba olacaklar demişti. İdealist bir adamdı maalesef. Sonunda g.tümüzde patladı.

Neyse uzatmayayım. Babam devamlı ailelerle tartışıyor bu çocukların yaramazlıkları yüzünden. Dersleri bitirmek istiyor. Çocuklar ağlıyor hocam bizi bırakmayın diye. Aileler de yalvarıyor bi şans daha verin diye. Böyle diye diye 3-5 defa tam bitme aşamasındayken zorla devam ettirdiler babamı. Bu arada şikayetçi olan kızın ailesi çocuğun yaptığı şeyleri satarak para kazanıyor. Mesela babamdan aldığı ders ve materyal 100 tl'ye malolduysa 500tl'ye başkasına satıyorlar gibi. Çocuğu fabrika gibi kullanıyorlar. Hatta çocuk babama arada şikayet ediyor "hocam annem sattığı şeylerden bana hiç para vermiyor" diye. Çocuklar derse gelmeyi sevdiği için devam etmek istiyorlar ama ailenin kaygısı da geçim kapısı olması.

Sonra kurs bitiyor, yaz tatili başlıyor. Bunlar köylerine dönüyorlar. Ertesi eğitim döneminde ilk olarak yine bu kız yine babama geliyor derslere devam etmek istediğini söylüyor. Babam bu sene yapamayacağım diyor. Yine ısrarla başlıyorlar. Derken son derste yine öncekilerle benzer sebeplerden babam önce kızı azarlıyor, sonra da annesi babamın sanatına hakaret edince annesiyle tartışıyor ve onları atölyesinden kovuyor. Bi daha buraya gelmeyin artık yeter başka kurs bulun diye gönderiyor. Hatta tartışmada kadının kocası da orada ve babama hak veriyor, adam babamdan özür dileyerek ayrılıyor, o da inkar etmedi bunu da mahkemede.

İşte ertesi gün babamı gelip tacizci diye alıyorlar. O gün bugündür babam yok. Babama bütün fotoğraflarda kendiliğinden sarılan çocuk, bir anda "ilk günden beri beni taciz etti, telefonundan devamlı porno izletiyordu" diyor. Bu arada 7-8 ay kursa güle oynaya gelip, ertesi sene de devam eden de kendisi. Annesi ücretsiz kurs bulup o kursa göndermek istediğinde kız "anne ben attan inip eşeğe binmem" diye ağlıyor herkesin gözü önünde askdjha. Babası olan adam belediyede en alt kademe çalışandı (tam görevini özellikle söylemiyorum), kadın da ev hanımıydı. Bu olaydan sonra yarattıkları o yalan mağduriyetle öyle büyük bir destek aldılar ki, herif milletvekili aday adayı oldu, kadın delege oldu filan öyle bir hikayeler :) Bütün kapılar açıldı sonuna kadar.

Bu arada demiştim ya, o 8m2 alanda ders alan 4-5 kişiler sabit diye. O kişilerden biri kızın kuzeni. Aynı süre yan yana ders alıyorlar ve çocuk hiç böyle bi olay görmediğini söylüyor. Çocuklarla aynı anda derse giren yetişkinler de aynı beyanı veriyor. Daha detaylı biçimde. Sonra avukatları "yalan söylüyorsunuz, çocuklar bu yetişkinleri hiç tanımazlar" dediler, bi dolu fotoğraf ve video verdik dosyaya. Çocukların o yetişkinlerle beraber ders aldıkları, kutlama yaptıkları... Ama hiçbiri dikkate alınmadı. Bu arada babamın telefonuna porno iddiası için ilk dakika el koyuyorlar zaten. Babam da diyor ki "bahsettiğiniz türden en ufak bi görüntü bulursanız, beni yargılamayın direkt idam edin" diye veriyor telefonu. Nitekim hem polis, hem de bilirkişi ayrı ayrı detaylı inceleme yapıyor ve ikisinin de raporu babamın lehine, çocuğun söylediği tarzda herhangi bir görüntü hiç olmamış telefonda. Yani ortadaki yalan gün gibi ortada. Ama bunu da değerlendirmedi mahkeme.

"Şu da tacize uğruyordu" dedikleri yetişkinler vardı. Onlar da mahkemeye gelip bu ülkede her gün sayısız tacize uğradıklarını ama bunu yapan kişinin hiçbir zaman benim babam olmadığını" söyledi sağolsun.

Bir tek bu alfa kızın en yakın arkadaşı olan, yine aynı sınıfta bunla ders alan diğer kız dedi ki "beni de taciz etmiş ben görmedim ama arkadaşım ayşe (diyelim) görmüş, öğretmen benim popoma elini sokmuş, şikayetçiyim" adshakd. O kızın ailesi kızlarının gerçekten tacize uğrayıp uğramadığını bilmek, hak aramak isteyen insanlardı mesela. Onlara kızmıyorum. Ama yani 1.80 boyunda bir yetişkin, herkesin içinde bir kızın pantolonundan içeri elini soksa, bunu o kızın farketmeyip arkadaşının ona sonradan haber vermesi mümkün mü... İçerideki diğer insanları geçtim. Sana yapılan şeyi sen farketmiyorsun da arkadaşın sana haber veriyor. Hiçbir yerde de yalnız kalınıp yalnız ders yapılmıyor bu arada. Bi tek bu esas kız ilk ifadesinde öyle bi yalan söylemişti. Ben de babama sormuştum, "yok kızım hiç tek başına ders yapmadık" demişti. Sonra kız mahkemede ifadeyi geri çekti, öyle bişey olmadı dedi. Off bunlar minik detaylar. Çok daha majör şeyleri atlıyorum sürece zarar verir mi bilmediğimden.

Mesela çocuk izlem merkezi diye bi yer var, oradaki uzaman 2 çocuğa da defalarca soruyor, "hiç vücudunuza kıyafetlerinizin içinden dokundu" mu diye, iki çocuk da birbirinden habersiz defalarca "hayır hiç öyle bişey olmadı" diyorlar. Sonra adli görüşme bitiyor, çocuklar aile ve avukatların yanına gidip sonra geri dönüp aslında söylemeyi unuttukları bişey olduğunu ve öğretmenin onlara kıyafetlerinin içinden de dokunduğunu ekletiyorlar rapora. Bu da raporda aynen böyle "adli görüşme sona erdikten sonra çocuklar aile ve avukatların yanına gidip döndükten sonra bıdı bıdı eklettiler" diye yazıyor. Sonra mahkemede bunu da geri aldılar "yok öyle bişey olmadı" diye.
Yani çocukların görüntülü ifade vermesinin bi amacı var. Görüntülü ifade bitip her şey kapandıktan sonra bunu rapora kim ve nasıl yazdırdı, bu raporu tutan kişi 50 kez bu soruya cevap almasına rağmen bunu nasıl sonradan rapora ekledi, mahkeme bu geçersiz rapora nasıl riayet etti, hadi etti diyelim, çocuklar sonradan yalan söylediklerini kabul edince neden bir şey değişmedi? Bir sürü bilinmez...

Neyse sonuca geleyim. Bu işlere ömrünü adamış bir profesör ve klinik psikolog bizim dosyamızı, çocukların beden dilini, sesini, mimiğini, verilen ifadeleri filan inceleyerek bi rapor sundular. Bu raporda söylenene göre, esas kız annesinin etkisi altında, ikinci kız da esas kızın etkisi altında yalan söylüyor. 15 sayfalık aşırı detaylı bir rapor. Ben bir cümleyle özetlemiş olayım.

Sebebini bilmiyorum, sonuç olarak belki başta bi ceza vermek istediler ama bir yerde kontrollerinden çıktı. Ardından gelen imtiyazlar, işlerin büyümesi ve yalancı çıkmaları durumunda ceza alma ihtimalleri sebebiyle geri adım da atamadılar. Düşüncem bu yönde.

Dosyayı okuyup isterlerse 200 sene ceza versinler ama okusunlar yeter ki. Bugüne kadar okunmadı maalesef. Hala son kararda bile geri çekilen ifadeler sanki yeni verilmiş gibi yazıyor. Tüm kararlar kopyala yapıştır şeklindeydi. İnanıyorum bir gün okuyacaklar.
0
🌸pandispanya
(11.02.21)
mahkeme heyeti oluşan kamuoyunun-birilerinin etkisi altında olabilir mi
0
esref
(11.02.21)
@esref, detay veremiyorum ama kesinlikle öyleydi. O dönem ne yazık ki gerçek olan birçok iğrenç olay peşpeşe oluyordu, hepimiz zaten artık patlama noktasındaydık. babam ne yazık ki bu gündemin içine düştü. ailelerden biri medya çalışanı, diğeri belediye ve bazı mezhepçilik işlerinin içinde olunca çok büyük bi kamuoyu oluştu ve finans programlarına kadar babam dönüyordu haberlerde.
0
🌸pandispanya
(11.02.21)
Off cok kotuymus ya. Kiz da butun ifadelerini geri aliyor da o porno ifadesini niye geri almiyor :(
0
hlot
(13.02.21)
@hlot, onu geri almasına gerek kalmadı zaten, yalan söylediği 2 ayrı inceleme ile, devletin kurumları ve kanalları ile kanıtlandı zaten...
0
🌸pandispanya
(13.02.21)
vay! uzun bir süredir çok aktif değilim ben de burada ama net hatırladığım kullanıcılardansınız.

bu kadar şeyi yaşadığınızı bilmek üzdü fakat bu kadar şeyin altından kalkabildiğinizi görmek bana gerçekten hayat motivasyonu oldu.

umarım bir daha ayağınıza taş değmez!

cafe ismini alabilirsem ben de mutlaka uğramak, yönlendirmek isterim.
0
bir ileti paylastim
(23.02.21)
@bir ileti paylaştim, ben de sizi net olarak hatırlıyorum :) eveet bazen dert dinlemek de dertlere bir nebze derman olabiliyor xD çok teşekkürler güzel dileklerinize. Kafenin ismini paylaşacağım :) Duyuruculara ömür boyu indirim var, mutlaka haberdar edin! :D
0
🌸pandispanya
(23.02.21)
Seninle tanıştığımız dönemden farklı bir kullanıcı adı kullandığım için şu an beni hatırlamayacaksın muhtemelen ama hem mesaj atıp kendimi tanıtacağım hem de mekanın ismini alacağım ki yazın gelelim :)
Ben seni çok iyi hatırlıyorum, saç rengini seçtiğimiz zamanları falan. Böyle uzun sarı/soğan kabuğu gibi bir saçın vardı çok güzel dalgaları olan. Keyfin de yerindeydi o zamanlar. Güzelliğine özenmiştim yalan yok. Geçtiğimiz haftalarda da duyurudan bir arkadaşımla oturup milletin duyurularıyla dalga geçerken senin cevabını gördük :D dedik aaa dönmüş, yoktu uzun zamandır falan... o zaman şöyle bir yorum yapmıştık “yea benim de öyle fıstık gibi hayatım olsa hayatta uğraşmam yani duyuru falan” şu konuşmadan ve önyargıdan utandım okuyunca, hepsini de okudum. Öncelikle babanın başına gelenler için çok üzgünüm, empati yapıyorum, anlattıkların benim mental sağlığımı geri dönüşsüz bozardı. Sen çok güçlüymüşsün. Başınız sağ olsun ayrıca ve umarım annenin sonuçları da iyi çıkacaktır. Gözlerine gelince, minnoş gözlerin daha da minnoş olmuştur eminim. Hayat bu, görme yetimizin ömür boyu bizde kalıp kalmayacağını da bilemeyiz. O yüzden “insan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir, gerçeğin mayası gözle görünmez.” Diyorum. Sen ve eşin duyduğum en güzel kalpli insanlardansınız. Umarım isteyen herkese böyle hayat arkadaşları nasip olur. Hoşgeldin canım.
0
irene
(23.02.21)
@irene, hay allah ya gerçekten gözlerim dolu dolu okudum. ne güzel yazmışsın :/ çok teşekkür ederim. bütün güzel düşünce ve dileklerine. hayat işte durduğu yerde durmuyor :D
aaaa ama o zaman güzel haberi de vereyim, annemin sonuçlarını daha birkaç gün önce alabildik, temiz çıktıııı :) bence de bir gün bir yerlerde yeniden güzel şeyler olacak. kimse umudunu kaybetmesin yuhuu :d

çok hoş buldum. gerçekten. tarif edemeyeceğim kadar çok teşekkür ederim... <3
0
🌸pandispanya
(24.02.21)
(8)

6-7 yaş çocuk için hangi oyun konsolu ?

Abraxass
Merhabalar, 7 yaşındaki erkek yeğenime okumayı öğrendiğinde hediye alacağıma dair sözüm var. Oyun konsolu PlayStation tarzı bişey alayım diyorum. Ama hiç bilgim yok bu konuda. Ben en son tv atarisi ile oynamıştım Cok tuzlu da olmayacak şekilde Ps3 ps4 ps5 xbox vs bi sürü marka var. Ne almalıyım ps5
Merhabalar, 7 yaşındaki erkek yeğenime okumayı öğrendiğinde hediye alacağıma dair sözüm var. Oyun konsolu PlayStation tarzı bişey alayım diyorum. Ama hiç bilgim yok bu konuda. Ben en son tv atarisi ile oynamıştım Cok tuzlu da olmayacak şekilde Ps3 ps4 ps5 xbox vs bi sürü marka var. Ne almalıyım ps5 teki oyunlar ps3 te çalışmıyor mu? Özetle fiyat performans ve içerik olarak ne önerirsinix
0
Abraxass
(22.01.21)
Ps4
0
intihar etsem de kendime gelsem
(22.01.21)
nintendo switch
0
crucio
(22.01.21)
fiyat-performans: xbox series s + gamepass. 3900'e kadar düştü.
0
bahoho
(22.01.21)
6-7 yaş için kesinlikle Nintendo Switch.
0
im2shy
(23.01.21)
Her ne kadar sorunuzun tam cevabı olmasa da o yaşlardaki çocuklara konsol, pc, tablet, cep telefonu gibi cihazlar alınmasına son derece karşıyım. Çünkü artık oyunların içinde çocuklara çook aşırı gelebilecek unsurlar bulunmakta. Bilmiyorum ben mi çok abartıyorum ama çocuklara iyilik yapmak isterken kötülük yapılıyormuş gibi hissediyorum.

Her neyse kesin alacaksanız en azından çocuğunuzun yaşına göre olabilecek, abartı ve uygun olmayan oyunlar oynayabileceği konsollara bakmalısınız. Tabi çocuğunuzla ilişkinizi güçlendirecek ve kaliteli vakit geçirmenizi sağlayacak oyunlar olması da oldukça önemli. O yüzden ben de Switch derdim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(23.01.21)
Switch +1
O yaş grubu için bence daha arcade, soft içeriklerin olduğu ürünler daha mantıklı. Switch'de yüklesin mario'yu takılsın çocuk. Hem de acayip eğlenir.

Xbox, ps bana biraz gereksiz ve erken geldi o yaş grubunda
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(23.01.21)
nintendo switch +456

hangi oyunlar var bilmyiroum ama bildiğim kadarıyla 2 kişilik oyunlar fazladır switch'de. Arada birlikte oynarsınız.
0
put it in your appropriate place
(23.01.21)
Cok iyi niyetlisiniz belli ama bence de almayın. Yeğeniniz teknolojiye ilgi duyuyorsa inanilmaz gelişmiş lego tecnic yapım oyuncakları var. Bir inceleyin derim. Bütçe olarak da yakınlar. Hem de çocuğun hayal gücü, analitik zekası çok daha güzel artar.
0
aslil
(23.01.21)
(12)

ayrılık üzerine

istanbul kanatlarimin altinda
5 yıldır sevgiliydik. 5 ay oldu o gideli. hala her gün ağlıyorum. eskiden hiç ağlamazdım, hiç ama. ayrıldıktan sonra rutin oldu ağlamak. odamda ağlıyorum, ev arkadaşım yoksa salonda, ya da tek başıma yolda yürürken.. ofiste bile ağlıyorum sessiz sessiz, bir yandan iş yapıyorum bir yandan gözlerimi s
5 yıldır sevgiliydik. 5 ay oldu o gideli. hala her gün ağlıyorum. eskiden hiç ağlamazdım, hiç ama. ayrıldıktan sonra rutin oldu ağlamak. odamda ağlıyorum, ev arkadaşım yoksa salonda, ya da tek başıma yolda yürürken.. ofiste bile ağlıyorum sessiz sessiz, bir yandan iş yapıyorum bir yandan gözlerimi siliyorum. bu acınası halime üzülüp daha çok ağlıyorum.

arkadaşlarımın yanında iyiyim ama. onlara sorsanız; oo çok iyi atlattım ve bana helal olsun. çok neşeliyim, konuşuyorum, planlar yapıyoruz, içiyoruz, gülüyoruz. ama kimse yokken hep kötüyüm. bir ben biliyorum içimdeki boşluğu. kedilerime sarılıyorum biraz doldurur diye, iyi mi geliyor daha mı çok üzüyor anlayamıyorum.

yani, insanların sevdikleri zamansızca ölüyor bazen. biliyorum benim yaşadığımdan çok daha büyük acılar var, ama işte benim de çok canım acıyor. bu acı geçiyor mu? nasıl geçiyor?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(22.01.21)
Geçiyor. Yalnız kalmamaya çalışın, spor yapın. Acı çekeceksiniz, güzel günleri hatırlayacaksınız ama o yanınızda olmadığı için hepsi silikleşecek. Sadece zaman gerekiyor.
0
Tochinoshin
(22.01.21)
Böyle böyle geçiyor. Bazen 5 ay bazen 1 sene aynı duyguları yaşayabilirsiniz ama eninde sonunda bir rahatlama hissi oluyor. Belki de bu günlere bakıp ne malmışım diyeceksin
0
olaylar olaylar
(22.01.21)
Yani alışılıyor evet, normale dönüyorsun bi şekilde. Ama tam geçmesinin tek yolu var o da içinde daha büyük yer kaplayacak biriyle olmak. Öyle biri yok dediğini duyar gibiyim ama inan ki var. Kendine biraz zaman vermen biraz da düşüncelerinin kapılarını kapatmasına engel olman gerekiyor. Asla olamaz gibi geliyor biliyorum ama olabilir.
0
imnotsureabout
(22.01.21)
@tochinoshin spor değil de, yoga yapıyorum neredeyse her gün, bazen günde 2,5 saate varana kadar. dengeli ve güzel besleniyorum. kan tahlili yaptırdım, demir ilacına başladım. kendime değer verdiğimi ve iyi baktığımı kendime hissettirmeye çalışıyorum. ama hala içimde bir şeyler çok acıyor.

güzel günlerimizi hatırlıyorum. zaten bizim her anımız güzeldi. kötü bir şey olmadı ayrılmamıza sebep olacak. ama bir daha o güzel günleri yaşayamayacak olmamıza daha çok ağlıyorum.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(22.01.21)
:(
Özlediğin insan değil de hislerin. O yüzden sana güzel hissettiren şeyler, insanlar vs bulman iyi olabilir. Geçiyor timi haklı, geciyor ama o geçişi bir de sana sormak lazım.....
0
her giriste sifresini unutan adam
(22.01.21)
Başka şekilde daha güzel günler sizin olsun. Ne desek bence burdan tam olarak size ulaşmaz.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(22.01.21)
bu durumdasın yani
www.youtube.com
0
dafuq
(23.01.21)
Hayatını ciddi manada etkilemiyorsa yapıcak çok bişey yok, zamana bırakıcaksın, geçicek
Ağla, üzül, doya doya yaşa hislerini ki bir an önce bitsin. Nasıl olsa geçicek, üzerine çok düşünmek de çok sağlıklı değil. Yavaş yavaş hayatın devam ettiğinin farkına varacaksın.
0
Jux
(23.01.21)
6 yıldır sevgiliydik 2.5 sene oldu ayrılalı. Daha dün ağladım:) Seni üzmek için söylemiyorum. Bu süreç döndükçe çapı genişleyen bir spiralin üzerinde yürümek gibi. Kendi hayatına devam ettikçe sana onu hatırlatan şeylerin sıklığı azalacak ve daha önemlisi hatırlamak artık kalbini şimdiki gibi acıtmamaya başlayacak. Hatta belki bir gün hiç hatırlanmayacaklar ama, kalbimize aldığımız insanların orda izi kalır sonuçta ve arada bir saygı duruşu gibi o göz yaşı bir pıtlar illa:)
Dışardan ne dediklerine bakma senin içini bir sen bilirsin. Bunun bir süreç olduğunu bilip eninde sonunda iyi olacağına inan.
0
sevenay
(23.01.21)
böyle oluyor, bazı insan(lar?) kalbimizde çok sağlam yer tutuyor. insan bir süre sonra üzülmenin, ağlamanın faydası olmadığını görüyor ve en azından bu kadar çok sevebilmiş oduğu için, güzel tatlı hatıraları yaşama lütfuna erişmiş olduğu için mutlu bile oluyor. sizinki çok yeni, eminim zamanla acınız azalacaktır ama kendinize sürekli hatırlatmayın, kendinizi yıpratmamaya çalışın lütfen.. ferahlıklar diliyorum..
0
evanka
(23.01.21)
ben 1 sene agladim. gittikce daha az agladim ama. 1 sene sonra baktim gecmis gitmis. sonra ara ara duygulanip agladigim oldu ama bir yildir artik hic aglatmiyor o ayrilik beni. aldatilmistim bi de. bi de affedip tekrar aldatildim. :d nefret de edemedim her seye ragmen.
0
batlegolas
(23.01.21)
benim de 5 yıllık ilişkimden ayrılalı 2 yıldan fazla olacak. terk edildikten sonra her şey boş geldi, işimden ayrıldım, telefonumu kapattım, arkadaşlarımla hiç görüşmedim, eve kapandım. gece gündüz ağladım.

ilk 8 ay filan boyunca böyle geçti, ne internet ne televizyon ne telefon. hepsi kapalı. bol bol kitap okudum, bu sefer romanlardaki karakterlerle hayatımı özdeşleştirip onlara ağladım :) romanlardan vazgeçip felsefe kitapları okumaya başladım. sonra mecburen bedelli askerlik zamanım geldi ona gittim, 8 ay aradan sonra ilk kez dışarıdan insanlarla iletişim kurdum ve fark ettim ki ben zamanı durdurmuşum. ayrılıktan sonrasını yaşamamışım ki bir sabah uyanınca her şey kaldığı yerden devam etsin. üzerinden neredeyse 1 yıl geçmiş ama ben hala sanki dün terk edilmişim gibi hissediyordum. askerden döndükten sonra iletişim kurdum, öğrendim ki biz ayrıldıktan 2 ay sonra başkasıyla birlikte olmaya başlamış. benim yatakta hüngür hüngür ağladığım zamanlar o çoktan yoluna devam etmiş. acaba öncesi de vardı da o yüzden mi terk etti beni düşüncesi beynimi kemirmeye başladı bir süre.

bir süre de buna ağlayarak geçti ama etkileri hala sürüyor. yeni işe girdim, sanırım bir şeylerle oyalanmak, robotlaşmak bu duygusallığı, o hisleri unutturuyor. 2 yıl öncesine göre çok daha iyiyim, artık hüngür hüngür ağlamıyorum ama dediğin gibi yalnız kalınca, özellikle geceleri, hüzünleniyorum, gözümden yaşlar dökülüyor.

senin zaten işin varmış, arkadaşların da varmış, hiçbir şeyden vazgeçmemişsin ne güzel. senden daha kötü durumlara düşen ben bile artık alışmaya başladıysam sen çabuk atlatırsın merak etme :)

sanırım en önemli şey kendinin kıymetini bilmek. umarım daha güzel günler yaşarız.
0
ocanal
(23.01.21)
(5)

covid aşısı olmak için

dafuq
bir yere başvurmak mı lazım? yoksa sıramızı mı beklicez?aşı oldunuz mu?
bir yere başvurmak mı lazım? yoksa sıramızı mı beklicez?

aşı oldunuz mu?
0
dafuq
(20.01.21)
sıra beklenecek. sıralama sağlık bakanlığının sitesinde mevcut
sms ile bildiriyorlar sıra gelince
0
asbe
(20.01.21)
Bizim için sıra beklenecek. Şu ana kadar sağlık personeli oldu. Bir de sıra beklemek istemiyorsanız sanırım sağlık bakanının sizi aşı olmaya çağırması lazım. Davet edilince olabiliyorsunuz sanırım kim olduğunuz farketmeksizin. Normalde sıra bu şekilde: i4.hurimg.com

Ama gördüğüm kadarıyla siyasiler araya kaynayabiliyor.
0
prole
(20.01.21)
ikinci parti gelmedi zaten ya da ben duymadım henüz. karaborsaya düşebilir aşı bu gidişle.
0
sarcophagus
(20.01.21)
3 milyon aşı geldi 1 milyon aşılama yapıldı; şimdi sırası gelen bile gidemiyor çünkü 2. doz gelmezse boşa gidecek. o nedenle duraksadı işler.

Sıramızı beklerken özel hastanelere gelir tanesi 3binden alırız.
0
lcha
(20.01.21)
Değerli sağlık çalışanımız** ***,
COVID-19 Aşınız için adınıza tanımlama yapılmıştır. Randevu alarak aşınızı yaptırabilirsiniz.
Diye SMS geldi, sonra oldum. Muhtemelen normal işleyiş de böyle olacak. Kişisel başvuru olmayacak.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(20.01.21)
(7)

bu çalışma size ne hissettirdi veya düşündürdü?

i think therefore i am
bir çalışma için yorumlama ve çözümleme yapıyorum da farklı insanların bakış açılarını merak ettim, birkaç kelime dahi olsa bahsederseniz çok sevineceğim.yayoi kusama'nın enstalasyon türündeki "silinmişlik odası" adlı çalışması, başlangıçta tamamen beyaza boyalı olan oda birkaç hafta sonunda ziyaret
bir çalışma için yorumlama ve çözümleme yapıyorum da farklı insanların bakış açılarını merak ettim, birkaç kelime dahi olsa bahsederseniz çok sevineceğim.

yayoi kusama'nın enstalasyon türündeki "silinmişlik odası" adlı çalışması, başlangıçta tamamen beyaza boyalı olan oda birkaç hafta sonunda ziyaretçiler tarafından odaya yapıştırılan yuvarlak formdaki renkli stickerlarla "silinmiş" oluyor:

www.youtube.com
0
i think therefore i am
(14.01.21)
Bence silinmişlik değil daha çok kaplanmışlık var.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(14.01.21)
İnsanların gittikleri yerleri kirlettilerini düşündürdü.
0
rapisa
(14.01.21)
Bana insanların iz bırakma arzusunu hissettirdi. Yani bende buradaydım, bilinçaltı düzeyinde ve daha genel anlamda ben de bu dünyadan geçtim, öldükten sonra da izim kalsın. Bence bunun altında da öldükten sonra unutulma korkusu yatıyor. sanki hiç var olmamış gibi
0
cometome
(14.01.21)
bende daha cok ilham yaratti. bu projeden yola cikarak bircok tespit ve analizde bulunabilir. renk secimleri, lokasyon secimleri, vakit gecirme sureleri, duygu halleri vs.. hepsini gozlemleyip raporlamak isterdim.
0
buenosdias
(14.01.21)
Dikkat ettiğim şeylerden biri ziyaretçilerin eşyalar icin renk belirleme güdüsünün dışına çıkması. Gündelik eşyalar genellikle 1-2-3 renkten oluşur. Kimse bu endişeye sahip değil. Bu evde yaşayacak olsalar bu renkleri tercih ederler mi? Neden siyah yok? Sticker formları ve renkleri daha fazla veya daha az olsa ne olurdu? Sadece yuvarlak değil elips, köşeli, daha büyük... Aynı kişiler hep aynı tercihleri mi yapar, kombinasyonları ne olur gibi bir sürü soru geliyor aklıma.

Çok geniş kapsamlı bir bilimsel araştırmanın habercisi olabilir.
0
pass
(14.01.21)
bakışın iz bırakması olarak yorumladım ben. masa ve duvarlar çok kaplanmış ama mesela koltuk arkasında çok az etiket var. ve genellikle insanlar rahat ulaşabilecekleri yerleri seçmişler. ama bence farklı renk ve boyutlardaki etiketler güzel olması dışında pek bir şey katmamış. biraz saçma geliyor ama tek renk ve tek boyutta bile büyüdükçe daha ilginç ve kolay okunan bir şey çıkabilirdi. bunun yerine grafitide kullanılan tüp boyalardan koysalar ve o kısıtlı sürede herkes aklında geçen bir kelimeyi ya da şekli yapsa sonra bütün bunlar birbirinin üstüne geçse daha ilginç olurdu. özellikle ilerde buna baktığımızda zamanın ruhuyla ilgili bir fikir verirdi.
0
curious mind
(14.01.21)
Sınırlı malzeme ile yaratıcı çalışmalar yapılmış. Başta ilmek ilmek uğraşlar gördüm. Sonra gelenler o detayları yok etmiş. Karma karışık bir hal almış. Gelen diğerinin üzerine basmış. El birliği le yok edilmişlik hissettim.
0
skywalker.anakinn
(14.01.21)
(3)

Araştırma görevlisi maaşı doğu-batı farkı?

the coon
Devlette, doğu illerinde (urfa, diyabakır vb) göreve yeni başlayan, bekar, dil puanı da yds-b(80-90) olan birinin maaşı 8K civarı olur diyorlar. Doğru mu bu rakam?
Devlette, doğu illerinde (urfa, diyabakır vb) göreve yeni başlayan, bekar, dil puanı da yds-b(80-90) olan birinin maaşı 8K civarı olur diyorlar. Doğru mu bu rakam?
0
the coon
(05.01.21)
Doğru. Doğuda görev yapanlar geliştirme ödeneği alıyor.

Mesela Hakkari-Çukurca'da yeni göreve başlamış bir Araştırma Görevlisinin bu ayki maaşının 9200 tl olduğunu görebilirsiniz: cutt.ly

Diyarbakır'da görev yapan 8119 tl alıyor: cutt.ly
0
evrim halkasi
(05.01.21)
Evet Üniversitesine göre değişiyor. Aynı şehirde yeni kırılan üniversitede bile fark ediyor.

Bu arada @ evrim halkası, Bu site hesaplaması pek doğru gelmedi. En azından kendim ve bildiğim kişileri hesapladım çok yüksek gösteriyor. Ya da bizim maaşları yanlış hesaplıyorlar :)
0
intihar etsem de kendime gelsem
(05.01.21)
Benim maaşımı kuruşu kuruşuna hesaplıyordu 2020'de. Son zamlar nedeniyle yapılan güncellemede sıkıntı olmadıysa doğru hesaplıyor olmalı. Kasım-aralık aylarını hesaplamayı deneyebilirsiniz test etmek için.
0
evrim halkasi
(05.01.21)
(11)

Neden aramadı?

frankfrank
Hiçbir zaman sevgililiğe dökülmese de birkaç yıl önce flörtvari bir havada olduğumuz bir arkadaş vardı. arkadaştık ama fazlası da var gibiydi. kısmet değilmiş sanırım, olmamıştı. (ben kadın, o erkek)yıllardır pek görüşmedik, denk gelemedik.sosyal medyada, ortak arkadaşların hikayelerinde falan görme
Hiçbir zaman sevgililiğe dökülmese de birkaç yıl önce flörtvari bir havada olduğumuz bir arkadaş vardı. arkadaştık ama fazlası da var gibiydi. kısmet değilmiş sanırım, olmamıştı. (ben kadın, o erkek)

yıllardır pek görüşmedik, denk gelemedik.

sosyal medyada, ortak arkadaşların hikayelerinde falan görmeye başladım birkaç kere.

aklıma düştü, aradım. çok mutlu oldu. 1 saati aşkın sohbet ettik. yüzyüze de görüşelim dedi. saatine gününe kadar kararlaştırdık. buluşmayı konuşurken heyecanını, mutluluğunu sesinde hissettim. 1 hafta sonra olacaktı. o işten çıkıp gelecekti, o nedenle o arayacaktı.

aramadı. buluşacağımız akşam yine bir ortak arkadaşın hikayesinde gördüm.

aradan 2 hafta geçti. başta ben aradığım için, sonrasında o haber vereceği ama vermediği için ben de tekrar aramadım. abartmamak için.

kendisi görüşmeyi teklif edip mutlu da olmuşken neden sonrasında hiç aramamış olabilir?
0
frankfrank
(01.01.21)
Yanlış hissetmiş olabilirsin. Doğru hissettiğini düşünüyorsan kibarca sebebini sor? Tersini düşünüyorsan bir şey yapmana gerek yok.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(01.01.21)
Bunun sebebini sadece kendi bilebilir. Uygun bir dille sorabilirsin, bunda bir sakınca yok bence.
0
elma
(01.01.21)
- araması gerekirken aramadı
- başkasının hikayesinde görünüyor (yani önemli bir engeli yok)
- üstelik aramamasıyla ilgili bir geri dönüş de yapmadı

en yüksek iki olasılık

- o kişi için öneminiz/anlamınız muhtemelen sizin zannettiğinizden daha az
- arayan kadınsa ve arada ciddi bir negatiflik yoksa erkekler %90 terslemez ve memnun gözükür ama bu arayanın öncelik taşıdığı anlamına gelmez
0
qaram
(01.01.21)
Bana da bazen oluyor, araya zaman girdi mi böyle o ilk heyecan gitmiş oluyor.
Bir de ilk sen aradığına göre biraz çantada keklik gibi hissetmiş olabilir bu da tabii ilgiyi azaltıyor
0
yarey
(01.01.21)
Araya zaman girdi dediğim o bir hafta. Kararlaştırdıktan sonraki. Buluşmadan bir iki gün önce tekrar o ateşi yakmak lazım galiba
0
yarey
(01.01.21)
ararsanız soğuyabilir ne kadar çaresiz biri gibi deyip. tersi de olabilir eğer unutmuşsa gerçekten. bence unutmamıştır sadece acelesi yok
0
ShadowOfMoon
(01.01.21)
1hafta boyunca konuşmadıysanız çekinmiş olabilir. sizden beklemiştir belki bir ses seda buluşmaya 1-2 gün kala. arayıp sormadı diyip boşver demiş olabilir.
0
xrated
(01.01.21)
ben de insanları aramam pek. arayacağım diye söz verdiysem ararım. unuttuysam 2 seçenek var ya ilgi duymuyorum o kadar çok ya da çok sıkışık durumdayım. o kişi sıkışık durumda değlilse eğleniyorsa unutmuştur. çok sallamamıştır.
0
aloneinthedark
(02.01.21)
Salin gitsin +1

Bulusulacagi zaman tarih, saat ve mekani MUTLAKA onceden netlestirin. Son ana kadar “su gun bulusuruz ama isten cikamazsa gelemez” ya da “ciktiginda uygun bi yer soyler orada olur” vs olunca olmuyor.
Bulusamayacak olursa da haber verme durumunda kalir boylece.
0
kuehles blondes
(02.01.21)
Neden arasın ki?

Mutlu filan olmadı. Böyle bir durumda biri ben arasa bende soğuk davranmam, mutlu gibi yaparım. Telefonu kapattım mı "nereden çıktı bu" derim.

Eğer buluşma zamanına kadar beni darlamadıysa unutma numarası yaparım.
Aramayıp kaybolduysa süper olur.
Buluşma önce ararsa mecbur buluşulur, çok mutluymuş gibi konuşulur.

Tüm bunlar "arkadaştık ama fazlası da var gibiydi. kısmet değilmiş sanırım, olmamıştı." kısmının sebeplerine bağlı. Özellikle senden dolayı bir sebepten olduysa üstteki yazdıklarım geçerli.
0
infernalcadre
(02.01.21)
ya uzun süreden sonra sizin durumunuzdaki biri beni arasa ben açmazdım açıkçası. ama adam açmış bi de plan yapmış. çabuk sıkılan biriyse hemen hevesi kaçmış olabilir.
0
wheredidallthewinego
(04.01.21)
(7)

yüksek lisans ve sonrası

metingiller
halihazırda bir bakanlıkta devlet memuruyum, her şey yolunda ama istediğim şeyin bu olmadığına kanaat getirerek yüksek lisans yapmaya karar verdim ve 2020 Nisan ayından beri bu doğrultuda çalışıyorum. her ne kadar akademisyen olmanın hayalini kursam da önümde bi belirsizlik var ve bu beni ürkütüyor.
halihazırda bir bakanlıkta devlet memuruyum, her şey yolunda ama istediğim şeyin bu olmadığına kanaat getirerek yüksek lisans yapmaya karar verdim ve 2020 Nisan ayından beri bu doğrultuda çalışıyorum. her ne kadar akademisyen olmanın hayalini kursam da önümde bi belirsizlik var ve bu beni ürkütüyor. başvurmayı planladığım üniversitelerden biri, yüksek lisans öğrencilerimizin okul dışındaki bir işte çalışmalarını istemiyoruz diyor. mevcut işimi bırakıp tamamen (kabul aldıktan sonra tabi) bırakıp derslere yoğunlaşmak istiyorum ama önümü göremediğim için ikisini en azından belli bir süre beraber mi götürsem diye düşünüyorum. siz nasıl bir yol izlediniz akademik kariyeriniz boyunca? Bana ne tavsiye ederdiniz? Teşekkürler şimdiden.
0
metingiller
(01.01.21)
Yüksek lisans yapan herkes akademisyen olmak istiyor. Haliyle bu iş çok zor. Devlet üniversitelerinde kimin alınacağı büyük oranda belli, kişiye özel açılıyor yani kadro.

Özel üniversiteler artık ar gör almıyor pek.

Gereksiz yere huzurunuzu bozmayın. Seni alacaz diye kullanıyorlar öğrencileri. Girmeyin bu işlere
0
OrangeYellow
(01.01.21)
memurluk yüksek lisansı birlikte yürütmek için en ideal meslek. insanlar özel sektörde ne koşullarda çalışırken bir yandan yüksek lisanslarını tamamlıyorlar.

doktora deseniz bir derece anlarım da memurken, hele bir de böyle bir dönemde, yüksek lisans için iş bırakılmaz.

çalışmanızı sorun etmeyen bir yüksek lisans program bulmanızı tavsiye ederim.
0
benevolent sun
(01.01.21)
Yüksek lisans öğrencilerinin çoğu artık sizin kadronuzda olmak istiyor ve bunun için çalışıyor. İşinizden ayrılmadan devam edin.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(01.01.21)
akademin ne hayalini kuruyorsunuz allasen? (akademiden bildiriyorum) çöp buralar. ben geçici olarak çalışıp yurt dışınıa geçiciyim. ondan buradayım yani. böyle bir plan yoksa akademisylenlik hayali kurmayın.
yüksek lisans da yapın. çalışırken yüksek lisansı sizden daha kolay yapabilecek bir meslek alanı yok, pardon. okul mülakatta böyle söylerse, peki üniversiteniz çalışmayan yüksek lisans öğrencisine ne teklif ediyor diye sorarsın? proje bursu mu veriyor? ekstra başka bir ücret mi? neyle geçinsin bu gençler.
gıcık gidecek tiplerse de ücretsiz izin alacağım dersin. ki çok istiyorsan ücretsiz izin alabilirsin zaten. dönem başı 2-3 ders için gerçekten bu insanlar neden işi bıraksın anlamış değilim.

mevcut işini bırakma.
0
rewlack
(01.01.21)
ben hayallerinizden vazgecmenizi onermem tabii ama bir yastan sonra minimum duzeyde parayla gecinmek cok zor olmaz mi? yani seviyeye bi yere cikardiktan sonra asagi dusurmek cok da kolay olmasa gerek. o yuzden ben de mevcut isinizi birakmayi, eger bi geliriniz olmayacaksa riskli buluyorum.
0
damba
(01.01.21)
@rewlack+1

gemileri yakıp akademiye geçtiniz diyelim, yükselmek için gerçekten parlak olmanız ve sizi destekleyen bir bağlantı ağının içinde bulunmanız gerekiyor. diğer türlü yalnız çalışmak çok yıpratıcı. insan kendi yeteneklerinden şüphe eder kıvama geliyor. akademi dışarıdan havalı görünüyor ama içerisinde ne ego savaşları dönüyor. üst düzey vakıf üniv.lerini bilmem ama üst düzey devlet üniversitesinde ne kavgalar ne paçozluklar oluyor tahmin edemezsiniz. öğrencilerin hayatı ayrı bir içler acısı. asistanları maaşlı köle gibi görürler, yüzlerine karşı veya arkalarından her türlü hakaret aşağılama.. başarılı öğrencilere karşı bile bir samimiyetsiz takdirleri vardır. dışarıdan yüksek lisans doktora yapanlar biraz daha şanslı, kadrolu olmadıkları için köle gibi kullanamazlar ama iş kadro vermeye gelince dinozorlar kendi yanlarına kimseyi kolay kolay almazlar. insanı yükseltecek bir ortam değil kısacası, riske girdiğinize değmez. bence de işinizi asla bırakmayın. eskiden bilkent öyleydi, çalışanların doktora yapmalarını istemezdi. bilkent olmasın da odtü olsun. doktora bittikten sonra akademiye geçin (hala isterseniz)...
0
evanka
(01.01.21)
Şunu da ekleyim; Türkiye'de yüksek lisans sıkıntılı. Başka ülkelerde yüksek lisans tezi bir ödev gibidir. Bir not alarak geçersin ya da kalırsın. 1 - 1.5 yılda biter ve beklenti düşüktür.

Türkiye'de yüksek lisans tezi için doktora performansı bekleyen hoca sayısı çok
0
OrangeYellow
(01.01.21)
(9)

ev almaya nasil cesaret ettiniz?

the end of time
merhaba, sorum ev almak icin kredi cekmeyi ve 20+ yil borc odemeyi goze alanlara. nasil cesaret ettiniz? kiraya verdiginiz ile krediye odediginiz para arasinda nasil bir fark var? (aylik olarak kiraya x verip, krediye 2x vermek gibi)ev aldiktan sonra yasam standardiniz degisti mi? diger giderleriniz
merhaba,

sorum ev almak icin kredi cekmeyi ve 20+ yil borc odemeyi goze alanlara.

nasil cesaret ettiniz?
kiraya verdiginiz ile krediye odediginiz para arasinda nasil bir fark var? (aylik olarak kiraya x verip, krediye 2x vermek gibi)
ev aldiktan sonra yasam standardiniz degisti mi? diger giderlerinizden kismak durumunda kaldiniz mi?

omrumuzun sonuna kadar kira odemek istemiyoruz, ancak kredi cekip 30 sene onu odemek de korkutucu geliyor. bana ev sahibi olmak ile ilgili guzel seyler soylerseniz cok sevinirim.

tesekkurler simdiden.
0
the end of time
(28.12.20)
kredi maksimum 5 yıl ödenmeli. bu bütçeye göre bir ev bakın.
0
jelly bear
(28.12.20)
20 sene kirada oturanlara, evden çıkmak zorunda kalanlara, duvarına çivi çakamayanlara sorarak motive olabilirsiniz :p
0
ala09
(28.12.20)
Ev sahiplerinin attıkları kazıklar motive etti. Kiralık ev bakarken ki yaşadıklarım kararımda etkili oldu. Zaten kredi ödemesem uzun yıllar kira ödeyeceğim. Belli ön ödeme yapıp kredi çektik. Kiranın nerdeyse iki katı kredi ödedim ilk başlarsa. Ama aradaki makas her geçen yıl kapandı. Şimdi ev kirası daha çok. İlk 2 yıl zorlandık şimdi iyiki almışım diyorum. Ev sahibi derdi yok.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(28.12.20)
ben alırken max 10 yıl kredi veriyorlardı, ondan sorunun hedef kitlesinde değilim, ama 10 yıllık kredi için yanıtlayayım.

elime toplu para geçmişti. biraz da biriktirip ev alayım dedim. bir yandan ev ararken bir yandan da para biriktirdim. acelem yoktu zaten. bir anda denk geldi, yapıştrdım. cesaret edilmeyecek bir şey yoktu yani özel sektördeyim ama işim devlet memurluğu gibi garanti. evi aldığımda ev fiyatları ve faizler de düşüktü.

700 tl kira ödüyordum, 1300 tl kredi ödemeye başladım. ilk başlarda zordu ama 1-2 seneye toparladım. güzel tarafı hala 1300 ödüyor olmak :) en büyük zorluğu büyük evden sonra küçük eve alışmak oldu, ilk taşındığımda sürekli bir yerlere çarpıyordum.

son olarak, ödeniyor bitiyor. benim 70 taksit bitti, 50 kaldı. barınma parasını her türlü ödeyeceksin zaten, böyle ödediğin para boşa da gitmiyor. değiştirmek istediğin zaman satarsın elinde para olur.
0
pati
(28.12.20)
kirada oturuyordum. birikmişim de vardı. faiz oranları düşmeden önce ev sahibiyle pazarlık yaptım, şansa o ara faizler de düştü baya. 4 senelik krediyle ev sahibi oldum.

eğer bir gün ödeyemeyecek olursam evi satar kredi borcunu kapatırım, kalan parayı köşeye atar aile evinde kalırım. ki bu ihtimalde evin satış fiyatı alış fiyatının üstünde oluyor
0
oekuklu
(28.12.20)
Yılbaşında 10 yıllık kredi çektim. 15 de çekerdim lazım olsa, kartı da sayarsak 3 ayrı krediyle aldım evi. Birkaç sebebi var:

1) TR enflasyonu çok yüksek, kredi faizleri hükümet eliyle düşük tutuluyor. Karlı bir faiz oranı yakaladım (0.99). Elimde peşinat yeterli değildi üstüne ihtiyaç kredisi çektim, hatta düşün o kadar param kalmadı ki vergiyi kredi kartıyla ödedim taksitlendirdim.
2) İşsiz kalırsam ne olacak sorusunu düşündüm, işsiz kalırsam kirayı da ödeyemeceğim sonuçta. Değişen bir şey yok.
3) Bir süre kirada oturdum, dünyanın en boktan şeylerinden biri. Durup dururken evi satar, çık der, zam ister, kafana göre eve çivi çakamazsın, tam bir istim üstünde olma durumu. Zaten oturduğum ev satıldıktan sonra buna karar verdim. Tek yere borçlanmak (banka), bir sürü adamın nazıyla uğraşmaktan daha kolay.
4) Çok sıkışırsam satarım ya da kiralarım diye düşünüyorum. Ölene kadar aynı yerde yaşamicam sonuçta. Ama her halükarda kiracı olmaktan daha kolay işim.

Zaten bu sene korona başlamıştı, o yüzden çok bi harcamamız yoktu. Ama evet yaşam standardım kısıldı tabii, ciddi feragat ettim (ciddi derken lükslerimden feragat ettim yani) Lakin ihtiyaç kredisinin üçte biri bitti, aylık 1800 lira vergi taksidi de bu ay bitti. Farklı kredilerim de yakında kapanacak, üstüne bi de zam aldım mı eski moduma yaklaşırım. Kira gerçekten sokağa para atmakla eşdeğer, en azından para biriktiriyorum diye düşünüyorum.

Ev alırken 10 yıllık projeksiyon yapmıştım, ev yıllık %1, %3, %5 değerlenirse ne olur diye bakmıştım. %5'lik değerleme projeksiyonunda 6. sene değerlemesine daha 1. yılda ulaştı zaten. Yüksek enflasyon işte.
0
roket adam
(28.12.20)
2 yil ortadogu`da calistim.
0
camussar
(28.12.20)
bi kere 20 30 sene kredi diye bişey yok keşke olsa. 15 sene maksimum. 15 senelik çektim. eğer peşinatın varsa ve yaşadığın şehirde kalıcıysan yani bi düzenin varsa direk almalısın.
baya cesaret ettim çok da iyi yaptım 2 seneye zaten kiradan ucuza geliyo. kendi evinde oturmak mükemmel bişey. kira derdin ev sahibi derdin ama evin duvarlarını da çok delmeyeyim derdin yok. yaşam standardım yükseldi tabiki kendi evimde oturuyorum :) beni ömrünü kirada geçirenler anlar.

@ala09 evet o kişi benim. ev alın :)
0
entropik
(28.12.20)
Bir akşam ekşi sözlükte takılırken konut kredılerının faizlerinin düştüğü başlığına girdim, ne kadar düşmüş olabilir ki diye düşünüp halkbanktan hesaplama yapayım bakayım dedim, deyiş o deyiş ertesi gün gidip evi aldım. İstanbulda kirada oturuyorum, memleketten yatırımlık 1+1 alıp kiraya verdim, 5 yıl vade ile çektim krediyi. Yarısını ben yarısını kiracı ödüyor aylık taksidin. Yarın öbürgün satıyorum deyip aldığım para ile çeker yurt dışına giderim o para beni 1 sene yaşatır. Ya da bıktım lan istanbuldan diyip memlekete dönüp asgari ücretle iş bulsam bile kiradan aldığım parayıda üstüne koyduğumda istanbulda ortalama bir beyaz yakalı ile eş oranda bir gelirim olur.
0
paramolacak
(29.12.20)
(6)

Konya Bozkır, Antalya Akseki' yi bilen var mı?

fikox
Yol bilgisi alacağım.
Yol bilgisi alacağım.
0
fikox
(25.12.20)
Kar yoksa sorun olmaz. Normal yol işte.
0
neymis
(25.12.20)
Neymis;
Bozkirdan Akseki yoluna çıkan kestirme bir yol görünüyor. Bu yolun durumunu soracaktım aslında.
0
🌸fikox
(25.12.20)
o yol çok dönemeçli ve bir çok yerde tek şerit / bölünmüş değil. gece sakın gitmeyin
0
ankarakecisi
(25.12.20)
Bozkır>Seydişehir>Akseki
Macera aramıyorsan başka yol düşünme bile
0
intihar etsem de kendime gelsem
(26.12.20)
@fikox ben de o yolu diyorum, gece de olsa sorun olmaz. Kar varsa Bozkır>Seydişehir>Akseki
Yolunu öneririm.

Karlı bir gecede o yolda buzlanma dan dolayı kaza yaptığım için yatırım tavsiyesi değildir.
Normal bir gün için doğa ile başbaşa hissi veriyor.
0
neymis
(26.12.20)
Neymiş, kar görünmüyor ve hava güneşli olacak yolculuk günü. Zaten öğleye doğru bozkır Akseki tarafından geçicem. Teşekkürler.
0
🌸fikox
(26.12.20)
(17)

götüren götürmemiş mi?

Pertev nail
merhaba, kafamı kurcalayan bir durumu sormak istiyorum.şu anda 40 yaş üzeri olan, geçmişte orta gelire sahip insanlar arsa, ev, araba falan alarak şu an maddi olarak çok iyi duruma geldiler. istanbul'da tüm arsalar doldu, herkesin arabası var, ev almak mümkün değil. son yıllarda işe başlamış, babada
merhaba, kafamı kurcalayan bir durumu sormak istiyorum.

şu anda 40 yaş üzeri olan, geçmişte orta gelire sahip insanlar arsa, ev, araba falan alarak şu an maddi olarak çok iyi duruma geldiler. istanbul'da tüm arsalar doldu, herkesin arabası var, ev almak mümkün değil. son yıllarda işe başlamış, babadan bir şey kalmayan gençler bitik durumda. bırakın evi düzgün bir araba dahi almaları en az 5 yıl yemeden içmeden çalışmakla mümkün.

velhasıl, alan almış, götüren götürmüş gibi geliyor bana. satın alma gücünün görece iyi olduğu zamanlar bir daha gelecek gibi durmuyor. reel ücretler yerlerde. ne yapsın bu gençler?
0
Pertev nail
(17.12.20)
valla yapacak bi şey yok.
aynen dediğiniz gibi.
yapacakları tek şey var aileboyu calısıp hayatları boyunca 1 ev sahibi olmak.
0
sizofren06
(17.12.20)
20 yıl öncede aynı muhabbet ediliyordu çok iyi hatırlıyorum. ama haklısın çok daha zorlaştı ve zorlaşyor.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(17.12.20)
onların çocuklarına kalacak. ailesinde mal mülk olmayan bir şeye sahip olamaz.
0
Andrew
(17.12.20)
İş hayatına 2000'lerin başında atılmış olan insanları gözlemliyorum çevremde, çoğunun kafası çalışmıyor. Canavar gibi gençler iş arıyor ama.

Bi tanesi ile sıklıkla muhatap oluyorum, kesinlikle beynini kullanmaması gereken bir işten ekmeğini kazanmalıymış. Galerici tipi var. Ortalarda geziyor bi halt yapıyormuş gibi, tek küpesine tükürdüğüm. Neyse. Onlardan çok daha nitelikli insanlar şimdi iş arıyor velhasıl. Yani, katılıyorum.

KPSS'de bile, 73'ler, 75'lerle 2006'da atanan mimar, mühendis tanıyorum. Şimdi girenlerin 95'i garantilemesi gerekiyor atanabilmek için yazık ki.
0
gayda
(17.12.20)
dünyada yeni nesil için bi şey kalmadı. şanslı %1-2'lik kesim youtuber, influencer falan olup oradan yürüdü. %5-10 kadarı da gece gündüz çalışır, 10 parmağında marifet olur, zaten işkoliktir vs. o şekilde devam eder.

şu an dünyada teknik lise veya üniversite öğrenimi görüp de haftada 40 saat mesaiden sonra "ben yokum eyvallah" diyebilecek lükse sahip, fazla kazandığında ek mesai ücreti alabilen, kazandığı parayla ev-araba alma şansına sahip olan insan sayısı çok az.

durum türkiye'de ekstra kötü diğer yerlerde de çok iyi değil. geçen hollanda için bir tablo görmüştüm reddit'te. maaşlar yıllardır yerinde sayıyor ama enflasyon da düşük zaten, eyvallah iyi güzel ama atıyorum 10 yılda gelir %20 artmışsa aynı dönemde ev fiyatı %200 artmış, bu tarz acayip bir fark vardı.

biz aç karnımızı doyuramıyoruz daha ama dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile artık gençler mal mülk sahibi olmakta zorlanmaya başladı. kanada desen hepsine çinliler çöktü mesela.

parayı sahip eden grup her geçen gün biraz daha güçleniyor, dünyanın her yerinde zenginler daha da zengin olurken insanlar kitleler halinde fakirleşiyor ama neyse biz jeff bezos övmeye, elon musk yalamaya, "çalış senin de olur" zihniyetiyle hiçbir şeyi sorgulamadan yaşamaya devam edelim. kesin tembel olduğumuz için fakirizdir hepimiz.
0
der meister
(17.12.20)
son yıllarda işe başlamış -görece genç- bir insanın hayali, amacı neden ev araba almak olsunki? bunu da bi düşünmek gerek.

ne yapsınlar? göç edebilirler.
0
jimjim
(17.12.20)
''Götüren götürmüştür'' demek çok iddialı hemde haksız bir itham. Bu muhabbet 20 yıl öncede vardı daha eskidende de vardı. Ülkemizde maddi durumu kötü olanlar olduğu gibi maddi durumu çok iyi olan bir çok insanda var. Mesela tacirler, iş adamları, doktor, mühendis, mimar, avukat gibi görece gelir seviyesi yüksek kesimler mevcut. 1980'lerden itibaren Türkiye'de hızla artan orta sınıf var. Bunun haricinde ev fiyatları arzın talebi karşılayamamasından kaynaklı olarak yükseliyor. Merkezi yerlerdeki ev fiyatları artık şehirleşme ve rant dolayısıyla normal insanların alabileceği noktada değil. İstanbul için konuşmak gerekirse İstanbul'da 3 farklı gelir grubu var zengin, orta, fakir ve her sınıfın yaşadıkları semt, o semtlerdeki ev fiyatları, kiraları, temel tüketim ürünleri ve erzak fiyatları farklı.
0
berkan11
(17.12.20)
Ben tam 30 yaşındayım, sakın gösteriş gibi algılanmasın ama benim de evim (kredili tabii ki) arabam (kredisi bitmek üzere) var. İkisinde de ailemin tek kuruş bir katkısı yok. Yani halen mümkün bu tarz şeyler. Her ay çok az da olsa bir birikim yapmak, birikimleri değerlendirmek, sürekli kazancı artırmaya odaklanmak, kazancın agresif bi şekilde artabildiği sektörlere yoğunlaşmak, sonra da devletin dağıttığı negatif reel faizli keriz kredilerini yakalamak şeklinde bir formülüm var, şu ana kadar tıkır tıkır işliyor. Burada kilit nokta şu, cazip olan sektörler çok değişti. Mesela 80'lerde bankacılar, 90'lar ve 2000'lerde inşaatçılar çok kazanıyorken, şu anda bilişimciler nispeten daha rahat bir hayat yaşıyor. Bu rüzgarı da yakalamak önemli.

Ancak yeni nesil müthiş bir negatif propaganda ve "yapamazsınnnn" ile büyüyor ki böyle bir kariyeri hayal bile edemiyorlar şu anda. Ama bu ülkede dediğim gibi kalburüstü bir beyaz yaka sınıfı var ve ciddi paralar kazanabiliyorlar. Hatta internet sayesinde global pazardan iş almanın kolaylaşması ve döviz - tl dengesinin alt üst olması dolayısıyla çok düşük döviz rakamının bile türkiyede iyi bir hayat yaşamaya yetmesi bunu daha da cazip hale getirdi. 90'ların çocuklarının hayal edemeyeceği fırsatlar var şu anda elinizde. Ancak bunu ne bileyim yazılımla uğraşmak yerine ekşide siyaset tartışmak için kullandığımızdan fark edemiyoruz.
0
roket adam
(17.12.20)
Okul okumayıp erken yaşta iş hayatına atılarak bütün fırsatları zorlarsan belki götürme şansın olabilir.

Üniversite okudun ve ilk yılında kazanıp kalmadan bitirdin. Şansın çok iyi gitti hemen iş buldun diyelim. Yaş oluyor 23. Çok özel bir yeteneğin yoksa başlangıçta alacağın en iyi özek sektör maaşı 6-7 bin. Ayda 2 bin kenarı atsan yılda 24 bin yapar. Maaşın arttı ve 50 bin kenarı attın diyelim yine değişen bir şey yok. Bir ev bir araba yemeden içmeden 20 sene sürer en az.

Çevremde 30'larındaki bir doktorun hiçbir şeyi yok. Mühendislerin de aynı şekilde. Ama okumamış ve hayata erken atılmış olanlardan iyi durumda olanlar var
0
kickboxer
(17.12.20)
Kafasi yatirima birikime calisan insan okusa da okumasa da bir seyler sahibi olabiliyor. Burada kilit nokta tuketime ne kadar mesafeli yaklastigin. Kendi adima ortalamanin epeyce uzerinde kazaniyor olmama ragmen birikimmis yatirimmis hic o kafalarda olamadim. Kazandigini gunubirlik harcayanlardandim ama belki bi son 5-6 aydir bir seyler kafama dank etti, olgunlastim sanirim :) 3-5 kenara atiyorum, belki bi krediye vb girerim.
Bu arada alan aldi satan satti fikrine katilmiyorum, yatirimlik arsa hala var, yatirim olanaklari kolay kolay bitmez ama ozellikle yeni nesilde de ogrenilmis bi caresizlik yok degil. İnanmiyor olacagina.
0
msb
(18.12.20)
mesela kickboxer'ın hesabından gidelim. yılda 24k kenara attın, dolara bastın örneğin oldu sana yılda 35k. İki senede 70 bin etti. İki sene sonunda 70 bin üstüne devlet vergi indirimi yaptı ya da düşük faizli keriz kredisi çıkardı, azıcık borçlanıp 100 binlik araba aldın. 2 sene içinde araba oldu mu 200 bin. noldu, 4 senede 200 bin tl servet yaptın.

bu fırsatları yakalayamayan arkadaş ayda 2 bin tl kenara atsam ne olacak dedi, atsa bile 24*4 anca 96 bin kenara koyabildi, onu da evlilikti, gezmesiydi oydu buydu yemediyse. fırsatları değerlendiren vatandaş tam iki katı servete ulaştı. yani bu iş biraz bununla ilgili. ilk aracımı alırken 88 bin tl kredi çekip 134 bin tl'lik bir araç almıştım, 3 sene krediliydi. herkes manyak mısın olum dedi, şu an o aracın kullanılmış ikinci el hali 300 bine gidiyor, hadi 270 olsun. evet ödemek kolay değildi ama kredi faizlerini düşsen bile çok ciddi bi para birikmiş oldu. yeni mezun arkadaşlar bu sistemi biraz anlamakta zorlanıyorlar genel gördüğüm. bir de instagram jenerasyonunun getirdiği acayip bi tüketim hırsı da var tabii. tüm bunları alt alta yazınca, okuyabilenler ve iyi kötü kazanabilenler için dünyanın çok az yerinde olan acayip fırsatlar var bu ülkede. garip boşluklar var yani enteresan bi şekilde.
0
roket adam
(18.12.20)
fakat şu var, mesela yaşıtlarım ev araba aldı belki ama ben deli paralara bilgisayar, kamera, lens yatırımı yaptım. Cidden bilgisayar + kamera + lens'in biraz üstüne 2015'te araba alabilirdim ve o araba şimdi 250 bin falan, elimdekilerin değeri öyle değil :D Elimdekilerle o kadar kazanacak iş de yapamadım. Ama işim gereği bulundurmam da gereken şeyler. E n'apayım şimdi?

Ek olarak gençlerde öğrenilmiş çaresizlik var doğru, fakat ben üniversite okurken iyi bir laptop 2000-3000 liraydı, şimdi en az 8000 hatta daha fazla. Fakat o zaman ilk işe giren biri nasıl oluyorsa 1500-2000 alabiliyordu, şimdi 4000 teklif ederlerse iyi. "Bir şeyler yapabilmek için elde etmen gereken ekipmanlara" bile daha geç ulaşabiliyorsun.

Şu an öğretim görevlisiyim, valla benim 2010'da aldığım ve artık beğenmediğim kamerayı çocuklar sorup "hocam iyi mi iş görür mü" diye getiriyorlar. Çok kötü.

Maaşla çalışan biri de üst yerlere gelse 15-20 bin mi kazanacak mesela? O parayla bile şu an 300 bin olan arabayı, seneye 350 bin olunca alabilecek misin?

Bence gençler temel eğitimi aldıktan sonra para kazanabilecekleri e-ticaret, yazılım, 3d tasarım (bu hep atlanır mesela, mimar arkadaşlarım mimarlık işi bulamadı ama çatır çatır kanadaya 3d model satıyorlar) öğrenmeliler.

Ben 30 yaşında bunlara yeni uyanıyorum.
0
nhk ni youkosu
(18.12.20)
Bu her zaman konuşulur, 10 yıl önce de 20 yıl önce de 30 yıl önce de aynı şeyler konuşuldu durdu. Karamsar olan hep karamsardı, iş bitirici olan hep iş bitirdi. Yakın tarih için Levent Kırca parodileri, uzak tarih için yeşilçam filmlerine bakabilirsiniz.

Benim gençlere nacizane tavsiyelerim;

Aldığını şeylerin fiyatına bakmayacak birikime erişene kadar gereksiz alışveriş ve harcama yapmayın.

Alkol, sigara, gece hayatından da bütçeniz güçlenene kadar uzak durun.

Sürekli para emen, ölü yatırım gerektiren hobiler değil de, para kazandırmasa bile koyduğunuzu geri alabileceğiniz hobiler ile ilgilenin.

Üniversite bittiğinde sizi istihdam etmek isteyenlerin çokça olacağı bir üniversite bölümüne gitmeyecekseniz okul ile zaman kaybetmeyin.

Okumayı sevmiyorsanız, işe yarar bir bölüm kazanmadıysanız, sırf aileden uzaklaşıp üniversite gençliği hayatı yaşamak için okula gitmeyin.

Mutlaka ticareti deneyin, ticaret bilen bir tanıdık/yakın yanında takılın bir süre. O havayı koklayın, küçük de olsa bir sermaye bulup ticareti deneyin.

Eliniz yatkın ise bir ustalık konusunda kendinizi geliştirmeye çalışın, hatta üniversite okumayacaksanız hiç zaman kaybetmeyin ve karar verdiğiniz bir sektörde bir ustanın yanına girip işi öğrenin.

Birikim yapmayı küçümsemeyin, ben inşaatcıyım, bugüne kadar onlarca daire üretip sattım. Hemen hemen hepsini asgari ücretle çalışan ya da biraz üstü maaş alan insanlara sattım.
0
John Bloor
(18.12.20)
Götüren götürmemiş. O zaman da böyleydi şimdi de böyle. Sana bileciğin köyünden tarla almak mantıksız geliyorsa, onlara da senin şimdi tüh dediğin yatırımlar mantıksız gelirdi. Her zaman bir mücadele var, bu mücadelenin bir kazananı bir kaybedeni var. Bu sürekli olacak. Tek değişken zaman. Geri her şey aynı.
0
Frederick Co
(23.12.20)
bu tespitte baya bir haklılık var, "20 sene öncede böyle diyorlardı" diye yazanlar yanılıyor.
bununla ilgili kerim rota'nın nefis bir yazısı vardı, hatta sözlüğe düşmüştü okumayanlar mutlaka okusun derim;
www.paraanaliz.com

ben ilk işe başladığım 2010-2011 yıllarında 10+ yıl tecrübeli uzmanlar 5bin dolar karşılığı tl maaş alıyordu 5bin!
şimdi ben tecrübe olarak o seviyelere geldim buraya aldığım maaşı yazmayayım ama çok komik bi rakam dolar olarak.
hem TL değere karşı müthiş değer kaybetti, hem de özel sektörde maaşlar reel olarak azalıyor sürekli.
yeni işe başlayanları hiç düşünemiyorum bu durumda.
0
nuisance
(23.12.20)
Bu olay tamamen zamanı yakalamakla ilgili. Mesela çok daha önceye gidelim 70 li yıllarda gurbete gidenler kazandıklarını yine köylerinde tarım arazisi alarak değerlendirdiler. Çünkü bildikleri tek yatırım aracı buydu. Daha sonraki nesil metropollere aktı, fırsatçılık ve acımasızlık ve orman kanunları geçerli idi. Bazıları kazandı çoğu arada kayboldu gitti. Şu anda 40 yaş üzeri olanlar o kuşağın devamı beyaz yaka tabirinin ilk temsilcileri hatta. Çoğu ikini bir dil öğrenemedi böyle bir ihtiyaç duymadı. Bilgi bu kadar ulaşılabilir değildi. Mesleki anlamda tercihler dar ve bu coğrafya ile sınırlı idi.

Günümüzde standart olanın kazanma şansı çok az. Babadan dededen kalma meslekler ve uzmanlıklarla yırtmak kolay değil. Bir çok meslek aslında ölmek üzere olan zanaatlar gibi. Araba diye bir şey bulunmuşken dünyanın en iyi semercisi olmak için uğraşmamak lazım. Topraksız tarım çıkmışken iki dönüm tarladan ne kazanırım şeklinde düşünmemek lazım. Babadan dededen şanslı olmayanlar için biraz vizyon ve cesaret gerekli. Artık ortalama donanımda bir insan için kazanmak daha zor ama fırsatlarda eskisinden çok daha fazla.
0
istege bagli sigortasiz
(23.12.20)
türkiye'nin bu konudaki tek sıkıntısı herkesin başarıyı büyük şehirlerde yakalamaya çalışması. istanbul gibi bir şehrin nüfusu 16 milyon arkadaşlar yazıyla "on altı milyon".

100'bine araba alıp 200bine 2 sene sonra satmanız servet kazanmak değildir 100'bin aldığınızda 100bin+2sene'ye satmak demektir. bir şey kazandığınız yok sadece banka hesabınızdaki sayılar büyümüş oldu. hatta amortisman hesabı ve enflasyonu kattığınızda muhtemelen para kaybetmiş olabilirsiniz.
0
nahtoderfahrung
(23.12.20)
(5)

enpara kredi kartı iile taksitli telefon almak

denef
enpara kredi kartımla alışverişlerimi sonradan taksitlendirebiliyorum bunu internetten telefon aldıktan sonra da yapsam sıkıntı yaşar mıyım? bu şekilde telefon alan oldu mu?
enpara kredi kartımla alışverişlerimi sonradan taksitlendirebiliyorum bunu internetten telefon aldıktan sonra da yapsam sıkıntı yaşar mıyım? bu şekilde telefon alan oldu mu?
0
denef
(16.12.20)
Bazı alışverişleri sonradan taksitlendirmiyorlar sanki.
0
cemallamec
(16.12.20)
Akbank ile bazen 200 liralık alışverişlerime bile soruyor. Telefon için kredi çekmiştim. Daha makul gelmişti. Babam için tıbbi bir cihaz aldım 1700 lira. Onu taksitlendirdim. Yakın zamanda da boyner alışverişi yaptım 2500 lira. Onu da taksitlwndirdim. Sorun olmadı.
0
allah yazdiysa bozsun
(16.12.20)
Trendyol, Hepsiburada benzeri alırsan yapıyor. Ama 3000tl üzeri ücretli yapıyor.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(16.12.20)
beyan soruyor size taksitlendirilebilir olup olmadığına dair, haliyle kontrolü de yok telefon olmadığını beyan edip devam ediyorsunuz. ben yapmıştım sorun yok.
0
prodeq
(17.12.20)
karttan aldıktan sonra mobile girip taksitlendirebiliyorsun enpara karışmıyor. ayda 3 4 kez mi ne taksitlendirme hakkın oluyor ama tabi o kutucuğu da işaretletiyor haklı olarak.
0
KidLazer
(17.12.20)
(5)

sınavda kopyayı tespite ilişkin bu haber doğru olabilir mi? (teknik olarak)

fistikthecat
https://www.memurlar.net/haber/943256/online-kopya-ornegi-sinav-bir-tane-sorulari-cozen-4-kisi.htmlözetle diyor ki, sınava uzaktan bağlanmış öğrenciye yardım edenler. üniversitede öğreninin bilgisayarına hangi IP girmiş onu tespit etmiş. birisi online sınava girdiğinde online sınavı gerçekleştiren k
www.memurlar.net

özetle diyor ki, sınava uzaktan bağlanmış öğrenciye yardım edenler. üniversitede öğreninin bilgisayarına hangi IP girmiş onu tespit etmiş. birisi online sınava girdiğinde online sınavı gerçekleştiren kuruluş sınava girenin bilgisayarına nasıl erişir,

bu hukuki de değil açık rıza gerektirir de teknik olarak nasıl mümkün anlamadım.
0
fistikthecat
(14.12.20)
Zoom, Webex gibi yazılımlarda böyle bir özellik yok, ancak kullanılan sınav programı özel bir programsa, arka planda çalışan diğer uygulamaları veya genel network trafiğini izleyebiliyorsa (teknik olarak mümkün) ve öğrenci de sınava girebilmek için bu uygulamayı kurduysa, evet teknik olarak bu mümkün.
0
roket adam
(14.12.20)
yüzyüze eğitim'de uygulanan sınav metodunu birebir pc ortamında deneyen aptal okulların var böyle bir yeteneği. okulların kendi toplantı uygulamalarını indiren öğrenciler bu tip şeyleri maalesef kabul etmiş oluyor. hatta geçenlerde ders esnasında tarayıcıdan hangi sitelere girildiğini de görebildiklerini görünce şok olmuştum. bunu yapan hoca utanmadan bunu sınıf wp grubunda paylaşıp "arkadaşlar kopyaya yeltenenler, google'da arama yapanlar var" vs diye paylaşanlar var. akıl alır gibi değil inanılmaz
0
avatar is back
(14.12.20)
@avatar okulların kendi programları hangileri mesela?
0
damba
(14.12.20)
Üniversitenin uzaktan eğitim merkezi tabanlı sistemiyle yapanlar çok rahatlıkla her adımı görüyor. Biz de öyle. Öğrenci hangi sekmeyi açtı, yeni sekmede ne kadar kaldı, hangi soruya geri döndü, hangi soruda kaç saniye kaldı hepsi kayıt altında.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(14.12.20)
Moodle mesela. Bir de bu kopya olayları can sıkmaya başladığı için hukuksal süreç sıkıntılı biraz, dünya da asla sallanmıyor gizlilik falan, bizde de özel üniler sallamıyor, şimdi de yök tüm ünilere kopyaya müsade etmeyin de ne bok yerseniz yiyin tadında mesajlar gönderdi.
0
giovanne
(14.12.20)
(4)

amazon fiyat değişikliği

xiii
aldığım ürün henüz kargoya verilmeden 100 liranın üzerinde indirime girmiş. iptal de etmiyorlar. daha önce benzer durum yaşayan var mı?
aldığım ürün henüz kargoya verilmeden 100 liranın üzerinde indirime girmiş. iptal de etmiyorlar. daha önce benzer durum yaşayan var mı?
0
xiii
(25.11.20)
Ürünü tekrar alıyorsun.
Önceki aldığını kargodan teslim almıyorsun.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(25.11.20)
Evet düşük fiyatlısını tekrar alın, kargo gelince de almayıp vazgeçtim geri gidebilir derseniz yanlış hatırlamıyorsam 4 iş günü içinde paranız iade ediliyor.

İnternet alışverişlerinde koşulsuz sualsiz 14 gün içinde iade etme hakkı var tüketicinin eğer kutusunu açmadıysa.

Kutusunu açtıysa da üründen ürüne değişiyor ama genelde ayıplı bir malsa yine hakkınız var.
0
ananiyimioguz
(25.11.20)
Şuan kargo bekleyen siparişim var iptal edebiliyorum?
0
bahoho
(25.11.20)
amazonu bilmiyorum ama hb'de önceden hiçbir şekilde iade edilmiyordu. Şimdi düzelttiler, artık kargoya verilene kadar iade edilebiliyor. Ama kargoya verildiyse yapılacak tek şey bekleyip kargo geldiğinde almamak, geri gitmesi.
0
ananiyimioguz
(25.11.20)
(10)

bu ne şimdi?

spaghetti
bir çiftimiz var, 5+ yıldır evli. erkek evliliğin ilk yıllarında libidosu düşük bir insan olduğunu, ilişkiye girmeyi sevmediğini söylüyor. kadın kabullenip devam ediyorken tesadüfen erkeğin hiç de libidosu düşük biri olmadığını, tercihinin kendini tatmin olduğunu öğreniyor ve başka kadınları arzulad
bir çiftimiz var, 5+ yıldır evli. erkek evliliğin ilk yıllarında libidosu düşük bir insan olduğunu, ilişkiye girmeyi sevmediğini söylüyor. kadın kabullenip devam ediyorken tesadüfen erkeğin hiç de libidosu düşük biri olmadığını, tercihinin kendini tatmin olduğunu öğreniyor ve başka kadınları arzuladığını keşfediyor, çok ağır geliyor. iki yıl gel gitten sonra (fiziksel olarak aldatıldığını bilse bir saniye bile düşünmez) artık kaldıramıyor ve boşanmaya karar veriyor. boşanma kararından sonra son bir kez denemeye karar veriyorlar ve erkek bu aşamada birden değişip aşırı talepkar, istekli bir karaktere bürünüyor.
5 yılda libidosu 1/10 olan erkek birden 9/10 nasıl olabilir?
kadın bunun rol olduğunu düşünüyor ve anlam veremiyor.
not: boşanma gerçekleşse temiz bir ayrılık olacak, kadının bir talebi yok.
0
spaghetti
(16.11.20)
Geçmiş olsun. Kadınımız başta bir hataya düşmüş ancak bu hataya ikinci kez düşmesi onun aptallığı olur. Aptal olmasın.
0
ruhen hastayim ben
(16.11.20)
Bence bunun bir matematiği yok, olabilir yani. Ayrılığın adı geçmesi bile travmatik bi olay, hakikaten etkilemiş olabilir. Madem her şey normale dönmüş ben olsam devam ederdim. Kendini tatmin konusunu da çok iyi anlayabiliyorum, porno bağımlılığı çok ciddi bi olay. Durum gerçekten de bir bağımlılık olabilir. Sadece bu süreci 5+ yıl boyunca sürdürmek ilginç geldi.
0
roket adam
(16.11.20)
Koşarak profesyonel yardım almaya gitmelisiniz.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(16.11.20)
5 yılda libidosu 1/10 olan erkek birden 9/10 nasıl olabilir? Olamaz. Sizinle ilişkiye girmeyi sevmiyormuş demek ki, zaten başka kadınlara ilgisi olduğunu da fark etmişsiniz.

Ya size yıllarca yalan söylemiş veya sizi arzulamamış, ki libidosu hep 9/10sa fiziksel olarak da aldatmış olma ihtimali var.
Ya da psikolojik bir sorunu var, ki bence bunun bir anda düzelmesi mümkün değil, birden değişmesinin altında başka bir şey olabilir.
0
zetsuboushita
(16.11.20)
Erkek kişisinin eşcinsel olma olasılığı var. Son yıllarda çok fazla şekilde buna benzer olaylar duyuluyor. Bir çift evleniyor ama erkek kişisi yüzünden çok nadir şekilde -çoğunlukla kadının ısrarı ile- birliktelik yaşıyorlar. Bu tip erkekler genellikle kendilerini saklamak için evleniyorlar sonuçta evli barklı, evinde karısı olan adam imajı çiziyorlar.

Birkaç aylık evlilik olsa sorun değil, devam edilir evliliğe ama beş yıl çok ağır. Hani bir sorunu olsa zaten siz fark ederdiniz, derdiniz bu sorunu var bu yüzden birlikte olmak istemiyor ama o da değil.
0
GoodMorningTeacher
(16.11.20)
çocuk falan yoksa uğraşmayın boşuna derim ben. illa ki roldür.
0
prodeq
(17.11.20)
aklı başına gelmiş olabilir
arzuladığı kadınları elde edemeyeceğini anlamış olabilir
eşini arzulamaya başlamış olabilir
rol yapıyor olabilir
geçici olabilir

karşılıklı konuşmak gerekir
0
bir soru sorcam
(17.11.20)
Kadını arzulamıyorsa bile Cialis benzeri alındığında yarım saat içinde cinsel birlikteliğe hazır hale getiren ilaçların varlığını hatırlatmak isterim. Boşanmamak için onlara başvurduğunu düşündüm bir an.
0
velvetmorning
(18.11.20)
adam yalan soyluyorsa veya velvetmorning'in dedigi gibi ilacla falan bu acigi kapatiyorsa da bunda yanlis birsey yok. aksine kadinla iliskisine deger verdigini ve bitmesini istemedigini gosteriyor. bir caba var. aferim.

oturup konussunlar.
0
2oda1salon
(18.11.20)
mastürbasyondan kendisi vazgeçmişse ilişkiye daha aç hale gelmiştir.bu da olabilir.
0
drako
(18.11.20)
(2)

Aspiratör montajı

Filinta61
Su en dandik modeller var ya kapağı çekiyorsun ışığı yanıyor. Içinde 2 teen kartuş filtre olanlar. Benim evde bu çok yağlı idi, söküp attım. Yenisini alacağım ama inşallah üstten dolap tarafından atılan vidalar yeni aldığımi karşılar. Bunlar standart mıdır acaba?
Su en dandik modeller var ya kapağı çekiyorsun ışığı yanıyor. Içinde 2 teen kartuş filtre olanlar. Benim evde bu çok yağlı idi, söküp attım. Yenisini alacağım ama inşallah üstten dolap tarafından atılan vidalar yeni aldığımi karşılar. Bunlar standart mıdır acaba?
0
Filinta61
(10.09.20)
Standart değil.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(10.09.20)
Filtreleri kapakları sök, bi elinle alttan yukarı aspiratörü dolaba daya, içinde hazır delikleri vardır ordan sunta fidasını yukarı dolaba doğru salla vidalama veya matkap ile.

Uzun vida kullanma dolabın içinden çıkar, 3,5x18 vida kullan. Sacı incedir neresinden istersen vidala gitsin aslında, deliğe denk gelmek zorunda değil.
0
John Bloor
(11.09.20)
(4)

Göz tembelliği, gözlük?

fikox
4,5 yaşındaki oğluma göz tembelliği teşhisi kondu. Gözlük kullanacak ve günde en az iki saat kapama tedavisi uygulayacağiz. Dikkat etmemiz gereken bir şeyler varsa, şunu da yapın dedikleriniz varsa desteğinizi bekliyorum.
4,5 yaşındaki oğluma göz tembelliği teşhisi kondu. Gözlük kullanacak ve günde en az iki saat kapama tedavisi uygulayacağiz. Dikkat etmemiz gereken bir şeyler varsa, şunu da yapın dedikleriniz varsa desteğinizi bekliyorum.
0
fikox
(07.09.20)
Bildiğim kadarıyla kaç yaşındaysa o kadar saat kapatması tavsiye ediliyor. Nova optik göz kapama bandları güzel tavsiye ederim. Gözlük üstü kapamalar faydalı olmayabiliyor. Çocuğun gözü kapalıyken aktivite yapması isteniyor. Ama tatbiki doktorunuza sorup öyle uygulayın tüm söylenenleri.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(07.09.20)
Geçmiş olsun hocam. Çok iyi bu yaşta yakalamanız tespit etmeniz. Düzenli taktırın herşey hallolacak hiç etkisi kalmaz.
0
gatherer
(07.09.20)
bana da o yaşlardayken aynı teşhis konulmuştu. tülbentle bir gözümü kapatıp gözlük takıyorlardı ve kitap okuyordum. faydası olduğunu düşünüyorum.
0
tabirimekruh
(07.09.20)
Özellikle çocuklar için kullanılan vidi diye bir gözlük var. Onu bir araştırmanızı öneririm.
0
curukturpkokusu
(08.09.20)
(1)

Samimi olmayan arkadaşın evlenmesi

sacrilegious
Geçen sene tanıştığım 5/10 yakınlıktaki bir arkadaşım temmuz ayında evlendi. Düğüne de davet etti ama hem pandemi nedeniyle hem de şehir dışında yapıldığı için gidemeyeceğimi söyledim. Neyse kız geçen hafta yeni evime bekliyorum senin ofise de çok yakın gel bir kahve içelim falan diye aradı. Ben de
Geçen sene tanıştığım 5/10 yakınlıktaki bir arkadaşım temmuz ayında evlendi. Düğüne de davet etti ama hem pandemi nedeniyle hem de şehir dışında yapıldığı için gidemeyeceğimi söyledim. Neyse kız geçen hafta yeni evime bekliyorum senin ofise de çok yakın gel bir kahve içelim falan diye aradı. Ben de olur tabii haberleşiriz falan diyerek geçiştirdim.

Soruma gelince:
1-Ortalık coronadan kırılırken kimsenin evine falan gitmek istemiyorum. Ama “hayırlı olsun”a gitmezsem ayıp olacak gördüğünde de lafını esirgemeyecek. Buna bir orta yol bulunabilir mi?
2-Hediye olarak ne götürmek gerekir asla bilmiyorum bu konuda da yardımınıza ihtiyacım var.

Teşekkürler.
0
sacrilegious
(03.09.20)
Biraz rahatsız gibiyim seni de riske atmayayım.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(03.09.20)
(12)

hayatinizdaki herhangi bir 24 saati

lata
tekrar yaşayacaksiniz. bu hangi gün olurdu? tikler gelecek.
tekrar yaşayacaksiniz. bu hangi gün olurdu? tikler gelecek.
0
lata
(05.08.20)
Geçen hafta yaşadığım herhangi bir gün.
0
ruhen hastayim ben
(05.08.20)
Hedeflerime ulaştığım gün. Geçen aya tekabül ediyor.
0
meraklitursucu
(05.08.20)
23 eylül 2018 öğleninden itibaren 24 saat
Veya 4 nisan 2019 saat 19:00'dan itibaren 24 saat

Ufak bir değişiklik yapabileceksem bu ikisinden biri.
Edit: düşündüm de, değişiklik yapamayacaksam da bunlardan biri.
0
pati
(05.08.20)
5 ağustos 2015 - işe başlayacağım gün,
22 Mayıs 2012 - üniversiteden koptuğum gün.

Bu ikisinden birisini isterdim.
0
derleme
(05.08.20)
düşündüm düşündüm bulamadım, demek ki beni inanılmaz mutlu eden bir 24 saat yaşamadım herhalde...
0
rose parks
(06.08.20)
Ağustos 2014, tam tarihi hatırlayamıyorum. Amasya merkezde hoslandigim çocuğa ırmak kenarında kur yaptığım bir akşam vardı. Karşıda kral mezarlıkları, sonra bütün arkadaş grubuyla bir restauranta gidip sabaha kadar geyik yapmıştık. %100 keyifli ve özgür hissettiğim nadir gunlerdendi.
0
epistemic_regress
(06.08.20)
Ya düşündüm, hep birine bağlı günler aklıma geliyor, bu da tatsız. Kendi kendimle alakalı süper bir günüm olmadı mı diye darlandım durdum.

Neyse üniversiteden mezun olduğum gün olabilir. Fizik 2 dersini 13. kez alıp 9 yıllık üniversite hayatıma nokta koyduğum gün güzeldi epey. Gerçi o finale girip o stresi tekrar yaşamak istemem ama sınavdan çıkıp "çözdüm lan hepsini, hehey" hissi iyiydi.
0
plutongezegendegilmi
(06.08.20)
Ben bunu istemezdim de kötü bi şey olacağını anladığım an bi 24 saat atlamak güzel olabilirdi.
0
antihero
(06.08.20)
günün çoğunda mutsuzdum ve ağlıyordum. ancak akşam eminem konserindeydim ve bu harikaydı.

o sebeple 12 temmuz 2018 diyorum.
0
batlegolas
(06.08.20)
10/11/2009 gece ve 11/11 sabah

Bilkent Universitesi Rol Yapma Oyunlari Conventionundan topluca trenle donuyoruz. Ekibin geri kalani trenin baska yerlerinde cesitli dramalar, gec ergenlikler ve hayvanliklarla mesgul.

Ekibin yasca daha buyuk iki uyesi olarak milletin ergenliklerini kafamiz kaldirmadigi icin bos bir vagonda basbasa sohbetteyiz. Konu konuyu aciyor, siyaset, felsefe, edebiyat da var sacma sapan bos goygoy da. Gecmisimizi ve gelecek planlarimizi, ailelerimizi, master tezlerimizi ve yillar icerisindeki kisisel donusumumuzu anlatiyoruz.

Laf arasinda aslinda fiilen bitmis ama son konusmayi yapamadigi bir iliskisi oldugunu anlatiyor. Alttan alta, o iliskiyi bitir oyle baslariz mesajini veriyorum.

Cok iyi hissediyorum, fazla iyi. Bostancida inmek yerine biraz daha vakit gecirmeye Haydarpasada iniyorum. Annem okuz gibi kahvalti hazirladigi halde kadikoyde boktan bir yerde onla kahvalti yapiyorum ve donuste annemden bir araba laf yiyorum. Umrumda degil.

Iyi hissediyorum.
0
cleric
(06.08.20)
17/08/2007
0
intihar etsem de kendime gelsem
(18.11.20)
3 kasım 2020
0
eazy
(18.11.20)
(2)

Burası Neresi

hayattan sikilan adam
https://www.facebook.com/315857811813154/posts/3134540819944825/Bu videonun çekildiği yerin neresi olduğunu bilen var mı?
www.facebook.com

Bu videonun çekildiği yerin neresi olduğunu bilen var mı?
0
hayattan sikilan adam
(11.06.20)
Akçaabat, Hıdırnebi yaylası
0
intihar etsem de kendime gelsem
(11.06.20)
Çok teşekkürler
0
🌸hayattan sikilan adam
(11.06.20)
(10)

Doktora yeterlilik sınavına kaç yaşında girdiniz?

warmy
SB.
SB.
0
warmy
(07.06.20)
27
0
fezagezgini
(07.06.20)
30
0
unique hint kumasi
(07.06.20)
29
0
wish i could find a way to disappear
(07.06.20)
27
0
nhk ni youkosu
(07.06.20)
27
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(08.06.20)
29
0
faith no more
(08.06.20)
29
0
intihar etsem de kendime gelsem
(08.06.20)
34
0
bumbum
(08.06.20)
27
0
piotr
(08.06.20)
27
0
iceberg737
(08.06.20)
(13)

ABD'ye benzer bir ülke daha var mı?

Fusha
Abd hakkında fazla bilgi sahibi değilim ama yine de ne demek istediğimi anlatmaya çalışayım. Bildiğim kadarıyla en bireysel takılan insanlar / sistem Amerika'da. Sağlık sistemi çok iyi değil ama insanlara verdiği imkânlar dolayısıyla oradakiler (sanırım oraya sonradan gidenler desem daha doğru) bu s
Abd hakkında fazla bilgi sahibi değilim ama yine de ne demek istediğimi anlatmaya çalışayım. Bildiğim kadarıyla en bireysel takılan insanlar / sistem Amerika'da. Sağlık sistemi çok iyi değil ama insanlara verdiği imkânlar dolayısıyla oradakiler (sanırım oraya sonradan gidenler desem daha doğru) bu sağlık sistemi sıkıntısını göz ardı ediyorlar. Özgürlük daha önemli veya imkan sunma daha önemli diyorlar sanırım.

Bir de bu soruyu sormama sebep olan entryi bırakayım şuraya;

eksisozluk.com

Evet. Böyle bir ülke daha var mı?
0
Fusha
(03.06.20)
Hepsinin dinamikleri farklı ama;
Avusturalya
Kanada
Yeni Zelanda
0
intihar etsem de kendime gelsem
(03.06.20)
Hollanda için neoliberalizmim gerçek kalesi deniyor
0
le jeune turc
(03.06.20)
bence önce abd'nin tarihçesini okumanız gerekiyor.

üniversitedeki tarih derslerinden hatırladığım kadarıyla özet geçeyim: avrupa'dan amerika'ya giden insanlar zaten avrupa'da umduğunu bulamamış, dinsel veya başka bir sebepten baskı gören veya "yeni diyarda yeni fırsatlar var" diyerek, iş bulma, belki zengin olma hayaliyle oraya gidenler. gidiş sebepleri zaten bireycilik. "burada fakirim, gideyim oraya belki zengin olurum, olmadı iş bulurum en azından, ekonomik durumum daha iyi olur" diyerek gidiyorlar.

13 koloni döneminde her koloninin ayrı yasası var. ben bir kolonideyim, o koloni baskıları arttırırsa, hoşuma gitmezse diğer koloniye geçiyorum. dolayısıyla koloniler insan çekmek için özgürlükleri arttırmak zorunda kalıyorlar. böylece "özgürlükler" ülkesi oluyorlar biraz ama bu bireycilik sayesinde de kapitalizmin membağı oluyorlar.

başka ülkelerde var mı yok mu diye araştırmak için kıta avrupası dışındaki yerlere. kolonileştirilip avrupa'dan yoğun göç çeken yerlere bakmanız lazım.

ek olarak, geçmişinde sosyalist mücadelenin olduğu yerlerde kapitalizmin aşırıya kaçamadığını da unutmayın
0
ahm1
(03.06.20)
Sağlık sistemi nasıl çok iyi değil. Dünyanın en gelişmiş ülkesi Amerika ve en iyi sağlık imkanları da orada. Tek sıkıntı bu imkanlara ulaşmak pahalı. Sağlık sistemi iyi değil ile pahalı olması arasında fark var. Parası olanlar boşuna tedavi için amerika’ya gitmiyorlar.

Onun dışında sorunuzun ilk cevabı ben de katılıyorum herhalde Kanada’dır.
0
messor
(03.06.20)
Sağlık sisteminden kastım, dandik, doktorları adam değil anlamında değil. Herkesin kolayca ulaşabileceği bir sistem yok. Onu diyorum
0
🌸Fusha
(03.06.20)
@messor

sağlık imkanlarının iyi olmasıyla sağlık sisteminin iyi olması aynı şey mi? Sağlık imkanı açısından dünyada zirvedeki ülkelerden biri abd'dir muhtemelen elindeki bilimsel ve teknolojik gelişmelerle ama sağlık sistemi olarak çok kötü olduğunu abdli siyasiler de rahatlıkla söylüyor. İmkanın iyi olup bundan sadece çok zenginlerin yararlanabilmesi sistemi iyi yapmıyor. Sistemin iyi olması toplumdaki en fakir insanların o imkanlardan ne ölçüde faydalanabildiğiyle ölçülür.


Soruya cevap olarak, ABD'nin sağlayıp atıyorum Almanya'nın ya da İsveç'in sağlayamadığı ne özgürlük var bilmiyorum. Silah sahipliği olabilir belki ki bu halkın sahip olmasını kesinlikle istemediğim bir özgürlük. Onun dışında toplumsal özgürlük, fikir özgürlüğü vs konularda Batı ve Kuzey Avrupa'nın ABD'den geri olduğunu düşünmüyorum. Ki bu özgür diye pohpohlanan ABD 1980lerde komunistlere açıkça cadı avı uygulamış, günümüzde hala siyahileri sokak ortasında polislerce öldürebilen bir ülke. Batı Avrupa bu konularda çok net daha iyi ABD'den (mükemmel değil tabi, avrupada da ırkçılık olduğunu biliyorum ama abd kadar değil).

Bu arada entrydeki gibi bi durum (ilaç alacak para sağlamak için kişinin çok değer verdiği bir eşyayı satacak duruma gelmesi ama sosyal devletin hiç akla bile gelmemesi) yukarıda örnek verilen ülkelerin hiçbirinde olmaz. Bugün Kanada'nın kişisel olarak en büyük övünç kaynağı sağlık sistemi. ABDlilerle çok dalga geçiyorlar her şeyin paralı olması konusunda. Avustralya ve Yeni Zelanda da iyi kötü sosyal devletin olduğu yerler diye biliyorum. Batı Avrupa zaten bu işin zirvesi.

Entry'nin genel üslubuna da uyuz oldum. Tipik liboş zırvaları. Milyarder falan olmadıysa ABD'de bu özgüvenle yazdığı entry çok komik durmuş :)
0
nundu
(04.06.20)
Hocam ben bireysel özgürlüklerin yani sıra şirketlere sağlanan özgürlük/imkan hakkında da sordum soruyu, geniş manada sordum yani.

Almanya dediğiniz için onun üzerinden gidelim. Almanya sosyal bir devlet olduğu için haksız rekabet konusunda yasalar çok güçlü, ABD de ise haksız rekabet üzerine yoğun bir yasa yok (bildiğim kadarıyla) alman Telekom firması (adını unuttum) haksız rekabet kanunu nedeniyle Almanya'daki karlarının abd deki karlarindan çok daha düşük olduğunu söyledi. İşte devlet sosyal olunca vatandaşı düşünüyor. Firma Almanya'da, ABD de yaptığı gibi vatandaşı sogusleyemiyor. (Bunun dezavantajı da, Almanya'dan bir Google, Facebook çıkamıyor)

Ayrıca ben ABD hi övmedim, siz övdüğümü düşünüp öyle cevap vermişsiniz gibi hissettim.
0
🌸Fusha
(04.06.20)
Sen abd'yi savundun!!

hahaha yok o anlamda demedim. Alıntıladığınız entry'ye uyuz oldum daha çok. Sizin Abd'yi övdüğünüze yönelik bi eleştiri yapmadım. Yani ABD'yi övebilirsiniz tabi bu arada. ABD belli konularda dünyanın zirvesinde olan bir ülke, ama işte burda önemli olan, temel politika farkı. Ben Almanya tarzı sosyal devlet ilkesini her zaman ABD tarzı sert kapitalizme karşı savunurum. Evet ABD belki dünyanın en büyük şirketlerinin (yüzdeyi misalen yazıyorum) %80'ine sahip olabilir. Ama bunu yaparken belki de milyonlarca başarısızlık hikayesinin içindeki birkaç yüz başarı hikayesini görüyoruz. Bu başarısızlıklar için bahaneleri de "imkanları vardı, yeterince çalışmadılar, risk almadılar vs" yani işte liberal biri bu bakış açısını mantıklı görebilir tabi ama belki parası yokken sağlığı bozuldu ve bu yüzden elindekini avucundakini satıp tedavisiyle uğraşmaktan bu başarı hikayelerini yapamadı ve fakir ve liberallerin "tembel" diye nitelendirdiği bir hayat sürdü?

Almanya gibi İskandinav ülkeleri gibi ülkelerde bu olay daha az. Ortalama olarak her vatandaş sağlık, eğitim gibi temel haklarını karşılayabiliyor ve kendilerini gerçekleştirme konusunda daha rahat hissediyorlar. Ama ABD'ye göre ne dezavantajı vardır, vergiler daha yüksektir mesela muhtemelen. ABD'lilerin vergilere karşı taa kuruluşlarından beri olan öfkesini ve özellikle gelir vergisi gibi milyarderlere dokunacak vergilere olan tutumlarını biliyoruz. Avrupa'da ise vergiler gerçekten yüksek. Ama işte belki bir Google ya da Facebook çıkmıyor (ki yine bi Uganda'dan bahsetmiyoruz, Almanya ya da İsveç gibi ülkelerin klasik sanayileri de, dijital sanayileri de gayet iyi) ama ortalama bir vatandaşı (diyelim ki öğretmen) hayatını daha rahat geçirebiliyor, kanser ya da ağır ameliyatlık bir kaza gibi bir durumla karşılaştığında evini satmak zorunda kalmıyor.

Yani eğer top %1 düzeyde olacağınız kesinse ABD Avrupa'dan çok daha avantajlı tabi ki politikaları gereği ama sonuçta ülkedeki herkes oraya ulaşmak istiyor ve ABD rekabetçiliği herkese göre olmayabilir. Avrupa'da ise yine oldukça zengin olabilirsiniz, sonuçta sosyal devletin olduğu kapitalist ülkeler bunlar da. Ama ortalama bir vatandaş olarak yaşayacaksanız Avrupa ABD'den çok daha iyi bu konuda.
0
nundu
(04.06.20)
Benim gorusum Kanada ile Amerika'nin pek bir alakasi olmadigi yonunde. Belki bazi sehirleri birbirine benzetebilirsin ama uzundur Kanada kirsalinda takilan biri olarak Amerika hep tersime geliyor benim. Genelde sinir gorevlileriyle atisarak ulkeye giriyorum zaten.

Kanada nispeten sulandirilmis bir kapitalizm, Amerika zaten olayin kitabini yazmis. Kralicenin hala borusunun ottugu, buyuk bir imparatorlugun soguk bir kosesi. Avustralya ve Yeni Zelanda ile tahminim bir kume olusturulabilir.

Zengin olmak da surunmek de Amerika'da cok kolay, iki ucu boklu degnek. Kanada ne aclikdan gebermene izin veriyor ne de para toparlamana. Biraz kafayi sudan cikartinca vergilerle boguyorlar, vs.

Neyse, uzun hikaye, yasayip gormek lazim.
0
cooperr
(04.06.20)
soruya cevap değil lakin şu belgeseli mutlaka izleyin: where to invade next?
0
halanne
(04.06.20)
@nundu :)) hocam entrye nötr idim ben. Çünkü ABD hakkında pek bilgim yok açıkçası. O kadar filmlerini seyrediyoruz ama pek bir şey kalmıyor aklımda :) gerçi house of cards sayesinde baya bir bilgim olmuştu yönetim manasında.

@cooperr, hocam Kanada ya bir giden bir de gitmeyen pişman diyorlar :) nasıl orada durum? Memnun musunuz genel olarak?

@halanne, izleyeceğim hocam. Teşekkürler
0
🌸Fusha
(04.06.20)
@fusha daha once de yazdim, ben kimseye gelin yasayin diye tavsiye etmem, ozellikle beyaz yakalilara. mutlu olanlarin (ya da oldugunu iddia edenlerin) cogunlugu mavi yaka, kaporta ustasinin, fayanscinin, sivacinin ordinaryus profesorden daha cok kazandigi bir ulke.
0
cooperr
(05.06.20)
Anladım hocam, açıkçası yurtdışına gitmeyi düşünmüyorum çünkü iş alanım yurtdışına gitmeyi mümkün kılan bir alan değil (aslında kısmen mümkün de ben kendi işim içinde o alana yonelmedim) sadece meraktan sordum, bir de gidenlerin pişman olduğunu okumustum bir forumda. Hele soğuk ve kar, mshveti bizi minvalinde çok şikayet vardı hatırladığım kadarıyla.
0
🌸Fusha
(05.06.20)
(2)

alıcı ödemeli kargo

kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
gittigidiyor üzerinden ürün aldım. kargo ücretsiz yazıyordu. bugün ürün kargoya verilmiş, ancak alıcı ödemeli gözüküyor. satıcıya mesaj attım ama cevap bile vermedi. bu durumda ne yapıyoruz? gittigidiyor sorunu çözüyor mu yoksa ürün gelince kabul etmeyip geri mi gönderiyoruz?
gittigidiyor üzerinden ürün aldım. kargo ücretsiz yazıyordu. bugün ürün kargoya verilmiş, ancak alıcı ödemeli gözüküyor. satıcıya mesaj attım ama cevap bile vermedi. bu durumda ne yapıyoruz? gittigidiyor sorunu çözüyor mu yoksa ürün gelince kabul etmeyip geri mi gönderiyoruz?
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(30.05.20)
siparişi iptal et,alma geri gitsin
0
somon sosu
(30.05.20)
GittiGidiyor hediye çeki veriyor
0
intihar etsem de kendime gelsem
(30.05.20)
(5)

parfüm meraklılarına bir soru ?

mahseryerikalabaligi
arkadaşlar koton'un şu https://www.koton.com/tr/erkek-adriatic-blue-parfum/p/8YAM61006AAXXXT?utm_source=blog&utm_medium=button&utm_content=kotonerkekparfumserisi2018#tab-1 parfümünü dior sauvage kokusuyla benzeten var mı ?bence çok benziyor, sizce ?
arkadaşlar koton'un şu www.koton.com parfümünü dior sauvage kokusuyla benzeten var mı ?

bence çok benziyor, sizce ?
0
mahseryerikalabaligi
(12.04.20)
koklamadım ama benzemesi zor çünkü aynı kalitede esans kullanma olasılığı düşük. koton vs ayarı parfümlerde her zaman için sentetik bir koku oluyor.
0
orpheus
(12.04.20)
Benziyor.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(12.04.20)
@intihar etsem de kendime gelsem: hocam var mı sende ? kullandıysan gerçekten benziyor değil mi ? sauvage sevenlere duyurulur...
0
🌸mahseryerikalabaligi
(12.04.20)
Kokulari bilmiyorum ama notalarina baktim.

Koton parfumun ust notalari biber ve bergamot; alt notalari ise vetiver, paculi ve ambermis.
Dior'unkine de suradan www.fragrantica.com baktim.
Top notes: Pepper and bergamot
Middle notes: Geranium, lavender, sichuan pepper, elemi, pink pepper, vetiver and patchouli
Base notes: Cedar, labdanum and ambroxan.

Fazlasiyla benziyor icerikleri.
0
pike
(12.04.20)
Kotonun kokusunu bilmiyorum ama notalarında ambroksan hariç benzerlikler olduğunu kabul etmek gerek.
0
bigcaptain
(13.04.20)
(5)

gebelik şekeri evde takip nasıl yapılmalı

cilekli krep
gebelik şekeri çıktı bende. doktorum dedi ki diyete başla şeker ölçüm cihazı ile sabah öğle akşam yemeklerden önce ve yemekten bir saat sonra ölç, not et, 10 gün sonra bana gel.ben de bugün başladım başlamasına ama ara öğünlerim falan oluyor mesela kahvaltıdan iki saat sonra elma yiyorum süt içiyoru
gebelik şekeri çıktı bende. doktorum dedi ki diyete başla şeker ölçüm cihazı ile sabah öğle akşam yemeklerden önce ve yemekten bir saat sonra ölç, not et, 10 gün sonra bana gel.

ben de bugün başladım başlamasına ama ara öğünlerim falan oluyor mesela kahvaltıdan iki saat sonra elma yiyorum süt içiyorum iki saat sonra yemek yiyorum, sabah kahvaltısı hariç hiç uzun süre aç kalmıyorum açlık kan şekerini kaç saatlik açlık ile ölçmeliyim?

bir de evdeyim geç kalkıyorum üç ana öğün zaten yapamıyorum. onda bir sıkıntı olur mu acaba.

doktora soramıyorum sadece acil şeyler için arıyorum doktoru.
0
cilekli krep
(08.04.20)
Benim de ayni sorunum vardi. Kahvaltidan iki saat sonra ara ogun yiyiyordum mesela. O ogunu yemeden tokluk sekerini olcuyordum hemen. Excel tablosuna saat saat not tutup goturmustum ben fix saatlerim yoktu.
Bol bol su icin yasakli yiyeceklerden kacinin ben o kadar diyete yine 4400 bebek dogurdum dikkat etmesem ne olacakti kim bilir
0
cilekli pasta
(08.04.20)
@cilekli pasta kaçtı peki gebelik şekerin hatırlıyor musun?
0
🌸cilekli krep
(08.04.20)
İsmi şeker olduğu için acil değil gibi gelebilir ama gestasyonel diyabet çok önemlidir. Doktorunuzla görüşün.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(08.04.20)
hamilelik sekeri ciddidir mutlaka yemekten sonra ölçün gun icinde ne yerseniz devaminda ölçüm yapin doktorunuza da danışınız
0
çilekli waffle
(08.04.20)
ilginç bir duyuru oldu 3 tane çilekli var :)
0
🌸cilekli krep
(08.04.20)
(6)

mercedes cla vs audi a3 sedan

Sebastian
hangisini tercih etmeli/etmemeli nede? tesekkurler
hangisini tercih etmeli/etmemeli nede? tesekkurler
0
Sebastian
(06.04.20)
Hangi yıl?
www.youtube.com

Tasarım olarak cla çok daha iyi ama şu testten sonra yaşamım daha değerli diyerek a3'e doğru yol alırdım.
0
bahoho
(06.04.20)
@bahoho 2015/2016 dusunuyorum
0
🌸Sebastian
(06.04.20)
kriterler eşitse arka baş mesafesini bile görmezden gelip cla tercih ederdim. cla'da şöyle bir durum varbence;

eksisozluk.com

ledleri yanan bir arka stoba bakabilirsen en az bu impala kadar anlamlı duruyor, rimel çekilmiş kadın gözü gibi.

a3'te ise bence bir sırtlan durumu var. biliyorsun önce hb olarak çıktı araç. sonradan sedan yapıldı. zamanında astra h da önce hb olarak çıkıp sonra sedanı yapılmıştı ve arka taraf sonradan yapılan herşeyde olduğu gibi; olmadı. lakabı da avrupada sırtlan olmuştu. görsel linkinde araca bir bütün olarak bakıp sonra birden stop kısmına bakarsan altın oranı kaçırdığını hissedersin. bir gariplik var.

www.bing.com

aynı şey a3 te de var bence. peşin peşin bu reklamı yapmalarının sebebi de bu. yarası olan gocunur. burada başlıkta karşılaştırmak istediğin cla'ya dokunduruyor.

www.youtube.com
0
onemoremile
(06.04.20)
Amg200 cla tercihen gri
0
intihar etsem de kendime gelsem
(06.04.20)
konfor+ iç mekanda kalite sadelik şıklık arıyorsan a3 ( tercihen ön arka matrix ledli )

yok görüntü hava civa şekil dursun diyorsan cla. arkadaşa katılıyorum tercihen gri ya da sedef beyaz.

ben olsam matrix ledli bulduysam eğer a3 alırdım, 1-2 oynayıp sadelikten kurtarırdım aracı bakardım yoluma. a serisi ve cla’yı sevemedim bir türlü. ( yeni kasası hariç )
0
garavel
(06.04.20)
Cla 5 gün 2000 km kullandım, a3 2 sene. 2si de benzer segmentler. Cla biraz daha pahalı, param yetse şeklinden ötürü alırdım. Ama gidiş ve konfor açısından farkları olduğunu düşünmüyorum.
0
okumakserbestbegenmeksart
(06.04.20)
(4)

Covid - acil bakın porfa

redskull
Sadece nefes darlığı semptom olabilir mi? Yoksa panik atak mı yaşıyorum. Ateş, öksürük vs. yok. Sadece nefes darlığı var.
Sadece nefes darlığı semptom olabilir mi? Yoksa panik atak mı yaşıyorum. Ateş, öksürük vs. yok. Sadece nefes darlığı var.
0
redskull
(29.03.20)
panik atak yasiyor olma olasiligin yuksek. cigerlerde fiziksel dolgunluk olmasi lazim.
0
tezek
(29.03.20)
Aynen panik atak yüksek ihtimal. Geçen hafta 1 hafta boyunca nefes darlığı yaşadım başka belirtti yoktu neyseki. Sakin kalıp bi süre covid i gündeminden çıkar bayağı fark ediyor.
0
superfluid
(29.03.20)
Geçti mi? Şimdi nasılsın?
0
intihar etsem de kendime gelsem
(29.03.20)
panik atak bence de
0
rastgele bir gun
(29.03.20)
(1)

avrupa yakasında koşu yapılacak yer var mı?

nick lazim dediler kiz vermediler
şişliye yakın?
şişliye yakın?
0
nick lazim dediler kiz vermediler
(15.03.20)
Maçka parkı
0
intihar etsem de kendime gelsem
(15.03.20)
(8)

özel okul olayı

kisa boylu zurafa
özel ve iyi bir okul bulduğum bir oğlum var. istanbulda yaşayan ve çocuk için destek olabilecek eş dost akrabam yok. devlet okullarının saatleri uymadığı için özel okul mecburi istikamet gibi. ama aynı zamanda az bi birikimle ev almayı da düşünüyorum. özetle çocuğa bulduğum okulun 3 yıllık parasını
özel ve iyi bir okul bulduğum bir oğlum var. istanbulda yaşayan ve çocuk için destek olabilecek eş dost akrabam yok. devlet okullarının saatleri uymadığı için özel okul mecburi istikamet gibi. ama aynı zamanda az bi birikimle ev almayı da düşünüyorum. özetle çocuğa bulduğum okulun 3 yıllık parasını birikimin üstüne koyarsam 3+1 ev alabiliyorken. iyi bir okula gitmesi durumunda 2+1 ev alabiliyorum. benim gönlüm çocugun iki dil öğreneceği iyi bir okulda 8. sınıfa kadar okuması. ama herkesten bütün maaşını okula vereceksin ilkokulda özel okula gerek yok vs vs sözler duyuyorum. çok varlıklı bi aile değiliz büyüklerden desteğimiz yok. ben çocugu okutucam eşim evi geçindirecek. okul mu beton mu uzun vadede deneyimleyen benim gibi düşünüp sonrasında bu okula bu paraya değmezmiş diyen var mı ? devlete gönderirsem eve bakıcı tutmak durumundayım. okudugunuz için teşekkürler.
0
kisa boylu zurafa
(07.03.20)
Önemli olan sınıf ortamı, eğitim kültürü, birey olarak yetişebilmesi. Bunu çoğu özel okulda sağlayamıyor. Evi her zaman alırsın. Yapılan araştırmalar okul öncesi ve orta okul eğitimin çok önemli olduğunu belirtiyor. Telafisi yok. Aman ne yapacaksın üniversitede özele gider demek biraz kolaya kaçmak. 2 dil öğrenen, daha önemlisi öğrenmeyi öğrenen çocuk yetiştirmem zor ve erken yaşta başlıyor.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(07.03.20)
ben olsam devlet okulu seçerdim. sonuçta biz devlet okulunda okuduk. babam rahmetli "okumak isteyen ağaç dalında da okur" derdi. yerinizde olsam o birikimi daha sonra kullanması için tutardım.
0
fempusay
(07.03.20)
İyi semtlerdeki evlere bakın ama deprem olayı da öncelikli tabii, ona göre devlete gönderebilirsiniz. Bakıcı yerine çocuğu alıp bırakacak belki bir oyun ablası olabilir.
0
kaset
(07.03.20)
Eğitim eskisi kadar önemli değil, hani eskiden olsa iyi okul bitirip garanti mesleği olurdu ama şimdi hızla değişen günümüz dünyasında kendine güvenle yetişmesi ve öğrenmeyi öğrenmesi yeterli bence. İki dil konusu da abartı, bir dili öğrenen zaten seri şekilde diğerlerini de öğrenir günümüz ortamında ihtiyaca göre. Kısaca ev öncelik diyorum. Çocuk kendini maddi manevi güvende hissetsin gerisi gelir.
(Edit: Haa siz her durumda ev alabiliyormuşsunuz. 2+1 de kurtarır o zaman. Okulun iyi bir eğitimi varsa böyle de olur tabii... Fakat 2 dil olayı reklamdan başka bir şey değil, sonuçta en yararlı eğitim matematik ve türkçe eğitimidir).
0
firez
(08.03.20)
Çocuğunuzu sosyal (esnafla da muhabbet edecek biri, daha gergin ortamlarda da konuşacak biri), fırlatma, kendinden emin, özgüvenli, duygularını bilen, kurallara ve sınırlara uymaya özen gösteren, ufku açık, kendi ilgi ve yeteneklerinin farkında olan biri olarak yetistirin. Hiç bir özel okul bunu yapamaz. Çoğu aile özel okullara kreş gözüyle bakıyor. Saat 6ya kadar okulda dursun da işimize karışmasın. Hele cumartesi okula gelen öğrenci tam olarak veli zoruyla geliyor. Veliler başbaşa bir şey yapabilmek için okulu kullanıyorlar. Okullar bakıcılık yapıyor açıkçası.

O yüzden cumartesi ders isliyoruz falan diyen okullar sıkıyor. İnanmayın. 8. Ve 12. Sınıf hariç adam gibi ders işlenen okul yok gibi bir şey. Sevdiği, özendiği spora yönlendirin. Küçük yaşlarda kas gelişimi ve iskeleti spor yaptığı için oturursa(bunu sporcular, sağlıkçılar daha iyi açıklar herhalde) ileride taş gibi olur. Esnek olur.

Takım sporları özgüven verir, paylaşma ruhu verir, arkadaslariyla nasıl davranması gerektiğini öğrenir. İnanılmaz sosyal bir etkinlik. Bir kaç turnuva falan olursa diğer okullardan birilerini tanır falan. O bile geliştirir. Kafasındaki sema genişler.

Kısacası okullara güvenmeyin. Önemli olan başlangıçta saydığım şeylerin olması. Dersleri çok iyi çok kötü olmasının bir anlamı yok. Çocuğu winner yetiştirmeye bakın. Winner adam her yerden ekmek çıkarır. En kötü siyasetçi olur. O yüzden evet dersler önemli. Ama onun güvenini kıracak kadar önemli değil.


He bu arada bazı özel okullar var ki devlet okullarından tek farkı güvenlik ve tuvaletlerin temiz olması. Okulların adına kanmayin.Hele gittiginiz şube franchise okulsa kaçın. şaşalı tanıtımlara da kanmayin. Gidin öğretmenlerle konuşun. . Kaç senelik, ne kadar maaş alıyor. Eğer öğretmen iyi maaş almıyorsa çalışmaz çünkü.

Sınıfların az kişi olması, güvenlik, kaliteli yayın, spor salonu, konferanslar, iyi yemekler...

Bunların hepsini bütün okullar yapıyor zaten. Hepsi aynı bok burdan bakarsak.

Okulları ayıran şeyler kadroları. Müdürler şey der kadro soracak olursan. Bizim adımıza güvenin. Biz kurumsaliz falan.

Okul işinde kurumsal olmaya gerçekten gerek yok. Ama hala salak gibi kurumsal davranmaya çalışıyorlar. Sanki beyaz yaka öğretmenler. En iyisi 4-5 ortalaması 2600 lira maaş alıyor. Herkes çok kurumsaliz diye veli kandırmaya çalışıyor


Neyse ben sinirliyim bu kolej işlerine. Konuyu da çok dağıttım. Hatta saçmaladım galiba gece gece. Zor karar. Kolej seçerken dikkat edin. Devlet okulları gerçekten bok gibi. Çocuklara sürekli 15 temmuz basiyorlar yılda 5 kere falan. Aman diyim. Boş verin. O kadar gömdüm ama özel okul ondan iyidir.


Ama dediğim gibi öğretmenler önemli. Müdürlerin, kurucuların hepsi yavsak olur genelde. Mümkünse inanmayın laflarina. Gidin öğretmeni tanıyın. Kendiniz görüşün. Sınıfta ramli öğrenci olacak mı sorun. Çocuk takip edilecek mi sorun. Devlet okulundan farki olsun. Para veriyorsunuz çünkü.


Kolaylıklar. Zor iş. Ve oldukça sinir bozucu.
0
westblack
(08.03.20)
eğer zorluk içinde o çocuk özel okulda okuyacaksa yapmayın. o sonradan insanın üzerinde büyük bir yük oluşturuyor. bizzat yaşadığım için biliyorum. gerekirse parayı tutup, özel üniversiteye yollarsınız ama o zamana kadar, çocuk arkadaşlarına yetişemezse daha da zorlanır. telefonlar, ipadler, geziler, servis ücretleri bunların hepsine gücünüz yetecek mi? kendini kötü hissetmemeli.
0
anarsika
(08.03.20)
bulduğumuz okul fiyata herşey dahil bir okul. almanca ve ingilizce eğitimi var. yemek geziler kıyafet ve kırtasiye ve extra kitap ücretleri başta ödeyeceğimiz rakamın içinde. 1 yıl içinde karar vermem lazım ama zor karar
0
🌸kisa boylu zurafa
(11.03.20)
devlet okulları saat 14:00 15:00 civarı bitiyor. işten hergün erken çıkmam mümkün değil. babasının da ay ı şekilde. sigortasıyla falan bakıcı maliyeti 3 bini buluyor hatta geçiyor aylık. ben bakıcının o parayı almasındansa eğitimci alsın diye düşünüyorum şu an. teşekkürler
0
🌸kisa boylu zurafa
(11.03.20)
(11)

Londra mi pahali Istanbul mu?

zannedersem tek eksiginiz bendim
Evet 2 sehrin de yasam kosullari farkli. Ikisi arasinda kiyas yapmak sacma. Sadece her sehri kendi bunyesinde olcup tartmak istiyorum.Bugun bizim sirkette calisan babasi Scott annesi Turk 13 yasina kadar Lomdrada yasamis bir elamanla bunu tartistik. Adam Londra pahali asla orda yasamam Istanbul da
Evet 2 sehrin de yasam kosullari farkli. Ikisi arasinda kiyas yapmak sacma. Sadece her sehri kendi bunyesinde olcup tartmak istiyorum.

Bugun bizim sirkette calisan babasi Scott annesi Turk 13 yasina kadar Lomdrada yasamis bir elamanla bunu tartistik. Adam Londra pahali asla orda yasamam Istanbul da mutluyum diye bir cumle kurdu. Benim sarterler atti. Istanbulla Londrayi karsilastirdigin zaman londra pahali dedi. Saka gibi. Cunku orda 1.400 pound para kazaniyormus. Buraya geldi tabii aldigi paranin haddi hesabi yok. Londrada yasam zor diyor. 1.400 TL İstanbul’da kazansan tabii ki burda da yasam pahali olur.

Tutturmuş oda kiraları çok pahalı. E İstanbul’da da aynı.
Market pahalı diyor Londra icin. Sacmalik. 10 pounda marketten aldığın sey ile 10 liraya Türkiye’de yaptığın alışveriş bir olmaz.

Ulaşım pahalı diyor. Londra’da 1.5 pound basıyorsun otobüse binince. Burda 3 kusur oldu sanırım.

Anlamıyorum bu insanları Londra tamam pahalı ama İstanbul’da ucuz degil be kardeşim.

Siz ne düşünüyorsunuz?

Bu arada biri 3 ay olmak üzere 3 kere Londra da bulundum. Belki doğup büyüyen kadar bir tecrübem yok ama. Bizim de gözümüz görüyor sonuçta.
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(07.03.20)
londra'da yaşıyorum. burada 1400 aylık kazanç ile evsiz kalırsın.
en leş oda 500-600, ulaşım en az 100, geriye 700 kalıyor. sigara içecek kadar salaksa sigara zaten 10-15 pound paketi. dışarıda yemek yemek öğün başı 10 pound koyabilirsin. bir fish and chips karın doyurayım desen en az 8-10 arası içecek hariç. yani o paraya londra'da anca yaşarsın. bu ingilizler senin gibi ya yemeklik malzeme alayım da evde yiyeyim, sigarayı da sarayım, evden yemek götüreyim ya ne para vereceğim şimdi falan kafasında olmayabiliyorlar her zaman.

yapan arkadaşlarım var ama bak azınlıktalar. kahve bak 3.10 oldu bu hafta. kahve ya.
otobüs 1.5, tube 1,5 dan başlar 3,90 a kadar gider ortalama 3 falan de. tek yön.

mesela her sabah ayılmak için sbucks ya da csta kafe'den en az 3 pound'a kahve almazsa ölecek tipler var burada. evet o kahveyi elde 1 km falan taşıyorlar. işe onunla gelip masada içiyorlar. bu bir statü sembolü. hop ne oldu gitti ayda 60 pound bu sadece sabah kahvesi. daha bunun yemek sonrası kahvesi var. işin komiği de işyerinde kahvenin bedava olması ama kimsenin içmemesi. kahveciler burada iyi lobi kurmuşlar takdir ediyorum.
0
ozdek
(07.03.20)
Londra başını sokacak yeri olan adam için dün en ucuz şehirlerinden biri. Kira vermiyorsan, aileden kalma ev falan varsa kralsın. Market pahalı diyen adamı kaale bile alma. Ulaşım pahalı denebilir bir nebze orda katılabilirim. Kira, ev alma durumları vs çok sıkıntı fiyatlar astronomik ve fiyat performans olarak berbat ötesi, evler eski, bakımsız, komşular üçüncü dünyadan. Suçun kol gezdiği en dandik muhitler bile aşırı pahalı konut bakımından.
0
speedy
(07.03.20)
direk birim kıyaslaması mantıksız bir yerde. 1'e 1 gibi. Asgari ücrete göre oranlanmak en mantıklısı.

Londra'nın ucuz olduğu noktalar var ve pahallı olanlarda (Asgari ucrete oran kıyas alınmıstır)

Aklıma gelen ucuz noktalar

Dışarda,resturantta yemek yemek
Araba
bir nebze market giderleri(sebze-meyve) hariç

Pahallı noktalar

Konut
Hizmet - tesisatçı,elektrikci,usta vb... - inanılmaz pahallı
0
sunriseee
(07.03.20)
1400 pound gelir için hangi işi yapıyormuş acaba? o böyle asgari ücret gibi bir şey olmalı. İsveç'te ve Danimarka'da garson olarak veya markette çalışanlar bile daha çok kazanıyor. Buralar belki bir tık daha pahalı ama Londra da pek ucuz değil. Orada öyle iş yaparsa tabii biraz zor yaşar. İstanbul'da garson olarak çalışan biri ne kadar iyi geçinir ki? Ya da kasiyer, mağazada satış elemanı. Sizin şirkette ne iş yapıyor bilmiyorum ama şirket falan dediğinize göre en az 4-5k geliri vardır o zaman tabii çok da pahalı gelmez İstanbul. Şöyle 2500 falan kazansa anlar.

Şu sitede kıyas var
www.numbeo.com
genellikle ortalama oluyor ve tutarlı oluyor. Birçok giderin fiyatı yüksek ama en aşağıda ortalama maaşa bakınca da TR 3000 küsür TL London 2500 küsür pound. yani o söylediği 1400 çok düşük.
0
senolll
(07.03.20)
Londra’da 3000 poundla da yaşaman zor. Eleman londrada ne iş yapıyormuş acaba 1400 pound kazanacak... konaklama işin içine girerse aç bile kalabilirsin. Ancak oda kiralayarak vb ile aç kalmazsın 1400 e ama bu şekilde de çok çok zor olur. Her yerde anlatırım; 400 pounda ev buldum süper bedava vb diyen kız arkadaşımın üstüne üst kat çöktü, altında kalmaktan 2 metreyle kurtuldu. Çökmeyen oda’da vardı ama 600 pounddan başlıyor :) benim oyum londradan yana. Her türlü pahalı. Ama arkadaşın söyledği için değil, 1400 pounda çalışan adama afganistan bile pahalı çünkü.
0
Tears of Devil
(07.03.20)
pahalilik ile alim gucunu karistiriyorsunuz. tabi ki Londra Istanbul'a gore daha pahali bir sehir. ama Londra'da yasayan birisinin alim gucu Istanbul'daki birisine gore daha yuksek. tartisilacak bir konu da yok ortalikta, sehirleri karsilastirmak mumkun :

www.numbeo.com
0
crucio
(07.03.20)
yaw asgari ucret civari geciyor ise eline dunyanin heryerinde fakirsin iste. bu ingiltere'de 1500 pound ise fakirsin, tr'de 2000tl, amerika'da $2000, almanya'da 1750 avro, vs.

asgarinin 2-3 katina cikmadan kafayi sudan cikartabilmenin imkani yok. o noktada da iste super durumda degilsin ama en azindan nefes alabiliyorsun. yine de laylaylom yasayamazsin. tek isen cok sikinti cekmezsin ama aile besliyorsan yine bir suru sikinti.

aile gecindiriyor isen, "insan" gibi yasamak ve yasatmak icin (adam gibi bir ev, senede 1-2 tatil, ay sonu gelecek elektrik su faturasini dusunmeden yasamak, kucuk bir araba alip benzini dusunmeden gezmek vs) ise bence 10.000 birim lazim.
0
cooperr
(07.03.20)
Cooper doğru demiş londrada asgari kazanıp burada 4xasgari kazaniyorsa tabi orası pahali gelir burada 2000 kazanip oradi zor diyorsa onu bilemem
0
basond
(07.03.20)
Burda liste ve nasıl hesaplandığı anlatılıyor.

www.bloomberg.com
0
intihar etsem de kendime gelsem
(07.03.20)
Şöyle de bir şey var burada 10k ve üstü kazanan bir mühendis orada 3k bilemedin 4k alır. Yani orada vereceğim 10 euro burada vereceğim 10 lira kadar koymaz bana. Direk birim hesabı yapmak çok doğru değil. Asgari ücretliysen elbette Türkiye daha ucuz hatta dediğim örnekteki gibi mühendis için de daha ucuz olabilir burası. Arkadaşının durumunu bilmiyorum ama haklı olma ihtimali var.
0
rubydark
(07.03.20)
Yanlış yazmışım burada vereceğim 10 lira oradaki 10 euro kadar koymaz demek istemiştim.
0
rubydark
(07.03.20)
(5)

Mercedes GLC vs Audi Q5

turkuaz
ikinci el olacak.iki aracin da icine bakmadim henuz.Disaridan GLC bir adim onde gozukuyor.Daha spesifik yorum varsa alabilir miyim?Bu arada BMW X3'u de bu karsilastirmaya koyuyordum ama gecen hafta icine oturdum.Surmedim ama ic dizayn tam bir hayal kirikligi oldu.X4/X5 ile daglar kadar fark var. X3'
ikinci el olacak.iki aracin da icine bakmadim henuz.Disaridan GLC bir adim onde gozukuyor.Daha spesifik yorum varsa alabilir miyim?

Bu arada BMW X3'u de bu karsilastirmaya koyuyordum ama gecen hafta icine oturdum.Surmedim ama ic dizayn tam bir hayal kirikligi oldu.X4/X5 ile daglar kadar fark var. X3'u kafamda farkli konumlandirmistim.GLC ve Q5'de de ayni hissiyati yasamaktan korkuyorum.
0
turkuaz
(02.03.20)
Zevk meselesi tabi ama GLC'nin içi ile Q5'in içi arasında yıllar var. Muhtemelen GLC'yi seçeceksiniz.
0
crown
(02.03.20)
modeli önemli. mesela son kasa glc güzel fakat içinde halen kocaman tablet gibi bir ekran var. ön konsol güncel değil.

bmw x3 son kasası iç ve dış olarak yeni. bence dediğiniz gibi hayal kırıklığı değil. kullandığınız model önceki kasa olabilir mi? bu arada 1.6 motor da vergi konusunda avantajlı.

audi q5 iyi fakat mercedes ve bmw yanında 1 puan geride geliyor bana kalırsa.

dış görünüşte glc daha yakışıklı gibi.
0
false pretension
(02.03.20)
GLC, hiç düşünmeden
0
intihar etsem de kendime gelsem
(02.03.20)
@false pretention, galeride iki X3 vardi.Baktiklarim 2013 ve 2015 modeldi.Haklisin eski kasa yuzunden olabilir.Hayal kirikligi dememin nedeni premium araba gibi hissettirmedi icine binince.Orta ustu siradan bir C sinifi gibi hissettim.Bu arada yurt disinda baktigim icin motorun vergi avantaji soz konusu olmayacak.
0
🌸turkuaz
(02.03.20)
bmw interior bakımından bir tık aşağıdadır her zaman ama sürüş zevki bakımından diğerlerinden üstündür. ayrıca zf8 diye bir güzellik taşır kendileri.
0
false pretension
(02.03.20)
(4)

İnternetten Parfüm almak

oculi electrica
Beğendiğim bir-iki parfüm var. Sevil, sephora gibi yerlerde gereksiz pahalı satılıyor. İnternette çiçeksepeti, morhipo gibi yerlerde çok daha uygun. Sahtelik konusunda kuşkularım var. Morhipo Trendyol gibi siteler tedarikçilerden alıyor orası biraz kumar gibi, ama Çiçeksepeti hakkında bir fikrim yok
Beğendiğim bir-iki parfüm var. Sevil, sephora gibi yerlerde gereksiz pahalı satılıyor. İnternette çiçeksepeti, morhipo gibi yerlerde çok daha uygun. Sahtelik konusunda kuşkularım var. Morhipo Trendyol gibi siteler tedarikçilerden alıyor orası biraz kumar gibi, ama Çiçeksepeti hakkında bir fikrim yok nedir durum orada? morhipoda cosmoland diye bir tedarikçinin sattığı parfümler var biraz araştırdım cosmoland avmlerde falan mağazası olan bir kurummuş bilen var mı ne derece güvenilirdir?
0
oculi electrica
(20.02.20)
Morhipodan çekinerek aldım ben de, orijinal geldi. Boynerde teslim aldım, raftaki ürünle elimdekini karşılaştırdım ithalatçısı bandrolü aynıydı. İnternetren kontrol ettim (açmadan) tarihi de yeniydi.

Fakat, ben 100ml alıp uzun süre kullanıyorum. 3 yıl önce aldığım aynı parfüm ile bu biraz farklı kokuyor gibi geldi. Başta garipti, sonra ya o içine hava alınca oturdu ya ben alıştım.
0
nhk ni youkosu
(20.02.20)
internetten almayın parfüm ben bir iki kere aldım ve güvenilir siteler olmasına rağmen sahteydi.
0
viyana kangurusu
(20.02.20)
kampanya olunca sevil vb. kendi yerlerinden de aldim, trendyol vb. aracilardan da; hepsi sorunsuz geldi bana ve orijinaldi
0
sweetoffice
(20.02.20)
Trendyol aldım orijinaldi. Bir de sözlükte satan vardı o da orijinal ama fiyat farkı çok fazla değil.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(20.02.20)
(3)

Konut Kredili Ev

Frederick Co
Konut kredisi çekiyorum. Bir başkasına satacağımda 2 yıl benim çektiğim tutar üzerinden mi kredi çekilebilecek yeni alacak kişi? Buradaki püf nokta nedir
Konut kredisi çekiyorum. Bir başkasına satacağımda 2 yıl benim çektiğim tutar üzerinden mi kredi çekilebilecek yeni alacak kişi? Buradaki püf nokta nedir
0
Frederick Co
(17.02.20)
Kredini kapatıp istediğin fiyata satacaksın. Bağlantı yok
0
intihar etsem de kendime gelsem
(17.02.20)
Bağlantı yok kesinlikle. Sen parayı alırsın kredi kapatıp ipotek kaldırırsın.
0
fistikthecat
(17.02.20)
Bu ev krediye müsait değil son şu kadar yıl içerisinde bu kadar satış işlemi beyan edilmiş üstünü çekemezden diyorlar. Ben mi yanlış hatırlıyorum acaba
0
🌸Frederick Co
(18.02.20)
(2)

Atatürk Üniversitesi AÖF sınavlarında (gözetmen için) telefon serbest mi?

signore
Yarın ilk defa gözetmen olarak gireceğim de telefonu götürsem mi götürmesem mi bilemiyorum. Ösym sınavlarında kesinlikle almıyorlar ama Anadolu üniversitesi AÖF sınavlarında hiçbir sorun olmadan sokmuştum hatta sınav boyunca bir şeyler okumuştum. Atatürk Üni Aöf'te okuyanlar ya da gözetmenlik yapanl
Yarın ilk defa gözetmen olarak gireceğim de telefonu götürsem mi götürmesem mi bilemiyorum. Ösym sınavlarında kesinlikle almıyorlar ama Anadolu üniversitesi AÖF sınavlarında hiçbir sorun olmadan sokmuştum hatta sınav boyunca bir şeyler okumuştum. Atatürk Üni Aöf'te okuyanlar ya da gözetmenlik yapanlar bilgilendirirlerse çok sevinirim.
0
signore
(31.01.20)
Sıkıntı olmuyor. Girişte güvenlik Sıkıntı yaparlarsa bina sorumlusunu çağır ona teslim et.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(31.01.20)
telefonla bir şeylere baktığınız görülürse hakkınızda soruşturma açılır hocam, tehlikeli sularda yüzmeye gerek yok. telefon sokmak hadi neyse de, oturup telefonu kurcalamak sıkıntı olacaktır
0
burya
(31.01.20)
(12)

Araştırma görevlilerine veya araştırma görevlisi olarak çalışmış olanlara

gmzo
1. Araştırma görevlisi olarak not girişi yaptınız mı?2. Not girişi yaptığınız hesap sizin adınıza mı, bir hocanın adına mı tanımlıydı?3. Sizce not girmek araştırma görevlisinin görevleri arasında olmalı mıdır? 4. Bu konunun yasal bir dayanağı var mı?
1. Araştırma görevlisi olarak not girişi yaptınız mı?
2. Not girişi yaptığınız hesap sizin adınıza mı, bir hocanın adına mı tanımlıydı?
3. Sizce not girmek araştırma görevlisinin görevleri arasında olmalı mıdır?
4. Bu konunun yasal bir dayanağı var mı?
0
gmzo
(13.01.20)
1. çanta bile taşıdım.
2. hoca adına tabi.
3. angarya baş tacımız. yoksa ne araştırması bütün gün bilgisayarda sözlüğe giriyorduk.
4. yok sanırım.
0
ozdek
(13.01.20)
her şeyi yaptım. Eğitim öğretim yardımcılığı ucu açık bir kavram. İş tanımı genel’ Araştırma görevlisi olarak eğitim öğretim yardımcılığı mevcut tam bir iş tanımı yok herkes istediği gibi çekiyor.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(13.01.20)
1. yaptım
2. üzerime tanımlı ama hiç alakam olmayan derslerin notları benim hesabıma tanımlıydı, bazı hocaların ricası üzerine onların hesaplarından da not girdiğim oldu.
3-4. kimsenin hakkında konuşmadığı ama bütün angarya işlerin araştırma görevlisinin görevleri arasında sayıldığı bir durum var.
negombo +1, kimsenin özel işini yapmadım ama angarya işlerin çoğunu yaptım. yana yakıla şikayet edenlerin hepsi ayak işlerini yapmaya devam ediyor, ben çok fazla sürdüremedim bastım istifayı.
0
ozgur bir kusun hatirati
(13.01.20)
yüksek lisans öğrencisi olarak hocanın hesabından notları ben giriyorum, optik de okutuyorum, soru da hzaırlıyorum. bir zahmet yapın siz de o kadar para alıyorsunuz.
0
diffarentiationation
(14.01.20)
afedersiniz de bunları yapmak koyuyorsa ne yapacaksınız sevgili ar. gör? yüksek lisans dersine girin dilerseniz. bir de dava açacakmış paşam.
0
vampircik
(14.01.20)
Dava açacağım diyen yok duyuruda @vampircik

Umarım bazı şeyleri zor yoldan öğrenmezsin @diffarentiationation
0
🌸gmzo
(14.01.20)
Turkiye'deki su anki mevzuati bilmiyorum, ama bu isin uluslarasi raconu soyledir:
AG kadrolu kisiler Research Assistant (RA) ve Teaching Assistant (TA) olarak ikiye ayrilir. RA'lar derslerinin yaninda yuruyen bir bilimsel projeye ya da arastirmaya destek verirler. TA'ar da sinavlari okur, laboratuvar'a girer, hocalara verdikleri derslerle ilgili yardim ederler. TA'lar not girisi de yapabilir, hoca'nin tarzi ile ilgili bir durum.

Ozetle TA iseniz bunu yapmak goreviniz. Bu bir angarya degil.
RA olsaydiniz angarya olurdu.
0
ebabil curnatasi
(14.01.20)
Teşekkürler arkadaşlar, akademik ilişkilerin Dallas'tan hallice olduğu bir kurumda çalıştığım için, diğer yerlerde durum nedir merak ederek sordum.

Bilim dalımızın ortak uygulamalı dersleri var, bu derslerde biz araştırma görevlileri (iki kişiyiz) de grup alıyoruz (kurum geleneği adı altında, hocalığı hocalık yaparak öğreniyoruz yani). Haftada 9 saat ders vermiş oluyoruz yani, bunun yasal olmadığını biliyorum.

Bu dersin not girişlerini de biz yapıyoruz, Bilim Dalı başkanının şifresiyle sisteme girerek. Bu dönem başında bazı hocalar, bizim sistemlere böyle erişimimizin olması ile ilgili ileri geri konuşmuşlar, diğer araştırma görevlisi arkadaşın da kulağına gitmiş. Yani biz sistemlere girip bilgileri dışında bir şey yapacakmış gibi konuşuyorlar. Bu arada bilim dalı başkanı adına elektronik belge yönetimi sistemi üzerinden yazışmalarını yürütmemiz de bekleniyor, onun şifresini de biliyoruz. Diğer araştırma görevlisi arkadaş bu olay üzerine not girmeyi reddediyor bu dönem, haksız da bulmuyorum.

Bölümdeki araştırma görevlisi temsilcimiz de hocaların sistemleri üzerinden not girmemizin doğru olmadığını düşünüyor.. Çok kolay istismar edilen şeyler bunlar akademide çünkü. Neyse, bu sebeplerden merak ettim görüşlerinizi..
0
🌸gmzo
(14.01.20)
@ebabil curnatasi Türkiye'de bu şekilde bir düzenleme yok maalesef. Adı araştırma görevlisi ama çevirisi her şeyi yapan asistan..
0
🌸gmzo
(14.01.20)
Not girişi yapmak yaptığım işlerin en hafifi ve en rahatsız etmeyeni öyle söyleyeyim :)
0
tss
(14.01.20)
1. Evet
2. Hoca
3. Hayır
4. Yok
0
piotr
(14.01.20)
1. evet
2. ders kimin adına sistemde tanımlıysa onun şifresiyle not girebilirsiniz zaten. eğer ders sizin değilse doğal olarak kimin adına kayıtlıysa ders onun şifresiyle notları girebilirsiniz. yalnız bazı üniversitelerde ders yardımcısı diye bir tanımlama daha var. orada dersin işlenmesine yardımcı olan 2. biri varsa o da sisteme tanımlanıyor, ancak öyle hoca dışında biri kendi şifresiyle not girişi yapabilir.
3-4. araştırma görevlisinin kanundaki iş tanımında "eğitim-öğretim işlerine yardımcı olur" yazıyor. dolayısıyla suistimale açık bir tanım. gerisini siz anladınız zaten.
0
yemrem
(14.01.20)
(4)

akademisyenlik

bbb_1
Bir arkadaşımın sorusu,bu arkadaşımın çok yüksek ales ve yds si var .iyi bir okuldan mezun şu anda da iyi bir üniversitede yüksek yapıyor.Makine mühendisi ve halihazırda ortalama bir şirkette çalışıyor maaşı 4 bin .Şimdi araştırma görevliliği düşünmeye başlamış sorular şunlar1.bu şirketten çıkıp ar
Bir arkadaşımın sorusu,bu arkadaşımın çok yüksek ales ve yds si var .iyi bir okuldan mezun şu anda da iyi bir üniversitede yüksek yapıyor.Makine mühendisi ve halihazırda ortalama bir şirkette çalışıyor maaşı 4 bin .Şimdi araştırma görevliliği düşünmeye başlamış sorular şunlar
1.bu şirketten çıkıp araştırma görevlisi olursa uzun vadede pişman olma ihtimali var mı?
2.bizim ortak bir arkadaş da araştırma görevlisi ama bunun gözünü baya bi korkuttu şöyle zor böyle zor diye böyle bir durum var mı acaba
bilenler cevaplarsa seviniriz, iyi akşamlar
0
bbb_1
(03.01.20)
1. var.
2. İşe girdiğin üniversite ve bölümdeki hocalara bağlı. Çok zor da olabilir bomboş da.

Devlette iş bulursa maaşı artar, ama çok zor. Vakıf üniversitelerinde bulursa "ben mühendisim lan bu işleri de mi ben yapacağım" dememeli ve 4 bin'den de aşağı bir maaşa da yeri geldiğinde okey diyebilmeli. Bu arada doçent maaşı 7-8 bin, profesör maaşı 10 bin gibi bişey sanırım şu an. Mühendis olarak o kadar yılda(doktora+doçentlik vs) bunun üzerine çıkabilirse boşverebilir.
0
nhk ni youkosu
(03.01.20)
ona araştırma görevliliğini düşündüren hususlar neler ? bunlar üzerinden gidersek daha faydalı olacaktır.

1-var
2-üniversiteye bölüme bağlı
0
fezagezgini
(03.01.20)
Var var
Dışardan doktorasını bitirsin.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(03.01.20)
1-arkadaşına bağlı.
2-zor diye bir şey yok.

Zor olan insanlar ve bu zor insanlar sadece üniversitelerde değil her yerde varlar.

Not:araştırma gorevlisiyim(makine müh)
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(04.01.20)
(1)

magnezyum ölçümünü idrardan yada hücre içi tekniği ile ölçtürmek

aslindasorunumpsikolojik
magnezyum seviyemi kanla ölçtürdüm ama araştırdığım kadarı ile bu güvenilir bir metod değil.memorial hastanesinin aşağıdaki linki aynen şöyle yazmış"Kanda serum seviyesinin ölçülmesi her zaman gerçek magnezyum düzeyini göstermeyebilir. İdeal olan idrarda veya hücre içi (kandaki mononükleer hücreler)
magnezyum seviyemi kanla ölçtürdüm ama araştırdığım kadarı ile bu güvenilir bir metod değil.
memorial hastanesinin aşağıdaki linki aynen şöyle yazmış

"Kanda serum seviyesinin ölçülmesi her zaman gerçek magnezyum düzeyini göstermeyebilir. İdeal olan idrarda veya hücre içi (kandaki mononükleer hücreler) düzeyin ölçülmesidir."
www.memorial.com.tr

devlet hastaneleri idrardan yada hücre içi magnezyum ölçermi ?
özel hastanelerde kaça yaparlar ?
0
aslindasorunumpsikolojik
(26.12.19)
İdrarda ölçülür. Hücre içinden kastınız rbc düzeyinde ise bu da mümkün. Ama bu işleri Acıbadem lab yapabilir devlet hastanesinde olmaz.

@flexner niye güldün?

Fiyat olarak kütle spektrofotometresinde ölçtüler için 200 TL civarı olabilir.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(26.12.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.